Aydın’da ‘topuklu efe’ olarak anılan CHP’li Özlem Çerçioğlu, Türkiye’nin başarılı belediye başkanları arasında gösteriliyor. İki dönem CHP Aydın Milletvekilliği yaptıktan sonra, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı da ikinci kez kazandı.

“Sağın kalesi” diye bilinen Aydın’da ezber bozan Çerçioğlu, halkından büyük destek ve ilgi görüyor. Çerçioğlu, karşısındaki en büyük engelin ise iktidar olduğunu söylüyor.

“Ne yaparlarsa yapsınlar, yıldıramazlar, hızımı kesemezler” diyor. En büyük mücadelesi ise İl Özel İdare’ye ait malların Aydın’da kalması için…

İşte Çerçioğlu’nun açıklamaları:

AYDIN HALKININ MALINI KAÇIRDILAR

Örnek vermeniz mümkün mü?

Didim’deki ünlü Altınkum Plajı İçişleri Bakanlığı’na verildi. Bu plaj ne olacak? Şezlong mafyasına mı verilecek? Sadece orası değil, rayiç bedeli 550 milyon lira olan jeotermal tesis elimizden alındı.

Üç yıl önce Aydın halkının parası ile alınmış olan jeotermal alan da şu anda atıl durumda. Halbuki biz buradaki jeotermali konutların ısınmasında, sera tarımında ve termal turizmde kullanmak istiyoruz.

Tüm bunların sahibi Aydınlılar’dır. Bizim malımızı, mülkümüzü bize vermediler. Bunların bir bölümü Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda, bir bölümü de çürümeye terk edilmiş durumda. Aydın halkının malı kaçırılmıştır.

AYDIN'IN AKP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNE SESLENDİM ‘TIK’ YOK

CHP’li Özlem Çerçioğlu, Aydın’ın mallarını geri almak için verdiği mücadeleyi ve karşılaştığı zorlukları anlattı. Aydın’ın AKP’li milletvekilleri Mehmet Erdem, Ali Gültekin Kılınç ve Semiha Öyüş’ü eleştirdi.

 Belediye Başkanı Çerçioğlu şöyle dedi:

“Aydınlının her bir malı için tek tek 557 dava açtık. Mesela bir aracın şoförü belediye kadrosuna verilirken, söz konusu pikap Germencik Kaymakamlığı’na devredildi. Ne ilgisi var?

2. İdare Mahkemesi bizi haklı buldu. Ama Valilik hukuk tanımadı, yargı kararına uymadı. Zaten taş üstüne taş koydukları yok. Destek de beklemiyoruz, bari köstek olmayın.

AKP’nin Aydın milletvekillerine defalarca seslendim: Siz nerenin vekilisiniz? Niçin halkın hakkını savunmuyorsunuz? Tık yok.”


Kaynak: Gökmen Ulu / Sözcü