Valisi olduğu eyaletin dışında henüz çok tanınmasa da anket sonuçları, Walker'ın Cumhuriyetçilerin aday göstermesi muhtemel isimler arasında olduğunu gösteriyor.

Cumhuriyetçiler arasında yapılan Bloomberg-Des Moines anketinde Walker oyların yüzde 15'ini, Senatör Rand Paul yüzde 14'ünü, eski Arkansas Valisi Mike Huckabee ise yüzde 10'unu aldı. Cumhuriyetçilerin ikinci kalesi olarak görülen New Hampshire'deki ankette de Walker, Paul ve Florida Eski Valisi Jeb Bush'un ardından üçüncü geldi.

"GÜÇLÜ BİR KONUŞMACI DEĞİL"

Walker da 2010 yılında seçilmesinin ardından idaresi boyunca özellikle güvenilir, sözü geçen biri oldu. Muhafazakâr Çay Partisi'nin favori isimleri arasında gösterildi.

Eyalet içinde ise eğitim sendikaları ile kamu çalışanlarının haklarının pazarlığının önünü kesmesi ve seçmen kimliğinin tanımlanmasına yönelik yasaların düzenlemesi, anne ve çocuk sağlığı üzerine çalışan sivil toplum kuruluşu Planned Parenthood'un fonlarını kesmesiyle de bazı kesimlerin tepkisini çekti.

Liberal internet sitesi PoliticusUSA'den Keith Brekhus, Walker için şu yorumu yaptı:

"Walker, orta ve çalışan sınıfları alarma geçirecek kutuplaştırıcı politikaları öne sürmesine rağmen, Demokratları yenik düşürerek kısa sürede kariyerini güçlendirdi. Demokratların hafife alamayacağı kadar önemli bir aday."

WALKER'IN ZAYIF TARAFLARI

Sol kanatta Walker karşıtı hareket o kadar güçlüydü ki, 2012'de valinin dönemi tamamlanmadan görevine son verilmesi için çağrılar yapıldı. Fakat Walker, %36'ta karşı %53 oyla seçimlerde yine zaferini ilan ederek ikinci dönemde de koltuğunu korudu.

Washington Post gazetesinin siyaset muhabiri Matea Gold'a göre Walker son dört yıl içinde eyalet düzeyindeki yarışta yaklaşık 83 milyon dolar destek topladı.

Valinin zayıf noktası ise, geçen ay Iowa'da ayakta alkışlansa da inandırıcı ve güçlü bir konuşmacı olarak görülmemesi. Bir de yardımcılarından altısının mali sözleşmelere aykırı davranarak para aklama ve yolsuzluk suçlamalara adlarının karışması da Walker'ın zayıf taraflarından olarak gösteriliyor.