'Ebu Musa' kod adlı Ersen Çelik, örgütün 2 maket casus uçak aldığını ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır hareketlerini izlediğini söyledi.
Gaziantep'te bir evde yakalanıp, tutuklanan IŞİD'in 'teknoloji mecmuası emiri', 'Ebu Musa' kod adlı Ersen Çelik, örgütün 2 maket casus uçak aldığını ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır hareketlerini izlediğini söyledi. Halep'te örgütün hidrojen bombası yaptığını anlatan Çelik, elindeki kimyasal silah ve füzeleri Kilis sınırına getirilip bir depoda bekletildiğini ileri sürdü.
Eskişehir'de 2014 yılında ağabeyi 29 yaşındaki Ersen Çelik tarafından ailesinden habersiz olarak Suriye'ye götürülen 13 yaşındaki E.Ç., döndüğünde geçen ağustos ayında babası tarafından polise götürüldü. Ersen Çelik'in de Türkiye'ye döndüğünün öğrenilmesi üzerine polis alarma geçirildi. Yapılan araştırmada, Ersen Çelik'in 2012 yılında Suriye'de El Nusra'ya katıldığı, sonra IŞİD saflarına geçtiği belirlendi. Çelik'in 2014 yılında casus uçak almak için Türkiye'ye geldiğini belirleyen polis, bu kişinin Eskişehir'den 13 yaşındaki kardeşini alıp İstanbul'a geçtiğini, 2 model helikopter aldıktan sonra, kardeşi ile birlikte Suriye'ye gittiğini ve 2015 yılı Ağustos ayında Türkiye'ye döndüğünü tespit etti. Araştırma ardından 81 ilin Emniyet Müdürlüğü'ne yazı gönderen Eskişehir Emniyet Müdürlüğü, Türkiye'ye dönen Ersen Çelik'in terör nitelikli eylem yapabileceği uyarısında bulundu.
'PKK İLE SAVAŞMAYA GİTTİM'
Hakkında arama kararı çıkarılan Ersen Çelik, 6 Ağustos 2015 günü Gaziantep'te yakalanırken, ifadesinde Denizli'de büyüdüğünü ve müzisyen olduğunu söyledi. 2012 yılında PKK ile savaşmak için Reyhanlı'ya gittiğini belirten Çelik, ifadesinde şunları söyledi:
"Beni, Hama ve İdlip arasında bulunan El Kaide kampına götürdüler. Kampta bana ajan gibi davrandılar. Canlı bomba olup kendimi patlatmamı söylediler. Kabul edince, gerek olmadığını söylediler. 2 yıl Halep, Hama, Rojava'da PKK ile savaştım. 2013 sonunda PKK ve El Kaide arasında anlaşma yapıldı. Savaş olmayınca El Kaide'den ayrılıp Türkiye'ye kaçtım. 6 ay Adana'da kaldıktan sonra Halep'e bağlı Membiç Köyü'ne gidip IŞİD'e katıldım."
'TEKNOLOJİ MECMUASI EMİRİ'
IŞİD'in Halep Valisi'nin yanına götürüldüğünü belirten Çelik, "Valiye maket uçak kullanıp, mayın taraması yapabileceğimi söyledim. Halep ve Kobani bölgesinde maket uçak ve mayın taraması yapmaya başladım. Halep'te casus uçak, harekete duyarlı mayın, kameralı silah sistemleri, gece görüş sistemleri ile ilgili bilgileri tek çatı altında toplamak için teknoloji mecmuası kuruldu. Beni emir yaptılar. İnternet üzerinden İstanbul'dan maket uçak alıp Kobani'de çekim yapmaya başladım. 8-9 ay Kobani'deki silahlı çatışmalarda maket uçak ile görüntü aldım" dedi.
Türkiye'nin Kobani'de PYD güçlerine kapıyı açması üzerine IŞİD'in canlı bomba saldırısı yapma kararı aldığını ileri süren Çelik, şunları anlattı:
"Halep askeri emiri Ebu Yahya, Türkiye ve sınırdaki askeri hareketliliği casus uçak ile görüntülemem için görevlendirdi. Türkiye'ye saldırı yapılacağını bildiğim için iki casus uçağı bilerek düşürdüm. Sınır hattında Suudi Arabistanlı iki kişinin kullandığı iki casus uçağı tamir bahanesi ile alarak kamera sistemlerini bozdum. Şüphelenip beni emirlikten aldılar. Yerime Ankaralı telefon tamircisi Bülent'i getirdiler. Beni infaz etmek için iftira atmaya başladılar. Türkiye'ye kaçtım. Maket casus uçakları bozduktan sonra Bülent isimli kişi Ankara'daki akrabalarına iki maket casus uçağı sipariş etti. Bu uçakları Kilis'e saldırıda kullanacaklar. Maket casus uçakların biri yaklaşık 50, diğeri 17 kilo patlayıcı taşıma kapasitelidir. Uçakları parça parça Membiç'e getirdiler. Halep'te bu uçakları model olarak kullanıp seri üretime geçmeyi düşünüyorlar."
'TÜRKİYE'YE GİDECEK BOMBALI ARAÇLAR GARAJDA BEKLETİLİYOR'
IŞİD'in Türkiye'de eylem yapmak için kendisinden 10 kişilik canlı bomba timi kurmasını istediğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Canlı bombaların 3'ü Halep'teydi. Diğerleri Rakka'dan geldi. Hepsi yabancı uyrukluydu. Türkiye'ye geçselerdi bunları yakalatacaktım. Türkiye sınırında IŞİD'in kalabalık sınır birlikleri var. Ceyş-ül Hilafe'ye bağlı ölüm timi militanları hazır bulunuyor. Türkiye'de eylem yapmak için Membiç Köyü'nde ağır eğitim alan 25 kişilik tim bulunuyor. Membiç Üniversitesi'nde Rus ve Çeçen intihar birlikleri var. Bunlar tamamen Türkiye'ye eylem yapma hazırlığında. Halep'e bağlı Rai Kasabası, Rael Köyü, Türkmen Berih Köyü, Bablimün, Membiç ve Bab'da bombalı eylemler için araç ve havan gibi mühimmatlar hazırlandı. Araçlar Türkiye sınırında Suran Kasabası arkasındaki köylerde, boş garajlarda bekletiliyor."
'HALEP'TE HİDROJEN BOMBASI YAPILIYOR'
IŞİD'in Esad rejiminin elinden aldığı uzun menzilli füzelerin Membiç Köyü'nde olduğunu belirten Çelik, Rakka merkezindeki boş bir fabrika içinde, 'Çeçen Ömer' isimli kişinin üs olarak kullandığı yerde hazırlanan kimyasal maddeler olduğunu kaydetti. Aynı yerin yakınında bir fabrikada kimyasal klor gazı bulunduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu:
"IŞİD'in elinde Esad rejiminden alınan 71 uçaktan Tabka Havaalanı'nda faal uçuşa hazır 3 savaş uçağı hazır bekletiliyor. Irak'ta yerini bilmediğim bir bölgede 3 adet F-16 savaş uçağı var. Halep elektrik santralinde güçlü hidrojen bombası yapma çalışmaları var. Mühendisler bu bombanın patlama anında 60 kilometrekarelik alan içindeki canlıları imha gücüne sahip olduğunu söyledi. Türkiye sınırına çok yakın Rai bölgesinde Azerilerin hazırladığı ismini bilmediğim sıvı patlayıcı madde bulunuyor. Türkiye'ye uzun namlulu silah, el bombası, TNT ve Glikon patlayıcı maddesi sokulduğunu biliyorum. Malzemeler 10-20'şer kiloluk çantalar içinde, çoğunlukla Elbeyli üzerinden Türkiye'ye sokuluyor. Ben İstanbul'a giderek Ebu Yahya Şami'nin verdiği 30 bin dolar ile helikopterleri aldım. Bir kaçakçı beni Elbeyli'den Suriye'ye geçirdi. Türkiye'ye karşı eylem söz konusu olunca uçakları 500 metre yukarıdan yere çakarak, kullanılamaz hale getirdim. Ebu Muhammed Kurdi'nin, Türkiye sınırını görüntülemesi üzerine aramızda sorun yaşandı. Bana hırsızlık suçlaması ile iftira attı. Bundan dolayı görevden alındım. Kardeşimi ve ailemi alarak Türkmenlerin yardımı ile kaçak yollardan Türkiye'ye geldim. Ne yaptıysam ülkem için yaptım."
'KİMYASAL SİLAHLAR KİLİS SINIRINA GETİRİLDİ'
İfadesinin ardından adli mercilere sevk edilen şüpheli Ersen Çelik savcılıkta alınan ifadesinin ardından tutuklama istemiyle Gaziantep 1'nci Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderildi.
Ersel Çelik çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanırken, soruşturmayı yürüten savcılık 'Terör örgütü üyeliği' suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle iddianame hazırlandı.
Şüphelinin Halep'te casus uçak, harekete duyarlı mayın, kameralı silah sistemleri, gece görüş sistemleri ve benzeri birimlerinden sorumlu IŞİD'in 'Sözde teknoloji emiri' olduğunu belirten savcı, Çelik'in internet üzerinden örgüt için istihbarat işlerinde kullanılmak üzere maket uçak siparişi verdiğini ifade etti.
Çelik'in Halep ve Kobani'de maket uçak ile istihbarat faaliyeti yürüttüğünü ve canlı bomba eylemi yapacak örgüt mensuplarını eğittiğini belirten savcı, şüphelinin Halep emirinin talimatı ile Türkiye sınırındaki askeri hareketliliği casus uçak ile görüntülediğini vurguladı. Çelik'in 2014 yılında İstanbul Beşiktaş'taki bir mağazadan 50 bin dolara sınırda keşif ve bombalama yapmakta kullanılmak üzere uzaktan kumandalı 2 helikopter aldığını ifade eden savcı, şüphelinin örgüt ile ihtilafa düştüğünü, görevinden alındığını ve korkup Türkiye'ye döndüğünü belirtti.
Ersen Çelik hakkında açılan davaya Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor.
Kaynak: odatv.com