Ağrı'da yaşanan çatışmayla ilgilil açıklama yapan PKK'lı yönetecilerinden Duran Kalkan, 'Ağrı olayına bulaştırılıyoruz' dedi.
PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde biri PKK’lı 2 kişinin hayatını kaybettiği, 4 askerin de yaralandığı çatışmayla ilgili “PKK’liler bunu yaptı’ deniliyor, ben PKK yönetimiyim, böyle bir kararımız yok, böyle bir çalışmamız yoktur. HDP Eşbaşkanlığı ‘taraflar açıklama yapsınlar’ dedi. Evet, ben açıklama yapıyorum. Biz olaya bulaştırılıyoruz, öyle bir şey yapmış değiliz, kesinlikle net kararımız var. Ne öyle bir stratejimiz ne taktiğimiz vardır” dedi.
"BİZİM BİLGİMİZ TALİMATIMIZ YOK"
PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan MED NÛÇE’de yayınlanan Politik Alan programında Ersin Çelik'in sorularını yanıtladı; Ağrı'da yaşanan olaylarla ilgili açıklama yaptı. Kalkan, Ağrı'da yaşananlar için "PKK’liler bunu yaptı” deniliyor, ben PKK yönetimiyim, böyle bir kararımız yok, böyle bir çalışmamız yoktur.
HDP Eşbaşkanlığı “taraflar açıklama yapsınlar” dedi. Evet, ben açıklama yapıyorum. Biz olaya bulaştırılıyoruz, öyle bir şey yapmış değiliz, kesinlikle net kararımız var.
Ne öyle bir stratejimiz ne taktiğimiz vardır. Önder Apo uyardı, yönetimimiz defalarca tartıştı, kararlar aldı, Merkez Karargahın açıklamaları oldu, uyarıları odu. Gerilla belli bir plan, karar, taktik politika temelinde hareket ediyor. Önder Apo’nun yürüttüğü süreci desteklemek üzere onlara verilmiş talimatlar var." diye konuştu.
"AĞRI'DAKİ OPERASYON HDP'NİN YÜKSELİŞİNİ DURDURMAK İÇİN"
Kalkan, Ağrı’daki operasyonun HDP’nin yükselişini durdurmak üzere planlanan derin bir provokasyon olduğunu öne sürdü. ‘’Bu seçimi kazanma ihtimaline karşı bir saldırıdır’’ diyen Kalkan, AKP ve Genelkurmay’ın seçimi sabote etmek istediğini iddia etti.
"GENELKURMAYI DEVREYE KOYDULAR"
"Şimdiye kadar polis terörüyle bu işleri yürütmeye kalkıyorlardı, şimdi Genelkurmayı, orduyu devreye koydular ve bu tehlikeli bir durumdur." diyen Kalkan, sözlerine "Seçimi sabote etmeye çalışanlar var. Genelkurmayın mevcut açıklaması bir provokasyon, sabote etme açıklamasıdır. Herkes buna tutum almalı. Erdoğan’ın Harp Akademisi’ne gidip özeleştiri vermesi ardından Genelkurmay Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’la birlikte ortak bir politika yürütmek üzere faaliyete başladı.’’ diye devam etti.
İşte Kalkan'ın o açıklamalarından çarpıcı satırlar:
(...) Gerçekten de tartışılan ve beklenen bir durumdu. Böyle bir çatışmada, demokrasinin önemli bir ölçütü olarak görünen bir seçim sürecine girerken yaşamını yitirenleri, şehit düşenleri demokrasi şehidi olarak ifade ediyor ve görüyorum. Şehit düşenleri saygıyla anıyorum, yaralılara da sağlık diliyorum. Kimden gelmiş olursa olsun olayı yapanları da kınıyorum.
"SON DERECE BİLİNÇLİ, PLANLI..."
Süreçle uyumlu bir olay ve durum değildir. Genelkurmay Başkanlığı adına yapılan açıklamalar aslında her şeyi ele veriyor. Son derece bilinçli, planlı, örgütlü bir askeri operasyonun, saldırının olduğu anlaşılıyor. Böyle bir ortama kan bulaştırma, gözyaşı bulaştırmak, kavgayı katmak için bilinçli olarak Genelkurmay tarafından planlanmış bir olay gibi görünüyor.
Çünkü bunun başka izahı yok, zaten kendileri diyorlar “biz biliyorduk, planladılar, operasyon yaptık.” Niye yaptınız? diyor: “Teröristler toplantı yapacaklardı!” Peki nereden öğrendin? Demek ki biliyorlar. Diyorlar ki, “seçim propagandası yapacaklardı.”
Bizzat Genelkurmay‘ın açıklaması, yaptığı operasyonu başlayan seçim süreciyle bağlantılandırıyor. Orada toplananların seçim propagandasını yapacağını söylüyor ve bir de HDP adına seçim propagandasının yapılacağını söylüyor.
"GENELKURMAY'A SORMAZLAR MI..."
Bu durumda Genelkurmay‘a sormazlar mı, nereden biliyorsun HDP propagandasının yapılacağını? Farz edelim ki, bütün bunların hepsi doğru, peki HDP ile Genelkurmay rakip iki parti midir? HDP bir partidir, adaylar gösterdi seçime giriyor, Genelkurmay bir parti midir, seçime mi giriyor ki, HDP’yi engellemeye çalışıyor?
Ya da şunu sormazlar mı, Genelkurmay Başkanlığı hangi partidendir? HDP’yi engellemek için herkesten önce saldırıya başladıysa o zaman hangi partiyi destekliyor, kimi destekliyor? Bu durum aslında ortada ciddi bir provokasyonun, seçim sürecine dönük bir provokatif girişimin var olduğunu ortaya koyuyor.
Zaten bu konuda bir süreden beri tartışılan durumlar yaşanıyordu. Örneğin Önder Apo, ‘Eşme ruhu’ dedi, Genelkurmay tepki gösterdi. Sanki bir siyasetçi, bir ideolog, bir parti başkanlığı gibi müdahaleye başladı. Gitti Eşme’de resim çektirdiler derhal operasyonlara başladılar.
Mardin’de, Botan’da, Zagros’ta sınır hattında keşif uçakları, savaş uçakları, toptu tank atışları… Son bir ay içerisinde Genelkurmay Başkanlığı’nda bir hareketlenme vardı.
"BUNLAR TESADÜF DEĞİLDİR"
Durum hassas. Özellikle seçim sürecinden önce 28 Şubat Dolmabahçe açıklaması ile birlikte Önder Apo uyarı yapmıştı. “Bu tarihi bir gelişmedir buna karşı olanlar çözüm sürecine, demokratikleşmeye, Kürt sorununun çözümüne karşı olanlar buna karşı saldırı yaparlar, dikkatli olmalıyız, tedbirli olmalıyız” diye uyarılar yaptı. Önder Apo’nun uyarıları doğrulandı.
Sadece bu değil, Cumhurbaşkanlığından müdahale geldi. Arkasından 31 Mart’ta adliye baskını oldu, İstanbul bir günde savaş alanına döndü.
Erdoğan’ın çözüm sürecin gelişmesine engelleyici müdahalesi gündemden düşürüldü. Şimdi onu aşmak üzere partiler yeniden hazırlık yaptılar, listeler oluştu, listeler Yüksek Seçim Kuruluna verildi, kamuoyuna duyuruldu. HDP adaylarını kamuoyuna açıklamaya çıktığı günde Ağrı’da bu saldırı gelişti. Bunlar tesadüf değildir.