AKP, “uluslararası şirketlere ucuz emek” olmayı uygun gördüğü Suriyeli sığınmacıları bahane ederek destekçilerine yeni bir rant kapısı açıyor.
Emekli Sandığı Yasa Tasarısı’na eklenen bir madde ile Suriyeli sığınmacıların çokuluslu şirketlere kiralanmalarına ve bu yolla yandaşa da rant aktarımına olanak sağlanıyor.
TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta yasalaşması beklenen tasarının ikinci maddesi ile Dünya Kamu Istihdam Kurumları Birliği başkanlığını da yürüten Türkiye İş Kurumu’na (İŞKUR) sığınmacılar için yürütülecek proje ve programlarda yurtiçinden ya da yurtdışından kuruluşlarla işbirliği yapma yetkisi veriliyor. Buna göre kurum, istihdam, işsizlik veya meslek edindirme amacıyla uluslararası fonları kullanacak. Suriyeli sığınmacılara yönelik olacak proje ve programlarda işbirliğinin yapılacağı ulusal veya uluslararası kurumların tanımının yapılmaması nedeniyle İŞKUR, partnerini seçmede bağımsız olacak. Daha önce ihale yöntemi ile yürütülen eğitim ve danışmanlık hizmetleri yeni tasarı ile ihalesiz yapılabilecek.
İşbirliği yapılacak kurumların ile işbirliğinin kapsamının ve şartlarının kesin çizgilerle belirtilmediği bu düzenleme, Suriyeli sığınmacıların çok uluslu şirketlere kiralanmasına da olanak sağlayabilecek.
'KİM AKREDİTE EDİLECEK?'
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, tasarıya yönelik eleştirilerini içeren muhalefet şerhinde düzenlemeyi eleştirirken, kurumun bu yolla kendisinin belirleyeceği sivil toplum örgütleri veya şirketleri, kamuya ayrılan hibe fonların kullanımına ve projelere ortak edebileceğine dikkati çekti. Şerhte, “Kimlerin akredite edileceği belli değil” denildi.
SIĞINMACILARA DA KÖLELİK DAYATILIYOR
HDP’nin muhalefet şerhinde de, emeğin daha çok sömürüsünün yolunu açan “kiralık işçilik” kapsamına Suriyeli sığınmacıların da alınması eleştirildi. Şerhte, yoğun eleştiri ve tepkilere karşın kabul edilen özel istihdam büroları düzenlemesinin içinde yer alan ancak daha sonra geri çekilen hükmün yeniden getirildiği belirtildi. İŞKUR’u aracı kurum haline getiren maddenin dünya ölçeğinde milyonlarca dolar ciroya ulaşan ve tekelleşen çok uluslu işçi kiralama şirketleriyle özellikle Suriyeliler üzerinden “insanı yardım fonları”nın “kara kazanca” dönüştürülme girişimi olduğu vurgulandı.
Öte yandan İŞKUR’un bu düzenleme sayesinde Türkiye’de geçici ya da daimi çalışma hakkı kazanan sığınmacıları “işe alıştırma” adı altında kısa süreli eğitimlerle “ucuz emek” olarak piyasaya sürebileceği de vurgulandı.
Kaynak: Nurcan Gökdemir / Birgün Gazetesi