CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, dün İstanbul’da yaşanan iş cinayetlerinin ardından sert açıklamalarda bulundu .
Hükûmetin bilerek bu cinayetlere göz yumduğunu belirten Eren Erdem, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’ya istifa çağrsısında bulundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’ya dünkü cinayetlere ilişkin yazılı soru önergeleri verdiğini belirten CHP’li Erdem, “AKP iktidarı, göz göre göre her ay 200’e yakın işçinin ölümünü seyrediyor. Dün bir çocuk işçinin ölümünü araştırdığımızda, çocuğun ehliyeti olmadığı halde, başına kask bile vermeden motorla servise yollandığını ve trafikte bir çarpışma sonucu hayatını kaybettiğini öğrendim. Çocuğun sigortasız çalıştırılıp ucuz işgücü olarak sömürülmesi bir yana, çocuğa yönelik hiçbir güvenlik önleminin sağlanmaması bir yana, ehliyetsiz trafiğe çıkarılması bir yana, İstanbul gibi bir yerde bir şirketin hiçbir şekilde denetlenmemiş olması bile onurlu bir bakanın utanç duyup istifa etmesi için yeterli bir nedendir.
İSTİFAYI VE SORUMLULUK ALMAYI BIRAKIN...
Ama bırakın sorumluluk almayı veya istifayı, bizde çocuk işçilik de, sigortasız çalıştırılmak da, güvensiz ve sağlıksız ortamlarda cinayete ve hastalığa terkedilmek de artık çok sıradan ve alışılagelmiş bir tablo. Bu cinayette bile, çocuk tüm bu yaşananların tek sorumlusu olarak kabul edilecek ve ilgili şirketin sorumlularına yönelik herhangi bir ciddi yargılamayı, şirkete yönelik bir denetim mekanizması bile oluşturulmayacak. Diğer bir husus, çocuğun ‘okul harçlığını çıkaramadığı’ için çalışıyor olması. İstanbul’da aileler yoksulluk içinde yaşıyor, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor, çocukların eğitim masrafları minimal düzeyde bile karşılanmıyor. Ekmeğinden ulaşımına, sağlığından eğitimine her şeyin paralı ve pahalı olduğu bir ülkede, insanlar ölümü göze alıp çalışmaktan başka yol bulamıyor. Mülteci işçilerin durumunu ise hiç sorgulamıyoruz. Bu cinayetler, bu yaşamlar, bu yoksulluk ve yoksunlukların en büyük sorumlusu AKP iktidarıdır.” dedi.
Konuya ilişkin Erdem, önergesinde Bakana şu soruları yöneltti:
1. İktidarınız döneminde İstanbul’da iş kazasından dolayı hayatını kaybeden çocuk sayısı kaçtır?
2. Tuğlu’nun ehliyeti olmadığı halde trafiğe çıkarılmasının sorumluluları hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Soruşturma ne aşamadadır?
3. Ucuz işgücü olarak sömürülen Tuğlu’nun ‘Huzur’ adlı restoranda diğer işçiler gibi sigortasız çalıştırıldığı doğru mudur?
4. Ülke ekonomisinin ana merkezi olan İstanbul’da kayıt dışı istihdam neden önlenememektedir?
5. Ailenin Tuğlu’nun okul harçlığını çıkarmak için işe girdiği iddiası dikkate alınırsa, çocukların eğitim ihtiyaçlarının karşılanması adına yapılan çalışmalar neden sonuçsuz kalmaktadır?
6. Bakanlığınız döneminde İstanbul’da çocuk işçiliğin önlenmesine yönelik ne tür girişimleriniz olmuştur? Bu çalışmalar neden sonuçsuz kalmaktadır?
Geçtiğimiz gün İstanbul’da gerçekleşen ve önlem alınmadığı gerekçesiyle 200 işçinin TEM yolunda eylem yaptığı olaya ilişkin ise Erdem, “Dün yine İstanbul’da gerçekleşen bir iş cinayetinin ardından AKP çıktı. Hiçbir güvenliğin alınmadığı bir inşaatta, bir işçi 24. Kattan düşerek ve cenazesi yerde saatlerce bekletilerek öldürüldü. O inşaata nasıl ruhsat verildiği ayrı bir konu, sahiplerinin AKP’ye yakınlığı da ayrı bir konu; ancak yine en acı tablo, cinayetin ardından şirketin etrafa göstermelik iş güvenliği tabelaları takması oldu. İş güvenliğini, tabelalarla, göstermelik risk değerlendirme raporlarıyla geçiştirilecek bir husus gibi görülüyor. İş cinayetlerini ‘kader’ olarak gören zihniyet, güvenlik önlemlerini de gereksiz görüyor. İş ve işçi güvenliği konusunda durumumuz çok vahim, sürekli ölümlere alıştırılıyoruz. Eğer biraz sorumluluk alacak kadar haysiyeti varsa Bakan istifa etmelidir” dedi.
CHP’li Erdem’in konuya ilişkin önergesinde şu sorular yer aldı:
1. İktidarınız her ay 200’e yakın işçinin hayatını kaybetmesi karşısında hangi gerekçelerle herhangi bir girişimde bulunmamakta, iş cinayetleri karşısında önleyici politikalar izlememekte ve iş güvenliğini artıracak etkili bir hukuki çalışma yapmamaktadır?
2. Bahsi geçen olayda, işçilerin sağlıksız ve güvensiz çalışma koşullarına, iş kazalarına, iş cinayetlerine ve meslek hastalıklarına terk edilmesinin sorumlusu kimdir?
3. İlgili projenin inşaatını üstlenen Be-Ma İnşaat'ın başındaki isimlerin, 2009 yerel seçimlerinde AKP'den Kağıthane Belediye Meclisi üyeliğine seçildiği ve seçim sonrası İmar Komisyonu'nda yer aldığı iddiası doğru mudur?
4. İş cinayetleri nedeniyle iktidarını döneminde sorumlu olduğu gerekçesiyle kaç kişi yargılanmış ve cezalandırılmıştır? Be-Ma İnşaat’tan herhangi bir yetkili, bu cinayet bağlamında güvenli olmayan iş koşulları nedeniyle yargılanacak mıdır?
5. İş cinayetinin ardından 3 saat boyunca düşen işçinin cenazesine tek bir yetkilinin müdahale etmediği iddiası doğru mudur?
6. Göl Panorama Evleri'nde çalışan yaklaşık 200 işçinin, inşaat alanına işçi güvenliği tabelaların yaşanan ölüm sonrası takıldığını iddiası araştırılmış mıdır?
7. İş güvenliği, sadece tabelalarla mı sağlanır? İlgili şirket, kurumlarınız tarafından konuya ilişkin herhangi bir denetime tabi tutulmuş mudur?