Devlet şimdi bu silah ve bombaları ele geçirmek için geniş kapsamlı operasyona hazırlanıyor.

Oysa aynı devlet 2010 yılında Oslo’daki MİT-PKK görüşmesinde bu durumu bildiğini ancak müdahale etmediğini itiraf etmiş ve MİT Müsteşar yardımcısı Afet Güneş, karşısında oturan PKK’lı Sabri Ok’a ‘’Kentlere bomba depoladığınızı biliyoruz. O durumlarınızı bile tolere ediyoruz’’ demişti.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay da önceki gün benzer itiraflarda bulunarak, ‘’Devlet çözüm sürecinde operasyon yapmazken, PKK yığınak yaptı. Süreç boyunca PKK, insan kaçırma, haraç kesme, karakol kurma, vergi daireleri oluşturma gibi faaliyetlerde bulundu’’ dedi.

BİNLERCE SİLAH

MGK ve Bakanlar Kurulu’na sunulan rapora göre PKK, “Çekiliyoruz” dediği dönemde silahlanmaya devam etti. Şehir savaşına hazırlık için kentlerdeki evleri mühimmat deposuna çeviren örgüt hücre evlerine binlerce silah ve bomba sakladı.

İstihbarat birimleri, PKK’nın şehir yapılanması çerçevesinde ateşkesten sonra evlerde silah ve bomba depoladığını ortaya çıkardı. Şimdi kapsamlı bir iç güvenlik harekâtı yapılarak ülke içinde PKK tarafından saklanan silah ve mühimmatın ele geçirilmesi planlanıyor.

OSLO İTİRAFI

Oslo’da Nisan 2010’da yapılan görüşmelere dönemin Başbakanlık Müsteşar yardımcısı bugünün MİT Müsteşarı Hakan Fidan, MİT Müsteşar yardımcısı Afet Güneş ile PKK terör örgütü yöneticileri Sabri Ok ve Mustafa Karasu, PKK-KCK yöneticileri Zübeyir Aydar ve Adem Uzun’ katılmıştı.

AKTAY İTİRAFI

Öte yandan önceki gün Habertürk TV’ye çıkan AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay da benzet itiraflarda bulundu ve ‘’Devlet çözüm sürecinde operasyon yapmazken, PKK yığınak yapıyordu. Süreç boyunca PKK, insan kaçırma, haraç kesme, karakol kurma, vergi daireleri oluşturma gibi faaliyetlerde bulundu’’ dedi ve şunları söyledi:

‘’Bizim için çözüm sürecinin birinci koşulu örgütün silah bırakmasıydı. 2.5 yıl sabredildi. İnsanların kaçırılması, gelip herkesten haraç alınması, karakollar kurulmuş, vergi daireleri haraç daireleri kurulmuş dağların eteklerine. Çözüm süreci başta itibaren ön koşul olan silah bırakması şartının sağlanmadığı bir süreç olarak devam ediyordu. Birazcık da devletin sabrıyla devletin ne yazık ki göz yumması diyeceğim bir düzeyde devam ediyordu. Devletin operasyon yapmadığı dönemde örgüt her tarafa yığınak yapıyor, her tarafa terör estiriyor, insanları kaçırıyor, adam öldürüyor, kaç tane korucu öldürüldü biliyor musunuz. Sadece çözüm süreci başladığından bu yana 20 tane köy korucusu öldürüldü.”

Kaynak: Sözcü