İzmir’deki okullarda 2016 yılının ilk dört ayında çocuklara yönelik 15 cinsel istismar vakası yaşandığı ortaya çıktı. İstismarların 8’i ilköğretim, 7’si ise ortaöğretim okullarında yaşandı
Karaman Ensar Vakfı ve Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği (KAİMDER) yurtlarında kalan öğrencilere yönelik cinsel istismar skandalı sonrası gözler eğitim kurumlarına çevrildi. Türkiye, Karaman’daki skandalı konuşurken İzmir’deki tablo da tüyler ürpertti. Gazetemizin Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde Milli Eğitim Müdürlüğü’nden edindiği bilgilerdeki resmi rakamlara göre İzmir’de sadece bu yılın ilk dört ayında 15 öğretmen hakkında çocuklara cinsel istismar suçlamasıyla işlem yapıldı. Yine resmi kayıtlara göre bu öğretmenlerden 8’i ilköğretim okullarında görev yapıyor. Yedisi ise ortaöğretim okullarında ders veriyor.
İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü Maarif Müfettişleri Başkanı Kemal Koyun tarafından 18 Nisan 2016 tarih ve 89890637-663.09-E.4356982 sayılı BİMER başvurusuna verilen yanıtta, “İlgi başvurunuz doğrultusunda yapılan değerlendirme sonucunda, Başkanlığımıza intikal eden kayıt/bilgilere göre, İlimiz İlköğretim okullarında 8, Ortaöğretim okullarında 7 olmak üzere 2016 yılında toplam 15 öğretmen hakkında konuyla ilgili işlem yapılmıştır” denildi. Peki, ne oldu da eğitimciler taciz, cinsel istismar skandalları ile anılır hale geldi?
Eğitim sendikalarına göre, AKP İktidarı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) eliyle eğitim sisteminin kimyasını bozdu. Sendika yöneticileri, dindar nesil yetiştirme arzusu sonrası eğitim sisteminde üst üste yapılan değişikliklerle, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılması nedeniyle doğan sonuçlara şaşırılmaması gerektiği görüşünde.
SAYI DAHA YÜKSEK
Türk Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir’e göre, çocuklara cinsel istismarda bulunanların sayısı bu rakamın üstünde. Demir, eğitim sistemi için rotasını kaybetmiş bir gemi benzetmesinde bulunarak, kurtuluş reçetesinin ise eğitimcilerle birlikte yazılmasını istedi. Demir; “Eğitim sistemimiz 2012 yılından bugüne kadar üzerinde çok fazla oynandığı için rotasını kaybetmiş gemi gibi. Nerede olduğumuz belli değil, nereye gideceğimiz belli değil. Bugün Türkiye’de tartışılan ancak halen içeriği ve nasıl şekilleneceği hakkında ilk dile getirenlerin dahi bilmediği başkanlık sistemi tartışması gibi eğitim sistemi de içeriği ve geleceği belli olmadan, dışarıdan gelen tehditlere karşı savunmasız duruma getirildi. Birileri tarafından mütemadiyen hemen her konuda önünüzdeki forma imza atmazsanız işiniz olmaz anlayışı ile geldiğimiz noktada bu yaşananları yadırgamamak gerekir. Benim arkam sağlam, bana bir şey olmaz anlayışı ile yavrularımızın geleceğinin sağlıklı bir yapı içerisinde gelişmesinin ve ülke olarak arzu ettiğimiz hedeflere ulaşmamızın mümkün olamayacağını üzülerek görmekteyiz. Eğitimin reçetesini gelin hep birlikte yazalım” dedi.
CİNSİYET TEMELLİ EĞİTİM
Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Bahri Akkan da cinsiyet temelli eğitim modelinin uygulanmaya çalışıldığını vurguladı. Yaratılmak istenen modelin eğitim sisteminde sorunları daha da artıracağına dikkat çeken Başkan Akkan, “AKP İktidarının kapalı toplum projesi yaratmak istemesinin en önemli halkasını eğitim oluşturuyor. Eğitimde her gün gericileşmenin arttığı, çağdaşlık, bilimsellik, laikliğin ötelendiği bir tablo içindeyiz. Cinsel istismardan tutun da taciz ve tecavüze kadar birçok sorunun yaşandığı ortamda AKP’nin eğitime yönelik en önemli projesi, cinsiyet temelli bir sisteme geçmek. Yani kızlı ve erkek öğrencileri ayrı okullarda okutmaya yönelik bir sistem planlanıyor. Bu sorunların artacağı anlamına geliyor. Aslında cinsellik de dahil yaş gruplarına göre seçmeli dersler, bilimsel ve sağlıklı bilgi temelinde okutulabilir hale gelmeli. Yani kapalı toplum olmaktan çıkıp bilimsel temelde açık bir toplum ve açık bir eğitim sistemi yaratılmalı. Çocuklara yönelik tecavüz ve cinsel istismarla ilgili başta okul yöneticileri ve öğretmenler hizmet içi eğitimden geçirilmeli. Öğrencilerin de cinsellik gibi konuları sağlıksız internet ortamlarında kontrolsüzce öğrenmeleri yerine, bilimsel temelde okullarda öğrenmesi doğru olacaktır” ifadelerini kullandı.
Disiplinsizlik MEB eliyle yaratıldı
Eğitimin kimyasının bozulduğunu dile getiren Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Bülent Turan da yaşananların sorumlusu olarak AKP’yi işaret etti. Okulların temel taşlarıyla oynandıktan sonra disiplinsizlik ve kaotik ortamın, MEB eliyle gerçekleştiğini söyleyen Bülent Turan, eğitim sisteminde sık sık yapılan değişikliklerin de bu sorunlara zemin hazırladığının altını çizdi. Turan; “Sürekli müdürlerin, öğretmenlerin, müdür yardımcılarının, şube müdürlerinin yerlerinin değiştirildiği bir ortamda okullarda da disiplinsizlik baş göstermeye başladı. Siyasal iktidarın taciz ve cinsel istismar olaylarına karşı cezalandırma mekanizmasını işletmedikleri için sorunlar büyüyor. AKP’nin kendisine yakın kurumlara karşı cezalandırma mekanizmasını işletmemesi, eğitimin laik ve bilimsel özünden uzaklaştırılarak, gerici eğitim uygulaması nedeniyle eğitim sistemi bozuldu” dedi.
KADINA BAKIŞLARI BELLİ
Milli eğitimi yöneten zihniyetin kadına bakış açısı, karma eğitime bakış açısı, kadın ve erkeklerin aynı sınıflarda okumasına yönelik bakış açılarının ortada olduğunu kaydeden Turan şöyle konuştu: “Eğitimin kimyasını bozdukları için bu tür sorunların yaşanılması da kaçınılmaz olacak. Bu anlayış 1920’lerden beri Cumhuriyet’in tasfiye etmeye çalıştığı bir anlayış. Ama şimdi hortladı. Ensar Vakfı ile ilgili yaşanan gelişmeler ortadayken onları neredeyse savunur duruma geldiler. Cumhuriyet’in temel felsefi değerlerinden uzaklaştırılıp, laiklik karşıtı fikirlerin savunan insanların yönetici olarak belirli yerlere gelmesi bu sonucu doğurdu” dedi.
Son iddia Bayraklı’dan geldi
Öte yandan İzmir’de savcılığa yansıyan son cinsel istismar olayına adı karışan Bayraklı İmbat Ortaokulu öğretmenlerinden F.Ş hakkındaki inceleme sürüyor. Müfettişler ve İzmir Emiyeti Çocuk Şube Bürosu, okulda cinsel istismara uğradığı ileri sürülen kız öğrencilerin ifadelerini aldı. İzmir Cumhuriyet Savcılığı da olay hakkında soruşturma başlattı. İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen 2016/18338 nolu soruşturma dosyasına nelerin girdiği henüz bilinmiyor. Ancak hakkında soruşturma süren F.Ş, Konak’ta başka bir okulda görevlendirildi.
Kaynak: Umut Karakoyun / gazetedokuzeylul.com