Hükümetin, "Süleyman Şah Türbesine" sahte saldırı planını ortaya çıkaran ortam dinlemesi tapelerinde, Hakan Fidan zaten TIR'ları itiraf etmişti...
KARŞI GAZETE | ANALİZ
Bir süre önce dünya basınına IŞİD terör örgütünün elinde "Makine Kimya Endüstrisi" damgalı silahlar olduğu haberleri yansımış, Milli Savunma Bakanlığı, örgüte mühimmat sattığı iddialarını yalanlamıştı... Açıklamanın yarısı doğruydu...
Çünkü anlaşıldı ki Hükümet, bu silah ve mühimmatı satmıyor, gönderiyordu... Adana'daki MİT TIR'ları olayında ortaya çıktığı gibi...
Yayın yasağı getirilen askeri makamlara ait tutanaklarda da TIR'larda yardım malzemesi değil savaş malzemesi olduğu tek tek yazılmış... Resmi belgeler ile kayıt altına alınmıştı.
KİM GÖNDERİYOR MKE'NİN MÜHİMMATINI?
Peki, mühimmat satılmıyorsa, IŞİD'in eline nasıl geçiyor? Yerel seçim öncesi; Suriye ile savaşa girme bahanesi olsun diye, Süleyman Şah Türbesi'ni bombalama planı yapanların ses kaydını anımsatıyoruz... ( ses kaydı ortaya çıkınca Türbe'yi bombalamayıp, taşıdılar)
"2000’E YAKIN TIR GÖNDERDİK BİZ ORAYA"
Yerel seçime sayılı günler kala internette yayılan o kayıttaki seslerin, o sırada Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ferdidun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu öne sürülmüştü.
Ortam dinlemesi ile elde edildiği anlaşılan kayıtta MİT Müsteşarı şöyle diyor: "2000’e yakın tır malzeme gönderdik biz oraya"
DIŞİŞLERİ YALANLAYAMAMIŞTI!
Ses kaydının ortaya çıkması üzerine Dışişleri Bakanlığı açıklama yapmış, "Dışişleri Bakanı makamı gibi devletin en hassas güvenlik konularının ele alındığı bir mekanda gerçekleştirilen çok gizli mahiyetteki böyle bir toplantının izlenerek görüşmelerin kamuoyuna servis edilmesi Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı, bir casusluk faaliyeti ve son derece ağır bir suçtur" demişti.
Yani, kaydı doğrulamıştı!
HATIRLATMA: BU DA SÜLEYMAN ŞAH SKANDALININ TAPE'Sİ
Davutoğlu “Laf aramızda başbakan da telefonda bu (Süleyman Şah Türbesi’ne saldırı) gerektiğinde bir imkan gibi değerlendirilmeli bu konjonktürde dedi yani” derken, Fidan, “Ben öbür tarafa 4 tane adam gönderirim, 8 tane boş alana füze de attırırım. Problem değil o gerekçe üretilir(…) Biz niye illa Süleyman Şah’ı bekliyoruz. Onu anlamadım… gerekirse oraya da biz saldırı düzenleriz, biz saldırtırız önden canım” diyor.
Konuşmalardan Türkiye’nin Suriye’deki bazı silahlı grupları MİT aracılığıyla doğrudan yönlendirdiği ve 2000’in üzerinde TIR’la malzeme yolladığı anlaşılıyor.
Tape’den satır başları:
Hakan Fidan: “O (askeri müdahale) olduğu andan itibaren içerde birçok bomba patlar. Sınır kontrol altında değil”
Feridun Sinirlioğlu: “Yine içerde bomba momba tabi tabi onları yapacaklar. Ama 3 sene önce konuşmamızı hatırlıyorum.”
Yaşar Güler: “İvedi olarak Hakan Bey’in desteklenip silah ve mühimmatı muhaliflere ulaştırmasını sağlamamız lazım.”
Yaşar Güler: “Katar mühimmat arıyor. Peşin para üretsin versinler. Sayın Bakanın emrinde.”
Güler ve Davutoğlu silahlı grupların yeterince silahlandırılmadığı için geri döndüklerini konuşuyor. “Bu silahlı kuvvetler her dönemde sizlere lazım olan bir tool (alet)”
Sinirlioğlu: “Türk tarihinde ben böyle bir şey hatırlamıyorum. İç politika konusu haline geldi. Artık tamamen ülke topraklarını, sınır güvenliğimizi, oradaki egemen toprağımızı falan savunmakla ilgili tamamen ulusal güvenliğimizle ilgili yaptığımız konuşmalar son derece pespaye, bir ucuz iç politika malzemesi haline geldi.”
Hakan Fidan: “2000’e yakın tır malzeme gönderdik biz oraya.”
Güler: “Biz bir tane general verelim dedik. Generali belirledik. General gitti.”
Davutoğlu: “Tank göndersek”
Güler: Fidan: “Yapacağımız iş direk savaş sebebi.”
Fidan: “Süleyman Şah Türbesi ve oradaki askerler için silah kullanmayı göze alıyoruz, sınırdaki milyonlarca insan hayatı için almıyoruz. Bakın bu mantık değil”
ANALİZ | KARSİGAZETE.COM.TR