Bingöl'de babasının marketinde çalışan zihinsel engelli Hamit Tokuş'u işkence ederek öldürdüğü suçlamasıyla tutuklanan Zeyat Bingöl'ün ifadesi kan dondurdu.
Karşıyaka Mahallesi Hz. Osman Camisi karşısında bulunan markette harçlık karşılığı çalışan zihinsel engelli Hamit Tokuş’u geçen pazar akşamı işkence ederek öldüren market sahibinin oğlu Zeyat Bingöl, gözaltına alındıktan sonra sevk edildiği adliyede çıkarıldığı Bingöl Sulh Ceza Mahkemesi’nce ‘kasten adam öldürme, tasarlayarak öldürme, canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme, beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme’ suçlarından tutuklanarak cezaevine konuldu.
"ALLAH İSTEDİ, ÖLDÜRDÜM"
Evli ve 2 çocuk babası Zeyat Bingöl’ün poliste verdiği ifadede, Tokuş’un ‘deccal’ olduğunu ileri sürerek, “Öldürülmesi gerekiyordu. Ben daha önceden plan yaptım. Son 2- 3 gündür sürekli rüyama giriyordu. Kendi kendime dedim ki ‘Onu öldüreceğim.’ Olay akşamı eve gittiğimde küçük çocuğum ağlıyordu. Benim içime Hamit Tokuş’un çocuğumu rüyasında korkuttuğu ve öldüreceği doğdu. Bunun üzerine dükkana gittim” dediği öğrenildi.
Zeyat Bingöl’ün, Hamit Tokuş’un sürekli kendisini ölümle tehdit ettiğini ileri sürerek, şunları söylediği belirtildi:
“Dükkana gittiğimde babamı, Almanya’dan yeni gelen amcamın yanına gönderdim. Sonrasında Tokuş 1–2 defa kaçtı ancak, Allah, melekleri vasıtası ile bana onu öldürebileceğimi söyledi. Zaten Tokuş bana teslim oldu, hiçbir şey yapamadı. Bir süre direndiği için kafasına kürsüyle, kola kasası gibi aletlerle vurdum ama halen hareket ediyordu, bayılmamıştı. Bir ara kaçmaya çalıştı. Bu sırada melekler vasıtasıyla bana ilham geldi ve dışarı çıkarsa, tüm ailemi öldüreceği söylendi. Ben de ‘Madem bu bizi öldürecek ben onu öldüreyim’ dedim. İnlemesini ve bağırmasını önlemek için koli bandıyla ağzını kapattım. Önce parmağımla gözünü çıkarmaya çalıştım ne ettiysem gözlerini çıkaramadım. Bunun üzerine çay kaşığı aklıma geldi. Ancak, gözüme tornavida ilişti ve her iki gözünü de çıkardım. Yavaş yavaş gözlerini çıkarırken hala hayattaydı. Sonrasında yavaş yavaş can verdi. Pişman değilim. Bu görevi Allah bana verdi, ben de yaptım.”