Geçtiğimiz Mart ayında başladığı İstanbul ofisi yöneticisi arayışıyla Türkiye pazarına giriş niyetinde kararlı olduğunun işaretini veren Tesla’nın Türkiye pazarına girişi oldukça önemli. Zira Tesla tüm enerjisini elektrikli otomobiller pazarını oluşturmaya adıyor ve Türkiye’de bu alanda bir boşluk olduğu kesin.

Türkiye’de elektrikli otomobillerin potansiyeli ise, aslında yalnızca benzin fiyatları baz alındığında bile yüksek. Eurostat’a göre Türkiye’de kWh başına hanehalkı ve endüstriyel tüketime yönelik elektrik fiyatları, AB ülkelerinin neredeyse yarısı kadar. Diğer taraftan benzer bir kıyaslama benzin için yapıldığında, Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında benzin fiyatlarının en yüksek seyrettiği ülkelerin başında geliyor.



Tesla’nın Türkiye pazarına girişiyle birlikte, daha önce tespit ettiğimiz gibi, elektrikli şarj istasyonlarının İstanbul’dan başlayarak açılışı için geri sayımın başladığını söyleyebiliriz.



1,24 MİLYAR DOLAR KAZANÇ SAĞLAMIŞTI

Tesla, tipik otomobil üreticilerinden farklı olarak satış stratejisinde de geleneksel dağıtım modelini takip etmiyor. Tesla’nın elektrikli araçlarının benzinli muadilleri karşısındaki avantajlarının, aracılar tarafından yeterince iyi anlaşılması, şirket için istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Gittiği ülkelerde kendi mağazalarını açmayı tercih eden Tesla, bunun müşterileri “eğitmek” için nadir fırsatlardan biri olduğuna inanıyor. Bu neden Tesla, mağazalarını işlek caddeler, AVM’ler ya da alışveriş için popüler caddelerde açmayı tercih ediyor.

Eylül ayı sonunda yeni otomobili Model X‘i tanıtan Tesla, mali üçüncü çeyrekte 11 bin 580 araç sevkiyatı yaparak, 1,24 milyar dolar kazanç sağlamıştı. Tesla, önümüzdeki bir kaç yıl içinde şarj üretimini daha verimli hale getirerek ve Çin’de üretim yaparak kârlı bir şirket olmayı hedefliyor.

Kaynak: webrazzi.com / Merve Kara