GÖZLER YENİDEN ÇEVRİLMİŞKEN
AYM, 22 Ekim Çarşamba günü yapacağı toplantının gündemini belirledi. Sulh Ceza hakimliklerinin kaldırılması talebi ek gündem maddesi yapıldı. Belirlenen gündem maddesiyle AYM, başvurunun ilk incelemesini yapacak. AKP'nin TBMM'ye sunduğu 'Yargı Paketi' ile tartışmalı yetkileri daha da genişletilmek istenen Sulh Ceza Hakimliklerine gözler yeniden çevrilmişken bu kararın alınması dikkat çekti.
'ENDİŞE KAYNAĞI'
Konuyla ilgili BirGün'e değerlendirme yapan CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, Sulh Ceza hakimlikleri bağımsız yargı açısından ciddi bir endişe kaynağı olduğunu söyledi.
Aldan, şu ifadeleri kullandı; "Bu hakimliklerin belli düşüncelerden insanlardan oluşturulması halinde yakalamalar, tutuklamalar, arama kararları gibi koruma tedbirlerinde farklılıklar ortaya çıkabilir. 17 Aralık sürecinden sonraki takipsizlik kararları, bazı tutukluların salıverilmesi gibi dikkati çeken olaylar oldu. İstanbul'da daha önce 25 dolayında hakimin baktığı işlere 6 hakim bakıyor şimdi. Bu sayının azaltılması görevlendirmelerde ideolojik tercihlerde bulunmayı da kolaylaştırdı."
'BİZİM HAKİMLİKLERİ KALDIRIN'
Sulh Ceza hakimliklerinin kaldırmasına dair başvuruyu kendisi de Eskişehir'de Sulh Ceza hakimi görevini yürüten Kemal Karanfil yapmıştı.
Karanfil, dilekçesinde iptal isteminin gerekçesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına göre bir mahkemenin verdiği karara üst mahkemede itiraz edilmesi gerekirken, bu yapılanmada itirazı da başka bir Sulh Ceza hakiminin karara bağlamasına dayandırmıştı.
10 sayfalık dilekçesinde Karanfil, bu hakimlerin seçilme şekli ve 17-25 Aralık sürecinde bazı hakimlerin tartışmalı kararlara imza atmaları dolayısıyla "Sulh ceza hakimleri adil olamaz" görüşünün oluştuğunu vurgulamıştı. Karanfil, Sulh Ceza hakimliklerine yapılan atamalar ve çalışma şekillerinin iktidar aleyhine soruşturma yapılmasını güçleştirdiğini de vurgulamıştı.
'İKTİDARIN İNİSİYATİFİNE BIRAKILIYOR'
Karanfil, HSYK Kanunu'nda yapılan düzenlemelerle birlikte ele alındığında tüm soruşturmaların akıbetinin bu hakimler aracılığıyla iktidarın inisiyatifine bırakıldığını belirterek, şunları kaydetmişti: "Açıklanan nedenlerle bu düzenlemenin kamu yararı amacının tam tersine kapalı devre işleyerek sınırlı sayıdaki hakimler marifetiyle yürütülen ceza soruşturmalarına yön verebilmek amacıyla yapıldığı aşikardır. Bunun, hukuk devleti ilkesi, kişi hürriyeti ve güvenliği ilkesi, tabii hakim ilkesi, adil yargılama hakkı gibi ilkelere aykırı olduğu açıktır. Açıklanan nedenlerle iptaline karar verilmesi gerekir."