Devletin Kestiği Parmak Acıyor Anne!

16 Şubat 2015 - 17:48
Son 3 gündür Özgecan Aslan'a yapılan vahşilikler silsilesinin üzüntüsüyle yatıp kalkıyoruz. Bununla beraber hem sosyal medyada, hem de arkadaşlar arasında vahşetin faillerinin nasıl cezalandırılması gerektiğini tartışıyoruz. Oysa ülkenin adaletine güvenmiş olsaydık yapar mıydık bu tartışmaları? Güvenmiyoruz arkadaş güvenemiyoruz.

***

En eğitimlimizden en eğitimsizimize, en zalimimizden en mazlumumuza, sağcımızdan solcumuza güvenmiyoruz bu ülkenin adaletine. Nedenine gelecek olursak aynı konuda (Tecavüz ve kasten insan öldürme) verilmiş o kadar farklı cezalar, komik ceza indirimleri var ki güvenmek için hiçbir sebebimiz, güvenimiz kalmadı. Çok uzak değil, daha bir ay önce kasten Ali İsmail Kormaz'ı öldüren katili 10 yıl, 10 ay hapis cezası aldı. Bu karar kimi caydırdı? Meryem İlayda Atlas'ın 23.06.2013'te tecavüz indirimi konusunda arka arkaya attığı tweetler durumun vahametini gözler önüne seriyor.



***

Özgecan Aslan olayı faillerinin hangi bahanelerle ceza indirimi alacağı korkusunu yaşamadan edemiyoruz. Faillerin herhangi bir ceza indirimi almaması ve en ağır (böyle bir olayı tekrarlayacakları caydırıcı) şekilde cezalandırılması için birçok teklif öne sürüldü. Bunların arasında en çok telaffuz ve talep edilen ise idam cezasının tekrar uygulanması meselesiydi. Star gazetesinin 15 Şubat 2015 tarihli haberine göre "Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Manisa İl Başkanlığında yaptığı basın açıklamasında toplumda infial uyandıran, insanlık suçu işleyen kişiler için idam cezasının yeniden getirilmesini istedi." Sosyal  medyadan takip ettiğim kadarıyla paylaşımcıların görüşleri de bu yöndeydi.

***

Bunun üzerine Mustafa İslamoğlu, bu konuda önemli bir tespitte bulundu ve şunları söyledi: "İdam cezası yuvarlak bir şey ve bizim devletler genellikle idam cezasını kısas gereken yerde uygulamazlar, siyasi alanda uygularlar; rakiplerini temizleme aracıdır, idam yok etme aracıdır. Siyasi hiçbir mülahaza ile idam cezası verilemez, asla.

İdam cezasının tek bir gerekçesi vardır Kur’an-ı Hakim’de; o da “taammüden adam öldürmek”tir, “tereddütsüz ve şüphesiz” olacak, şüphe varsa had düşer. [ceza indirimi uygulanır] İdam cezasının infazı, öldürülenin velisinin eline verilecektir, dilerse bağışlar. Dolayısı ile idam cezası değildir kısas, kısas ayrı bir şey...ve kısasta affetmek velinin [öldürülenin ebeveyni, ailesinin] hakkıdır [ve bu yakınlarından bir tanesi bile kısası istediği taktirde kısas uygulanır], devletin hakkı mıdır? Devletin mi babası ölmüş de devlet affediyor? Devletin babasını biri öldürürse, devlet onu düşünsün.

Maalesef bugüne kadar babası öldürülenlerin yerine devlet affetti, devlet onları affetti ama devlet kendisine “höd” diyeni astı, bazen de devlet kendini ihya edeni astı. Menderes yanımızda yatmıyor mu?

Dolayısıyla devletin eline ölüm cezasının verilmesine “hayır”. Kısas devletin eline verilmiş bir ölüm cezası değildir. Sadece mahkeme, adil muhakeme şarttır, adil mahkeme yapılır ve kısas cezasının infazı, yani ipin ucu velinin elindedir. Bu ayrı bir şey.

Bu nedir? Bu ölümü savunmak mıdır? Hayır, asıl kısasa karşı gelmek ölümü savunmaktır. Kısasta hayat vardır. Kısas, mazlumun yanında olmaktır, suçu savunamayız biz, mağduru savunuruz. Müslüman suçu savunamaz. Modernler suçu savunuyorlar. Breivik kaç kişiyi öldürdü? 76 kişiyi öldürdü, 21 sene aldı. Allah aşkına, bu nedir bu? Hukuk mu bu, gukuk mu? Bu vicdansızlıktır, bu suçu savunmaktır, bu tahriktir aksine, bu cinayete teşviktir. Bu hukuk cinayete yardım ve yataklıktan yargılanmalıdır."

***

Bu görüşe katılmak inançtan inanca, yaklaşımdan yaklaşıma göre farklılık gösterecektir. Şer'i Kanun savunulduğunda ülkede yaşayan Gayr-i Müslimler görmezden gelinecek. Her iki yaklaşımı da desteklemediğimi belirtmek isterim. Öldürmeyi savunmanın diğer bir katliamı savunmaktan farksız olduğu inancındayım. Çözüm sadece yeterli ve caydırıcı bir cezanın verilmesi.

Twitter: @samiiakbiyik

    :

    :

    :

    :

    "Devletin Kestiği Parmak Acıyor Anne!" hakkında Tweetler
    YAZARIN DİĞER YAZILARI