HDP mitingine bomba koymak suçlaması ile tutuklanan Orhan G’nin babası M. G. oğlunun 8 ay önce kaybolduğunu, daha sonra emniyetin Suriye’ye gidip İŞİD’e katıldığını söyledidiği belirterek, “Keşke o patlamada oğlum da ölseydi dedi.
HDP’nin 5 Haziran’da Diyarbakır’daki mitingine iki ayrı bombalı saldırı düzenlendi. Patlamanın etkisi ile 3 kişi hayatını kaybetti, 400’den fazla kişi yaralandı. Seçimleri gölgede bırakan olayın kimler tarafından yapıldığı tartışma konusu olurken, basında İŞİD ile bağlantısı olan Orhan G’nin Gaziantep’te yakalandığı haberi yer aldı. Haberde Orhan G’nin Adıyaman nüfusuna kayıtlı, Kürt ve Alevi bir aileye mensup olduğu belirtildi. Seçime sayılı gün kala yapılan saldırının faili olduğu iddia edilen Orhan G’nin ailesine TARAF ulaştı. Oldukça üzgün olan ve hala buna inanmak istemeyen aile, olayla ilgili fazla bilgi sahibi olmadığını belirtiyor, çocuklarının nasıl ortadan kaybolduğunu ve devletin ilgisizliğini detaylarına kadar anlatıyor.
8 AY ÖNCE KAYBOLDU
Oğlunun aniden 8 ay önce ortadan kaybolduğunu anlatan baba M.G., zaman kaybetmeden Emniyet’e kayıp ilanı verdiklerini söylüyor. M.G., “Emniyetten, valiliğe, bakanlıktan birçok resmi kuruma kadar birçok yere başvurdum. Çocuğumuzun kayıp olduğunu bildirdim ancak bir sonuç elde edemedim” dedi. M. G., başka bir konuya daha dikkat çekiyor. Çocuklarının kaybolduğu akşam gittikleri Emniyet Siyasi Şube’de başka ailelerde olduğunu belirten M. G., “Benimle aynı durumda olan 4-5 aile vardı. Aynı gece hepsi birlikte gitmişler. Aileler ile birlikte kayıp olduklarını bildirdik ve ifade vererek evlerimize döndük” dedi. Kayıp ilanı verdikten 4- 5 ay sonra, Orhan’ın bir defa evi aradığını anlatan M. G., “Çocuğumuz aradı ‘Bana dua edin’ dedi. Neredesin diye sorduğumda, ‘Bana bir şey sormayın, sadece dua edin’ dedi. Telefonda da çok uzun konuşamadık. Bu olaydan sonra Emniyet bize, ‘IŞİD’e katılmışlar. Suriye’deler’ dedi. Çocuklarımızın nerde olduğuna dair bildiğimiz tek şey bu” dedi. Bombalama olayı olana kadar çocuklarından başka hiç bir haber alamadıklarını belirten baba, M. G., “Bombadan sonra ‘Oğlunuz Gaziantep’te yakalandı’ dediler. İfadelerimiz alındı. Başkada bir şey bilmiyorum” dedi.
“NASIL RAHATLIKLA GİDEBİLİYOR”
Oğlunun bu şekilde bir yapıya sahip olmadığını anlatan baba, olayı düşününce çok acı çektiğini ifade ederek ihmallere dikkat çekiyor. Kayıp olan çocuklarına devletin sahip çıkmamasını hatırlatan M. G., “Bir devlet eğer vatandaşına sahip çıkamıyorsa, benim çocuğum oralara kadar gidebiliyorsa demek ki bu devletin işi bitmiştir. Vali ile görüşüyoruz, emniyete başvuruyoruz, ‘Oğlun 19 yaşını geçmişse bir şey yapamayız. Onu geri getiremeyiz’ cevabını veriyorsa bu devlet defalarca bitmiştir. Ben bu devlete şunu soruyorum, bu çocuklar nasıl bu kadar rahat gidebiliyor” sözleri ile tepkisini dile getirdi. Baba M.G., “Benim oğlum böyle bir şey yapabilecek birisi değildi. Kendi halinde sesiz birisiydi. Gaziantep’e, Urfa’ya tek başına gidemezdi. Bir dershaneye gidiyordu, akşam eve geliyordu. Şaşkınım. Çocuğumu ne hale sokmuşlar. Kaçırdılar mı, ne yaptılar bilmiyorum. Kim götürdü onu bilmiyorum. Nasıl bir hale getirmişler. Nasıl beynini yıkamışlar böyle. Oğlumu katliama itenlerin Allah belalarını versin” dedi.
“KİMLİĞİNDEN DOLAYI SEÇİLMİŞ”
Bombalama olayına yakın tarihte oğlunun kendisini arayıp aramadığı sorusuna, “Hayır hiç aramadı” cevabını veren M. G., oğlunun çok kötü bir oyunda kullanıldığına dikkat çekti. HDP mitingine yönelik eylemde özellikle oğlunun kimliğinden dolayı kullanıldığını ifade eden M. G., “Bir oyun oynanıyor. Oyun oynanamasa benim çocuğumu götürüler mi. Başka bir adam kullanırlardı. Alevi’yi Alevi kesimine vurdurmak istiyorlar. Kardeş kardeşi karşı karşıya getirmek istiyorlar. Bura da da bombacının kimliğinin Kürt olduğunu öne çıkarmalarının nedeni bana göre, öldürende Kürt demek istiyorlar. İnşallah insanlarımız uyanık olur ve kimse bu oyuna gelmez” diye konuştu.
“O İNSANLAR BENİM CANIM CİĞERİM…
“ O olayı, bombalama olayını düşündüğünde canının yandığını, acı çektiğini anlatan baba M. G., “Ölenler, yaralananlar benim canım ciğerim. Yüreğim sızlıyor. Benim çocuğum bunu yapamaz, yapmamalı hiç kimse yapmamalı” dedi. Kendi halinde bir esnaf olduğunu anlatan M. G., bombalama olayını hatırladıkça gözüne uyku girmediğini anlatıyor. Oğlunun bu tür yapılara nasıl karıştığına hala akıl sır erdiremediğini ifade eden baba, “O bombalama olayında ölenlerin yaralanan insanların ailelerine Allah sabır versin. Onlar da benim canım ciğerimdir. İnsanların yüzüne nasıl bakarım. Keşke benim oğlum da orada ölseydi, bunları yaşamasaydım” dedi.
Kaynak: Remzi Budancir / Taraf