“Artık doğduğun topraklara hizmet etmenin zamanıdır. Memlekete bereket getirecek genç kuvvete ihtiyaç var, yola çıkmaya hazır mısın?” diye sorduklarında yıllardır zihnimde olgunlaşan siyaset düşüncesi beklediği imkânı bulmuş oldu.
On yıldır avukatlık mesleğini layıkıyla yerine getirmek için gösterdiğim gayreti artık Erzurum’da
“Genç Kalkınma Modeli”ni uygulamak için göstereceğim.
Erzurum’un Şenkaya ilçesi, Bardız mahallesi, Çermik Köyü’nde dört çocuklu bir ailenin tek kızı olarak başladı hikayem.
Erzurum Lisesi’ni takiben
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdim. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü, Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EMŞAD) ile Fiziksel Engelli Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı’nda (ENSEV) gönüllü avukatlık yaptım.
Avukatlık mesleğinin daima kamu yararı gütmesi gerektiğini düşündüğümden öncelikle kendi memleketimde hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi için çalıştım.
Hukukun siyasallaştığı bir Türkiye’de sağlıklı bir hukuk düzeninin inşası için ve Erzurum’da Genç Kalkınma Modeli’ni uygulamak için siyasete girmeye karar verdim.
Yıllardır üzerinde çalıştığım Genç Kalkınma Modeli’nin temelini “devlet insan içindir” savı oluşturur. Kalkınmanın amacı yalnız yatırım yapmak, yol ve fabrikalar inşa etmek değil, insanların yaşam kalitesini yükseltmektir.
Yaşam kalitesini yükseltmenin ana koşulu ise üretmektir. Genç Kalkınma Modeli, milletin üreterek kalkınmasını hedefler. Bu doğrultuda,
Erzurum’da başkent siyasetini bir kenara bırakarak, Erzurum’a özel projeler kurgulamanın bir zorunluluk olduğu kanısındayım.
Genç Kalkınma Modeli’yle Erzurum’un göç veren ekonomisini doğrultmayı, kırsalda yüksek katma değerli tarımsal üretim ve besicilik altyapısını inşa etmeyi, kadınları ve gençleri yeni kooperatifçilik yoluyla üretime katmayı ve yerelde hizmet sektörünü güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Erzurumlu gencin geleceğini kendi topraklarında görebileceği bir kalkınma modeli tasarlıyoruz. Erzurumlu gurbette bir hayatı değil kendi öz ilinde zenginliği yaratmalı düşüncesiyle memlekete bereket getirmeyi arzuluyoruz.
İlk işimiz, Erzurum’u Oltu taşında bir dünya markası yapmak.
Türkiye Tasarım Enstitüsü’nü kurarak dünyaca ünlü tasarımcılara Erzurum’un değerli taşlarını kullandıracağız. Üniversite, meslek odaları ve şirketler arasında güçbirliği yaparak Oltu Taşı Kümelenme Şirketi’ni kuracağız.
Erzurumlu zanaatkâr emeğinin karşılığını alsın diye Oltu taşını yüksek katma değerli rekabetçi ihraç ürünü haline getireceğiz.
Kırsal kalkınmanın temelini tarıma dayalı sanayi oluşturduğundan, Erzurum’un meyve yetiştirilen Kuzey bölgesi için entegre meyve işleme tesisleri kuracak ve mobil meyve sıkım tırları işleteceğiz.
Meyve üreticisi mahsulünü devlet garantisiyle fabrikaya satacak, kalkınma programı sayesinde iyi tarım uygulamaları yapacak ve ürettiği kaliteli üründen hak ettiği kârı elde edecek.
Hayvancılıkta ise Et ve Balık Kurumu’nun zayıflatılmasının neden olduğu yüksek besi girdi maliyetleri Genç Kalkınma Modeli’yle çözüme kavuşacak. Etkin Kalkınma Kooperatifleri kurulacak, yem üretiminde rekabet yaratılacak ve meralar özelleştirilmeyecektir. Erzurum, orta vadede işlenmiş et sektöründe iç pazar imalat lideri olacak.
Tüm bunları gerçekleştirirken Erzurum’un mevcut dezavantajlarını ortadan kaldıracağız. E
rzurum, iklimi gereği yılın 7 ayı ısınma amaçlı doğalgazın tüketildiği, besicilikte 7 ay ahır dönemi olan bir kent. Genç Kalkınma Modeli’nde Erzurum’a doğalgaz ve yem fiyatlarında Kış mevsimi dışında sübvansiyon uygulanacak.
Erzurum’un iklimsel dezavantajı akıllı destekle ortadan kaldırılacak. Hizmet sektörünü geliştirmek için Erzurum’da yenilikçi turizmi geleneksel değerlerle buluşturacağız.
Genç Kalkınma Modeli Erzurum’da Ramazan Turizmi’ni başlatacak.
Özellikle Orta Doğu coğ-rafyasından gelen turistler için Erzurum bir Ramazan Turizmi merkezi olacak, şehir turizmden bü-tüncül biçimde faydalanacak. Nene Hatun’un memleketinde kadın, üretimin baş aktörü olacak.
Hane içinde üretim yapan kadın-larımızın ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları için Kadın Kooperatifi kuracağız. Erzurum’un yüksek kaliteli süt, meyve ve sebze ürünleri tüm Türkiye’ye satılacak, kadınlar birlikte üreterek kazancı çoğaltacak.
Genç Kalkınma Modeli birlikte üretmeyi esas alan, yerel gereksinimlerden kaynak alan, yatırımın çevresel ve toplumsal etkisini gözeten, kazancı artırmayı ve hakça bölüşmeyi amaçlayan bir modeldir.
Genç Kalkınma Modeli’ni uygulamak için çalınmadık kapı, gezilmedik köy bırakmayacak, Erzurum’da sabırla ve inançla hakikati anlatmayı sürdüreceğiz. Erzurumlunun ezberlediği sahipsiz memleket deyişinin sonu geldi! İnançla haykırıyoruz: “Genç Kalkınma’yla gelen bereket, sahipli memleket!”