10 Aralık 2015 - 19:03
Bir taraftan doğalgaz ihtiyacını karşılamak, bir taraftan da bağımlılığı azaltmak amacıyla; AKP Hükümetlerinin, daha önceki Hükümetler döneminde planlanan doğalgaz depolama çalışmalarını gündeme aldığı bilinmektedir.
Bu kapsamda; Tuz Gölü Havzası içerisinde yer yüzeyinin altındaki tuz tabakalarının arasına doğalgaz depolanması çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışmalar 22. Yasama Döneminde Tarafımızdan yakından takip edilmiştir. Tuz Gölü’nde yapılan stoklama çalışmalarının, Aksaray-Şereflikoçhisar fay hattı sebebiyle yaratabileceği riskler de hatırlatılarak, çalışmaların bir an evvel sonuçlanması zorunluluğu dile getirilmiştir. Bilim Adamlarının bu yöndeki uyarılarına rağmen; Hükümet önerge cevaplarında böyle bir riskin olmadığını, bu bölgenin Anadolu’nun en az sismik özelliği olan bölgesi olduğunu dile getirmiştir.
19.06.2006 tarihinden itibaren teklif verme süresinin haklı sebep olmadan uzatıldığı; Bakanlık Bürokrasisinin yasal olmayan ilişkiler içinde oldukları, işin önceden belirlenen 3’lü Konsorsiyuma verildiği yönünde ciddi ve somut bulgularla konu dile getirilmiş ise de; Hükümet, benzeri birçok konuda olduğu gibi yine duyarsız kalmış, önergelere doğru ve tatminkâr cevaplar vermemiştir.
Ortada olan gerçek şudur; 2009-2010 yıllarında bitmesi, faaliyete geçmesi gereken doğalgaz depoları; aradan geçen 5 yıla rağmen devreye girmemiştir. Kişisel ve siyasi çıkar ilişkileri, dirayetsiz ve öngörüsüz politikalar sonucunda tam anlamıyla bağımlılık durumu yaratılmıştır. Cumhuriyet’ten Çiğdem Toker’in duyarlı ve sorumluluk anlayışıyla dile getirdiği bu konu; Bize göre, AKP İktidarlarının karakteristiğini de ortaya koymaktadır. Kişisel ve siyasi çıkarları, Halkın ve Ülkenin çıkarlarına önceleyen bu siyaset anlayışı, bu gün de Türkiye’nin en önemli handikaplarındandır.
Anlatımı yapılan bu safahat bir kez daha dile getirilerek ve kamuoyuyla paylaşılarak; Tuz Gölü ve diğer bölgelerde yapılan çalışmaların son durumunun ne olduğu, bu çalışmaların neden geciktiği konularında Gensoru ve Meclis Soruşturmaları dahil olmak üzere, tüm denetim yollarıyla konunun ivedi olarak TBMM gündemine getirilmesi zorunluluğu vardır.