Kadın dernekleri, Özgecan Aslan vahşetinden sonra iktidar tarafından gündeme getirilen “idam ve hadım” tartışmalarına sert çıktı.
KARŞI GAZETE | ÖZEL
KADIN ÖRGÜTLERİ İDAM VE HADIMA KARŞI
Kadına yönelik şiddeti araştırmak üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda, Özgecan Aslan’ın katledilmesinden sonra AKP iktidarı tarafından yüksek sesle dillendirilen idam ve hadım tartışmaları da gündeme geldi. 70 kadın sivil toplum örgütü adına ortak sunum yapan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Temsilcisi Gülsen Ülker, hadım ve idam tartışmalarının kabulünün mümkün olmadığını söyledi.
İDAM VE HADIM CEZASI OLAN ÜLKELERDE TECAVÜZ AZALMIYOR
“Bizler devletin bir kimsenin yaşam hakkını elinden almasını sağlayacak herhangi bir düzenlemeyi kabul etmiyoruz" diyen Ülker, idam veya hadım cezasının uygulanmakta olduğu pek çok ülkede bu suçlarda hiçbir azalma olmadığının da altını çizdi.
YENİ DÜZENLEME GETİRİLSİN
İktidarın, bu suçlara ilişkin sürekli bir ceza artırımı veya hadım gibi insan haklarına aykırı ceza yöntemlerini gündeme taşımasını doğru bulmadıklarını ifade eden Ülker, yargılama faaliyetine ilişkin bir düzenleme getirilmesini istedi.
CİNSİYETÇİ YARGI: KADINLAR İKİ KERE ŞİDDETE MARUZ KALIYOR
“Fail için hangi ceza öngörülürse görülsün, yargının cinsiyetçi pratiği her zaman cinsel şiddete maruz kalan kadınları yargılamaktadır” diyen Ülker, sözlerine şöyle devam etti:
“Cinsel suçların çoğunun tanığı yoktur ve bu suça maruz kalanın yaşadığı travma nedeniyle hemen şikâyetçi olmaması sonucunda genelde fiziksel bulgulara ulaşmakta da ciddi zorluklar yaşanmaktadır. Dolayısıyla bu suçlara ilişkin yargılama faaliyeti sürekli olarak faillerin kendilerini savunmaları doğrultusunda kadınların rızasının olup olmadığı tartışmaları ile sürmekte, uygulayıcıların cinsiyetçi tutumları ile kadınlar sorgulanmakta ve kadınların yeniden şiddete maruz kaldıkları bir süreç yaşanmaktadır."
"KADIN TECAVÜZE UĞRADIĞINI DEĞİL, ERKEK TECAVÜZ ETMEDİĞİNİ İSPATLASIN!"
Cinsel suçlarda ispat yükünün yer değiştirmesini, kadının beyanı esas alınarak suçun oluşmadığının veya kadının rızasının bulunduğunun fail erkek tarafından ispatlanması gerektiği yönünde yasal düzenleme yapılmasını isteyen Ülker, “Cinsel şiddet ile mücadele için atılması gereken somut ve acil adımın bu olduğu tartışmasızdır” dedi.
KADIN ÖRGÜTLERİ NE İSTİYOR?
Komisyonun çalışma yöntemini de eleştiren Ülker, komisyonun hangi kriterler uyarınca, hangi kadın örgütlerine çağrı yaptığının ve yapmakta olduğunun açıklığa kavuşmadığını söyledi. Ülker, kadına yönelik erkek şiddetinin bitirilmesi için yapılması gerekenleri de madde madde sıraladı.
İşte kadın örgütlerinin komisyondan talepleri:
http://www.kadinininsanhaklari.org/siddete-son-platformu-olarak-meclise-sesleniyoruz/
Burcu Oral Evren | KARSİGAZETE.COM.TR