Irak’ın kuzeyindeki federal Kürdistan bölgesinin başkanı Mesud Barzani, Erbil-Bağdat ilişkilerinde yaşanan sorunları İngiltere’den yayın yapan Sky News televizyonunun Arapça servisine değerlendirdi.
Barzani, “Kürdistan bölgesi ile Irak arasındaki ilişki konfederalizme doğru gidiyor” ifadesini kullanarak “Konfederalizmden bir sonraki adımın da bağımsız Kürt devleti olacağını” söyledi. Barzani, “Ben bağımsız Kürt devletinin kuruluşunun yaklaştığından eminim. Bu konuda şüphem yok" dedi.
MEVCUT DURUM SÜRDÜRÜLEMEZ
Irak'taki mevcut durumun sürdürülemeyeceğini söyleyen Barzani, “Bana göre en iyi çözüm konfederasyon seçeneğine yönelmek. Böylece herkes hakkını bilir" dedi. “Diğer milliyetlere saygı duymakla beraber” Irak'ın "Kürtler ve Araplar olmak üzere iki ana milliyetten oluştuğunu” söyleyen Barzani, sözlerini şöyle sürdürdü: “Irak şimdi bölünmüş durumda. Tüm ülkeyi kontrolü altında tutan merkezi bir hükümet bulunmuyor.”
Kürdistan bölgesi ile Irak merkezi hükümeti arasında kamu çalışanları ile Peşmergelerin maaşlarının kesilmesi ve Türkiye üzerinden yapılan petrol sevkiyatındaki anlaşmazlık nedeniyle kriz yaşanmıştı. Erbil ile Bağdat arasında birçok görüşme yapılmasına rağmen sorunlar çözülebilmiş değil. Barzani’nin Sky News haber kanalına yaptığı açıklama da Erbil ile Bağdat arasındaki sorunun derinleştiği yorumlarına neden oluyor.
‘BİRLİKTE YAŞAMA ARZUSU YOK EDİLMEMELİ’
Öte yandan Mesud Barzani’nin yeğeni ve Kürdistan bölgesel yönetiminin Başbakanı olan Neçirvan Barzani de, Irak’ta Baas rejiminin yıkılışının 11’inci yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, Kürtlerin Irak’taki köhne sistemi değiştirmek için büyük çaba harcadığını, anayasa ve diğer yasaların yapılması için merkezi yönetime tam destek verdiklerini söyledi. Neçirvan Barzani, Irak Anayasası’nın bu ülkedeki tüm halkların bir arada yaşama güvencesi olduğunu, buna herkesin anayasaya bağlı kalması gerektiğini söyledi. Başbakan Barzani, şu görüşleri dile getirdi:
“Irak’ta yaşayan halklar anayasanın katı merkeziyetçi bir hale bürünmesini istemedi. Geçmişte Irak’ta zengin kültürel, etnik ve dini kimlikleri üzerinde felaketlere yol açan ve ölümcül sonuçlar doğuran yanlış politikalar uygulandı. Baas rejiminin devrilmesinden bu yana geçen 11 yıllık süreçte Bağdat Hükümetleri baskı, abluka ve ambargoyla Kürdistan siyasetini zora sokmak istedi.
Federal anayasanın ihlali anlamına gelen bu politikaları Irak’taki halkların bir arada yaşama isteğini de tehlikeye atıyor. Saddam rejiminin yıkılışından 11 yıl sonra, şimdi bir an durup kendimize şunu sormalıyız: Biz bu zengin ülkeyi nereye doğru sürüklüyoruz? Gelecekte bugünlere bakanlar bizi nasıl hatırlayacak? Ciddi bir çaba sarf ederek Irak halklarının barış içinde birlikte yaşama arzusunu yok etmemeli ve federal anayasanın üzerinde şekillendiği temelleri yıkmamalıyız. Geleceğimizi umutsuzluğa teslim etmemeliyiz.”
‘TÜRKİYE, ABD VE İRAN ARABULUCU’
Bu arada Yakın Doğu Haber portalının Kuzey Irak’tan yayın yapan Xendan adlı internet sitesinden aktardığı habere göre Kürdistan Bölgesel Yönetimi Ekonomi Bakanı Yardımcısı Reşid Tahir, Bağdat ve Erbil arasındaki sorunların çözümü için uluslararası arabuluculuk girişimleri başlatıldığını açıkladı.
Reşid Tahir, arabuluculuk için Amerika, Türkiye ve İran’ın yanı sıra Iraklı bazı milliyetçilerin de çaba gösterdiğini söyledi.
Arabuluculuk girişimlerinin Irak merkezi hükümeti ile Kürdistan Bölgesel yönetimi arasında bütçe paylaşımı ve petrol ihracatı konularında yaşanan görüş ayrılıklarının giderilmesine yönelik olduğunu belirten Tahir, soruna diyalog yoluyla çözüm bulunmasına çalıştıklarını söyledi ve “Tüm taraflar, Kürdistan Bölgesi’nin attığı adımların Irak anayasası çerçevesinde olduğunu bilmektedir” dedi.
Kürdistan Bölgesi’ndeki memur ve işçi maaşlarının ödenememesinin sebebinin Irak merkezi hükümetinin gerekli parayı Kürdistan Bölgesine vermemesinden kaynaklandığını belirten Reşid Tahir, Erbil yönetiminin yaşanan ekonomik krizi aşmak için dışarıdan kredi aldığı yönündeki haberleri de yalanladı.