Kani Beko, sendikalarının genel kurulunda atılan 'hırsız, katil Erdoğan' sloganı hakkında konuştu.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, sendikalarının genel kurulunda atılan sloganlara ilişkin, "Çalışma Bakanımızı kürsüden dinlemiş olsaydık bizim de kürsüden söyleyeceklerimiz vardı. Ama bazı kitlesel kalabalıklar içinde bazı şeyleri durduramıyorsunuz, gücünüz yetmiyor" dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel'i makamında ziyaret etti. Beko, 2015 yılında 1730 işçinin iş kazasında yaşamlarını yitirdiğini belirterek, belediyelerde çalışan 1 milyon işçiden 750 bininin taşeron olduğuna dikkat çekti. Beko, İşsizlik Sigortası'nın yarısının amacı dışında kullanıldığını öne sürerek, hükümetin gündeme getirdiği Kıdem Tazminatı Fonu'na da tepki gösterdi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve üyeler, CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel'i makamında ziyaret etti. Beko, Türkiye'de son dönemde şiddetlenen çatışma ortamı bulunduğunu anlatırken şöyle dedi:
"Mustafa Kemal'in 'yurtta barış dünyada barış' sözüne destek veriyoruz. Türkiye bu ilkeler çerçevesinde politikalarını geliştirerek ülkemiz topraklarında savaşa karşı her zaman barışı savunması gerekir diye düşünüyorduk. Hükümet, 2011- 2012 yılında 6.8 milyar dolar şartlı kredi verdi. Kıdem tazminatlarımızı bireysel emeklilik fonuna devretmek ve esnek çalışma sistemi yaratmak ve ortaçağda istihdam bürolarında işçi arkadaşlarımızı köle gibi çalıştırma düşüncesi var. İşçilerin büyük kayıplarının olacağı bir sistem. Evden çalışma sistemi kadını eve kapatma sistemedir. Kadın, doğum yapacak, çocuğunu büyütecek, ev işerini yapacak ve dışarıdan işlerini yapacak. Bir anaya bu kadar iş yükü verirseniz bu kadınlarımızın sokağa çıkma imkanı olamaz. Bu koşullarda bir kadın sinemaya tiyatroya gidebilir mi çarşıya çıkabilir mi? Biz bu sisteme de karşı çıktık. Ayrıca yüzde 86 oranında işçiler kıdem tazminatı alamayacak. 1475 sayılı iş yasanını 14. maddesinde 'ücret garanti sistemi' adı altında bir cümleyi oraya koyarsak, kıdem tazminatı almayan işçinin kıdem tazminatını devlet öder ve kıdem tazminatını işçiye vermeyen işverenden tahsil eder. Hükümetten kıdem tazminatı almayan işçiye verme düşüncesi varsa DİSK buna hazırdır ve seçeneğimiz budur."
"BELEDİYELERDE 1 MİLYON İŞÇİDEN 750 BİNİ TAŞERON"
DİSK Genel Başkanı Beko, taşeron işçi sorununa dikkat çekerek, AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana 17 bin işçinin iş kazalarında öldüğünü, iş güvenliği önlemleri alınmadığı için geçen yıl ölen işçi sayısının 1730 işçi olduğunu söyledi. Beko, şöyle dedi:
"Türkiye ILO üyesi olduğunda bu kriterleri uygularsak önümüzdeki dönemde iş kazaları cinayete dönüşmez. Avrupa'da birinci durumdayız. Belediyelerde 1 milyon işçiden 750 bini taşeron. Devlette 2 milyona yakın taşeron işçi var. Türkiye'de güvencesi, sendikası olmayan sigortası verilmeyen iş güvencesi olmayan iş cinayetlerinin olduğu alan taşeron işçilerin olduğu alan. Gelin Türkiye'de çalışan taşeron işçilerine kadro verelim."
"İŞSİZLİK SİGORTASI'NIN YARISINI AMACI DIŞINDA KULLANDILAR"
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, basın mensuplarının sorusu üzerine TÜRK İŞ'in "Kıdem tazminatı genel grev sebebidir" derken, "Daha iyi olursa" diyerek, fon uygulamasına açık kapı bırakmasını şu sözlerle değerlendirdi:
"Anavatan Partisi iktidardayken de fakir fukara fonu kurdular. Tasarruf teşvik fonlarıyla ilgili de 'siz tasarruf yapamazsınız' dediler. Tasarruf Teşvik Fonu'nu kurdular. DİSK olarak miting yaptık ve 'Tasarruf Teşvik Fonu'nda 6 milyar paramızı geri verin' demiştik. 54'üncü Hükümet 'Fonlarda 5 kuruş para yok' dedi. Dönemin Başbakanı 'biz konut edindirme fonu kuracağız işçileri ev sahibi yapacağız' demişti. İşçilere sorduk, 'konut edindirme fonundan ev sahibi olan var mı' diye. Tamamı 'yok' dedi. Bizim de destek verdiğimiz İşsizlik Fonu 15 yıl önce kuruldu. Şu anda 100 milyar lira olması gerekir. İşsiz kalanlara ödenen 10 milyar lira. Açlık sınırında yaşıyorlarmış gibi patronlara ödenen para toplam 25 milyar lira. Binali Yıldırım. İzmir'de belediye başkan adayı olduğunda 'oy vermeyin' dedik. Yıldırım. İşsizlik Fonu'ndan Karayolları'na ve değişik yerlere 25 milyar lira aktarmış. 100 milyar liralık İşsizlik Fonu'ndan 50 milyar liramızı amacı dışında kullanmışlar. Şimdi gözlerini kıdem tazminatlarına diktiler. Yarın AKP hükümetinin açacağı kıdem tazminatı fonunun da akıbeti diğerleri gibi olacak. Biz çözüm üreten bir konfederasyonuz. Siyasal iktidara muhalefet değiliz. 14'üncü maddeye bakın kıdem tazminatı almayanların alabilmesi için yasal düzenlemeyi yaparsak sorun ortadan kalkar. Ayrı bir fon kurmasına gerek yok. DİSK olarak yapacağımız tek şey grevdir. Türk-İş, Hak- İş ve sendikasız işçilere çağrıda bulunuyorum. 15 milyon işçi kardeşimizi ilgilendiren sorun 100 yıllık bir kazanım. Torunlarımızın geleceğini ipotek altına almak isteyen AKP hükümetine teslim etmeyelim."
CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, CHP İzmir milletvekilleri Tacettin Bayır, Zeynep Altıok, Kamil Okyay Sındır ile birlikte İzmir Valisi Mustafa Toprak'ı makamında ziyaret ederek, basın açıklamalar ve eylemlerin yasaklanmasına tepki gösterdiklerini anlattı. Yüksel, "şöyle konuştu:
"İzmir'de anayasal hakkını kullanmak isteyen eylem yapan nerede insan topluluğu varsa saldırıya uğruyor basın açıklaması yapmaları yasak oluyor. Ankara Garı patlaması için her ay anma törenleri düzenleniyor. Bunu unutturmamak gerekiyor ki bir daha yaşanmasın. Bu anma törenlerine gidip orada basın açıklaması yapmak isteyen çocuklar saldırıya uğruyorlar gözaltına alınıyorlar. Sanki 17- 25 Aralık'ta o iddialar bu çocuklar için dile getirildi. Sanki başkentte ölenlerin katilleri bunlar. Suçluymuş gibi cezaevine götürülüyorlar. Barış istemek suç oldu. Barış isterken ne söylediklerine bakıyorlar. Barış, özgürlük, insanlar ölmesin dendiğinde onun altında bir şey arıyorlar insanları meydanlardan uzaklaştırmak için her şey yapılıyor."
Kaynak: DHA