Avukatlardan sonra hakim savcıların da adliyeye aranarak alınmasına tepki büyüyor.
Hakim savcılar, “Kimi kimden koruyorlar? Saldırıya uğrayan ve şehit olan bir savcı; tehlikeli bulunan yine hakim-savcı. Başsavcılık, güvenlik konusundaki başarısızlığını, yeteneksizliğini bu yöntemlerle ört bas edemez” diyerek tepki gösterdi.
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın DHKC’li saldırganlar tarafından rehin alınarak öldürülmesinin ardından adliyedeki “güvenlik” krizi büyüyor. Geçtiğimiz hafta avukatlara üst araması yapılması adliyede tartışmalara neden olurken, sabah hakim savcılar da aranarak adliyeye alındı.
PROTOKOL KAPISINDAN GİRDİLER
İsmi “Mehmet Selim Kiraz” adliyesi olarak değiştirilen İstanbul Adliyesi’ndeki “arama” gerginliği, hakim savcıların da aranmaya başlamasıyla başka bir noktaya evrildi. Dün sabah, adliyenin hakim savcıları, normalde aranmadan girdikleri protokol kapısından aranarak adliyeye alındı.
BAŞSAVCI'NIN TALİMATI OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Normal kapıdan giren hakim savcılara, güvenlik görevlileri, “X-ray” cihazlarından geçmeleri gerektiğini, bunun da başsavcının talimatı olduğu söyledi.
Silah taşıma yetkisine sahip olan hakim savcılardan silahlarını bırakarak aramadan geçmeleri istendi. Bunun üzerine hakim savcılar aranarak adliyeye giriş yaptı.
KORUMALARIMIZDAN SONRA SİLAHLARIMIZ DA ALINIYOR
Hakim savcılar ise bu durumu, “Başarısızlıklarını örtmek için yargı mensupları şüpheli hale getiriliyor” diye yorumladı. Adalet.org sitesinde tepkilerini dile getiren hakimlerden Mustafa B.’nin, “Hakim-Savcılar X-ray cihazlarından geçerek ve çantalarına bakılarak adliyeye alınıyorlar.
Korumalarımız alındıktan sonra şimdi de silahlarımız adliye girişinde elimizden alınmak isteniyor. Bakalım daha neler göreceğiz” mesajına çok sayıda paylaşım geldi.
GELSİN BAŞSAVCI ARASIN
Yaşananlara tepki gösteren isimlerden hakim Alican A., yargı mensuplarının silah taşıma yetkisi olduğunu belirterek, “Ruhsatlı silahları bize kendimizi korumamız için vermediler mi? Ben kendimi özel güvenliğe aratmam gelsin Başsavcı kendisi arasın o zaman” diyerek tepkisini gösterdi.
BAŞARISIZLIKLARINI ÖRT BAS EDİYORLAR
Adliyede, hakim savcıların giriş yaptığı protokol kapısı olan A kapısına barikat kurulduğu ve çevik kuvvet polislerinin yerleştirildiğini söyleyen hakim Hatice T. de,
YAKA PAÇA GÖTÜRMEK İÇİN Mİ ORADALARDI?
“Direnen hakim-savcı olursa yaka paça götürmek için mi oradalardı? Kimi kimden koruyorlar, anlamıyorum. Saldırıya uğrayan ve şehit olan bir savcı; tehlikeli bulunan yine hakim-savcı… Başsavcılık, adliye güvenliğini sağlama konusundaki başarısızlığını, yeteneksizliğini bu hangi akla hizmet ettiği anlaşılamayan yöntemlerle ört bas edemez.
Eğer başarılı olunamıyorsa bu makam, başarabilecek olanlara devredilmelidir. Bunun yanında, başsavcı beyin de aynı kontrollerden geçip geçmediğini merak ediyorum.
Sabah sabah bütün motivasyonumuzu aldı götürdü şu olay. Ya da elle aranmadığımıza şükür mü etmeliyiz, bilmiyorum. Yarın bütün meslektaşlarımı adliyeye silahla gelmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
GAZETECİLER DE ARANMAYA BAŞLANDI
Öte yandan, rehine krizinin faturası gazetecilere de kesildi. Normalde gazeteciler avukatların bulunduğu bölmeden adliyeye giriyor, sadece x- ray cihazından geçiyordu. Rehine krizinin ardından gazeteciler de vatandaş girişinden alınmaya başlandı. Yeni uygulamaya göre, gazeteciler de hem x- ray cihazından geçiyor hem de üstleri güvenlik görevlileri tarafından aranıyor.
Kaynak: Taraf / Aysun Yazıcı