7 Haziran seçimlerinde HDP'nin barajı aşmasının ardından köy korucuları HDP'lilere ve Başbakan'a hitaben bir açıklamada bulundu.
Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya SÖZEN "Defalarca Sayın Başbakanımızdan randevu istedik hiçbir şekilde bize dönmedi. Yıllarca bölgede siyaseten Hükümeti destekleyen korucularımız bilinçli bir şekilde küstürüldü, yalnız bırakıldı kaderine terk edildi" dedi.
HDP'nin kutlamalarında tehdit edercesine yapılan açıklamalara da tepki gösteren köy korucuları bir açıklama yaptı.
İşte o açıklama;
BASIN AÇIKLAMASI
HDP'nin yüzde 10'luk barajı aşmasından sonra Muş'ta yaptıkları kutlama esnasında HDP'den yeni vekil seçilen Burcu Çelik ÖZKAN yaptığı konuşmada yaptığı konuşmada korucularımızı tehdit edercesine "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi size çevirmesini biz çok iyi biliyoruz" şeklinde çok küstahça sözler sarf ederek haddini ve maksadını aşmıştır.
Hiç kimse korucularımıza halkımıza bu memleketten defolup gideceksiniz hakkına ve haddine sahip değildir. Bu memleketler HDP'li vekilin babasının tapulu malı değildir.
Bu yaşadığımız memleket atalarımızın canlarıyla kanlarıyla bizlere emanet ettiği kutsal topraklardır. Bizler dün olduğu gibi yarında bu memlekette yaşayacak kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun aksini iddia edenler hak ettikleri cevabı alacaklardır.
Daha düne kadar meydan meydan dolaşan HDP eş genel başkanı Selahattin DEMİRTAŞ barış ve kardeşlik mesajları veriyordu. Hani bu ülkede herkes kardeşti ve herkes kardeşçe yaşayacaktı?
Hani herkes barış ve huzur içerisinde yaşayacaktı? Sizin barışınız kardeşliğiniz oyları alıp barajı aşana kadarmıydı? Biz sizin samimiyetinize hiçbir zaman güvenmedik inanmadık ve bundan sonrada inanmayacağız.
Halkımızın bunların ikiyüzlü olduğunu görmesi gerekiyor. Bunlar bu şımarıklıkla yarın kendilerine oy vermeyen kendilerinden olmayan diğer parti mensuplarına da defolun gidin buradan diyecek kadar küstah ve alçaktırlar.
Çünkü bunların Allah'tan korkusu yoktur. Allah'tan korkmayan halkına her türlü zulmü ve işkenceyi yapar. Bunlar oy alma uğruna kendi yandaşlarını öldürtecek kadar insanlıktan uzaktırlar.
Daha birkaç gün önce örgütün sözde lideri ‘’bizler bundan sonra korucuları öldürmeyeceğiz’’ şeklinde açıklama yaparken bugun bu küstah kadın kalkmış bu memleketten defolun gidin diyor. Bunların bütün politikası yalan üzerine kurulmuştur.
Geldiğimiz noktada bunlara inanıp çözüm sürecini başlatan ve bunlara bir sürü taviz veren Ak Parti Hükümeti geldiği noktada hata yaptığını anlamış olmalı. Bizler baştan beri insanlar ölmesin kan akmasın istediğimiz için çözüm sürecine destek verdik. Hükümet çözüm süreci ile kamu güvenliğini bir birinden ayırt edemedi.
Bunlar çözüm sürecinde 13 korucumuzu şehit ederken hükümet sessiz kaldı. Hükümetimize bölge elden gidiyor dediğimizde hiçbir zaman bizi dinlemedi.
Korucular bölgenin sigortasıdır şah damarıdır dediğimizde hükümet bizleri görmezden geldi. Korucularımız kaderiyle baş başa bırakılmış dediğimizde kimse bizi dinlemedi.
Defalarca Sayın Başbakanımızdan randevu istedik hiçbir şekilde bize dönmedi. Yıllarca bölgede siyaseten Hükümeti destekleyen korucularımız bilinçli bir şekilde küstürüldü, yalnız bırakıldı kaderine terk edildi.
Herkes bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla davrandı. Halkımız tehdit edildi, halkımızdan zorla haraç toplatıldı, halkımızın çocukları zorla dağa kaçırıldı yine hükümet sessiz kaldı.
Halkımız tamamen korkutulup sindirilip örgütün kucağına teslim edildi. Eskiden her köyde 40, 50 korucumuz vardı. Bunlar kendilerine gelen tehditleri bertaraf edecek güçteydiler.
55 yaşını doldurup emekli olan korucularımızın artmasıyla beraber her köyde yaşları çoğu 45 üzerinde olan 5 veya 10 korucumuz köylerde kaldı. Bunlar kendilerini koruyacak tehditlere karşı koyacak durumda değiller.
Yeni korucu alımı yapılmadığı için bu korucularımız köylerinde sessiz kaldılar. Çözüm süreci ile birlikte elleri kolları tamamen bağlandı. PKK Terör örgütü ve siyasi uzantıları istedikleri şekilde cirit attılar. Bölgedeki bütün dengeler örgütün lehine gelişti.2012 yılında bitme noktasına gelen örgüt giderek sayısal ve silah teçhizat bakımından oldukça güçlendi.
Bugün bölgede siyasi dengenin hükümet aleyhine değişmesinin altında yatan nedenler yukarda bahsettiğim yanlış adımlardır. Çünkü şuan bölgede güç PKK ve siyasi uzantılarının elindedir. Halkımız psikolojik baskı yüzünden güçlüden yana yer almak istemiştir.
Yoksa bu HDP nin gerçek gücü değildir. Yarın bu yanlışlardan vazgeçilirse, bölgede Kamu güvenliği sağlanırsa, halkımızın devlete yeniden güveni tahsis edilirse, korucularımıza gereken değer verilirse, özlük hakları iyileştirilip yeni korucu alımı yapılırsa, kendilerini savunacak imkânlar verilirse HDP nin bugünkü bölgedeki üstünlük psikolojisi eriyip gidecek ve bu durum bütün ülkeye yansıyacaktır.
Yok, eğer hükümet bu yanlış politikalara devam ederse ülke olarak millet olarak daha kötü günler bizi beklemektedir. Bir daha ki seçimde bölgede HDP halka baskı ve zulmünü daha da artırarak anti demokratik bir seçim yaşatacaktır.
Son olarak Sayın Başbakanımıza sesleniyorum; Sayın Başbakanım; bizler 30 yıldır bölgede ülkemizin ve milletimizin menfaati için canımızla kanımızla mücadele ettik.1661 şehit binlerce gazi verdik.
Devletimizin lehine olacak her türlü çalışmanın arkasında durduk. Geldiğimiz noktada çözüm süreciyle beraber her şey aleyhimize gelişmeye başladı. Bütün çabalarımıza rağmen bölgedeki gerçekleri size anlatma fırsatı bulamadık.
Bizi dinlemediniz bize görmezden geldiniz. Bizimle sizlerin arasına birileri tarafından bilinçli bir şekilde kara perdeler konuldu. Bizleri sizlere yanlış anlattılar. Bunlar dost görünümlü düşmandılar.
Lütfen artık aramızdaki bu siyah perdeleri kaldırın. Bölgenin gerçeklerini bizden dinleyin. Çünkü bizim bizden başka dostumuz yoktur. Bölge elden tamamen gitmeden bu yanlış yoldan dönmenizi bekliyoruz. Kamuoyuna saygılarımla.
Ziya SÖZEN
Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı