CHP'li Tekin: Bize yolsuzluk dosyalarını AKP'li vekiller getirdi

Yolsuzluklardan AKP'li milletvekillerinin de rahatsız olduğunu söyleyen CHP'li Gürsel Tekin, "yolsuzluk belgelerini bize AKP'li milletvekilleri verdi" dedi.
 CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, partideki yolsuzluklardan rahatsız olan AKP’li vekillerin kendilerine belge gönderdiğini söyledi.

Bugün'e konuşan Tekin, “AKP'nin içinde çok aklıselim insan var. Söylemesi ayıptır, gerek 17 Aralık’tan önce gerekse sonra AKP’li vekiller bize partiyle ilgili birçok yolsuzluk belgesi gönderdi.

İşte Gürsel Tekin'nin açıklamaları;

Ortadoğu'da yaşanan kaos Türkiye topraklarına sıçradı. Ortadoğu ile çözüm sürecindeki sorunlar birbirine girdi. Bu duruma nasıl gelindi?

Bugün yaşanan olayları sağlıklı değerlendirebilmek için geçmişe bakmamız lazım. Bir kere bu iktidar ‘Büyük Türkiye’ ve ‘Küresel Türkiye’ hayali ile yola çıkmıştı. ‘Küresel Türkiye’den kasıt, hem kendinizi hem de komşularınızı yönetir hale gelmektir. İktidar iyi kötü kurulmuş bir iç barışını dinamitledi.

"ÖZGÜR SURİYE ORDUSU PLAKA DEĞİŞTİRDİ, IŞİD OLDU"

Biraz açabilir miyiz. Türkiye'nin komşularıyla yaşadığı kaos Suriye ile başladı. Yanlış yapılan neydi Suriye meselesinde?

Hiç olmayacak şekilde Suriye’de mezhepsel ayrılıklar oluşturuldu. Suriye’deki ayrışmanın sebebi buydu. Hatta bizim eleştirilerimizi de mezhepsel olarak değerlendirildi. Esat muhaliflerine silahlar gitti, lojistik destek verildi. Özgür Suriye Ordusu tam bir hayaldi.

Şu anda çok da görünürde değiller?

Niye? Çünkü o hayal ordunun bugünkü tarifi IŞİD. Sadece plaka değiştirdi. ÖHO oldu IŞİD.

Peki, parti olarak siz ne yaptınız Suriye ile ilgili?

CHP olarak bütün bunlara rağmen Suriye’ye bir heyet gönderdik. Bu işin barışla çözülmesi konusunda önemli çabalarımız oldu. Oradaki gelişmeyi rapor haline getirdik. Dışişleri Bakanlığı’na gönderdik. Ama raporun okunup okunmadığı konusunda endişelerim var.

Daha sonra Mısır ve Irak ile sorunlar baş gösterdi?

Suriye'deki çatışmalar ister istemez Irak’taki ilişkilerimizi bozdu. Kılıçdaroğlu başkanlığında, benim de olduğum bir heyet Irak’a gittik. Gördük ki Suriye’deki manzaranın bir benzeri orada. Oradaki muhalifleri Türkiye’ye getirmek, lojistik destek vermek, içişlerine müdahaleler. Bunlar belgelerle önümüze konuldu. Irak’la ilgili de rapor hazırladık. Bu raporda çok çarpıcı bilgiler var. Bunların bir kısmı kamuoyuna yansıdı. Bir kısmı da paylaşılacak gibi değil.

DIŞ POLiTiKAYI BIRAKIP iHALELERLE UĞRAŞTILAR

Irak ve Suriye tezkereleri kabul edilince, 2003'te reddedilen 1 Mart tezkeresi gündeme geldi. Şartlar aynı mı?

Deniz Baykal ne demişti: 'Ortadoğu coğrafyasının iki temel ülkesi var. Biri Irak’tır, biri Suriye’dir. Biri Sünni, diğeri Şii kesimi temsil eder. Bu ana kolonlarla oynamaya çalışırsanız, sadece Ortadoğu’da değil, bütün İslam coğrafyasında sorun meydana getirirsiniz.'

1 Mart tezkeresi geçseydi, şu anda yaşanan olaylar o dönemde yaşanır mıydı?

Daha fazlası yaşanırdı.

Neden bugün yaşananlar öngörülemedi?

Çünkü bu işlerle çok meşgul olmamışlar. Belediyelerde ‘onu alalım, bunu alalım, bu arsayı tahsis edelim’ türünden şeylerle meşgul olmuşlar. Bunlarla değil, dünya meseleleriyle uğraşmış olsalardı sorunun parçası olmazlardı. Türkiye’den nefret edenler bile Türkiye’ye saygı duyuyordu. Şimdi tam bir tecrit hali var. Bir tek dostumuz yok.

ÇÖZÜM SÜRECİ DOĞRU AMA YÖNTEMİ YANLIŞ

Bu yaşananlar, çözüm süreci ile birlikte değerlendiriliyor. Çözüm süreci doğru bir proje miydi?

Çözüm Süreci doğruydu ama yöntemi yanlıştı. Kılıçdaroğlu bu sürece katkı sunmak istediklerini söyleyerek Erdoğan’a gitti. Neydi amaç? Elbette iç barışımız. İç barışı sağlayabilirseniz dünyada büyük bir ülke olursunuz. Ama katkı sunmak istememize bile tepki gösterdiler. Süreç öyle bir noktaya geldi ki, çaresiz kalırsınız ve bir gece yarısı Öcalan’dan çare istemeye kalkışırsınız!

AKP'ye ajanlık yapan işadamlarını gösterdiler

Paylaşılmayan kısımlarda neler vardı?

Genel Başkanımız Iraklı yetkililere, ‘Burada Türk işadamlarının çok ciddi yatırımları var. En azından bu yatırımları engellemeyin. İşadamlarının alacakları ödensin’ dedi. Çok çarpıcı bir belge koydular önümüze. İktidarın, kendisine yakın işadamlarının kanalıyla belli istihbaratlar elde ettiği yönündeki belgeleri önümüze koydular. Biz de şok olduk.

Ajanlık faaliyeti mi var yani?

Onların iddiası bu, ben bilemiyorum. Daha sonra Mısır’la ilgili sorunlar başladı. Mısır Türkiye için çok önemli. Tarih boyunca hep kardeş ülke olmuşuz. Bir heyet de oraya gönderdik. Ama bize ‘darbecilerle konuşuyorsunuz’ dediler.

İktidarın, 'Bizi dışarıya şikâyet ediyorlar' iddiası vardı?

Hayır, biz iktidara tek bir laf söylememişiz ve söyletmemişizdir. Şerefimle yemin ediyorum, yandaş medya Kılıçdraoğlu’nun Maliki’ye iktidarı nasıl savunduğunu görse herhalde sürmanşet yapardı. İçeride birbirimizi eleştirebiliriz ama dışarıda Türkiye’nin bütünlüğü adına gerekirse bu kadar beceriksiz iktidarı savunuruz da.

MİT TIR’larının durdurulmasıyla ilgili soruşturma var. Silah gittiği söylendi?

Mahkeme kararı var. Silahların belli terör örgütlerine gittiğine dair yargı kararı var. Şimdi bu kararı bastırmak için 50 tane numara yaptılar.

Soruşturmayı yürüten polislere yapılan operasyonu mu kast ediyorsunuz?

Evet. Devletlerin mekanizmaları şöyle işler: Yargı polise talimat verir. Eldeki istihbarat bilgilerini somutlaştırması için. Polis görevini yapmak zorundadır. O polis solcu olur, sağcı olur, AKP’li olur, CHP’li olur, MHP’li olur, Cemaatçi olur hiç fark etmez. Devlet böyle yönetilir.

Tapelerde arsa çetelerini gördük!

Yaşanan kaos ortamında yolsuzluk iddiaları hala konuşulmaya devam ediyor. 17 Aralık operasyonu için hükümet kanadı ‘darbe’ diyor. Sizin bakışınız nasıl?

2011 yılında TBMM’de İstanbul’la ilgili ‘rant’ haritası açıkladım. Bu rant haritasında 100 milyar doların nasıl çalındığını, organize çetelere nasıl tahsis edildiğini söyledim. 17 Aralık’tan sonra internete düşen ses kayıtlarında arsa mafyalarını, arsa çetelerini, kamu malının nasıl pay edildiğini gördük.

Erdoğan'a çok yakın bir isim kara para trafiğini anlattı

Peki, AKP içinde bu yolsuzluklardan rahatsız olan vekiller yok mu?

Bir buçuk yıl önce, Erdoğan’a bir mektup yazılıyor. Yazan da Erdoğan’a çok yakın bir isim. Reza Zarrab dâhil olmak üzere, kara para trafiğinin nasıl döndüğünü anlatıyor.

Yolsuzluklar karşısında vekillerin vicdanları kanıyor

Şahit olduğunuz ya da bildiğiniz başka örnekler var mı?

AKP'nin içinde çok aklıselim insan var. Söylemesi ayıptır, partiyle ilgili birçok yolsuzluk belgesini AKP'li vekiller bize verdi. Vicdanların kanamaması mümkün değil. Enerji ihaleleri, TOKİ'deki usulsüzlükler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndaki usulsüzlükler. AKP içinde büyük rahatsızlıklar var.

2010 Referandumu AKP'de neleri değiştirdi? 'Güç zehirlenmesi' yaşadığı yönündeki söylemlere katılır mısınız?

Kesinlikle, referandumla birlikte AKP'deki güç zehirlenmesi tam olarak kana karıştı. Yüzde 58'in de oluşturmuş olduğu şey, öyle bir güç zehirlenmesine dönüştü ki, astığım astık kestiğim kestik oldu. 'Onu sindireyim, buna baskı yapayım, şuna tokat atayım, bunu tehdit edeyim' noktasına geldiler.

‘Çalıyorlar ama çalışıyorlar’ tavrı ahlaki değil

Yolsuzluklar gündeme geldikten sonra 'Çalıyor ama çalışıyor' söylemi de ortaya atıldı, verilen oya gerekçe yapanlar oldu?

Bu cümle ve tavır, dinen de, vicdanen de, ahlaken de kabul edilebilecek bir tavır değil. Çalma kelimesini hiçbir din kabul etmez. Dinimizin yolsuzluklara bulaştırılmasına isyan ediyorum.

Sizin bu kötü gidişatta muhalefet olarak hiç mi suçunuz yok?

Etkili muhalefet yapamadığınız yıllardır söyleniyor. Bizim hiç suçumuz yok. Sırf ben İstanbul'daki usulsüzlüklerle ilgili 109 tane dava açmışım. Ana muhalefet ne yapar? TBMM'de kanun teklifleri verir, soru önergeleri verir, kamuoyuyla paylaşır, yargıya götürür. Bunların hepsini yapmışız.

Bir din adamı CHP lideri olabilir

Muhafazakar kesime yönelik açılımlar yapıldı. İleride bir din adamını CHP'nin başına görebilir miyiz?

Elbette olabilir. CHP'deki kurultayda İhsan Özkes (emekli müftü) birinci oldu. CHP tabanı böyledir. Partimizde çok sayıda muhafazakâr insan var. Bizim muhafazakârlığımızı kimse sorgulamaya kalkmasın.

Beni AKP'nin paralı katilleriyle televizyona çıkarmak istiyorlar

Havuz medyası CHP'yi itibarsızlaştırmak için millet nezdinde bir algı oluşturmak istiyor. Merkez medyayı uyarıyorum, bu kirli işlere alet olmasın. Bize salatadaki yeşillik gibi 'sizi de programa alalım' diyorlar. Kim var programda? AKP'nin 3 tane kiralık katili var. Kim bunlar? Güya gazeteci. Benim muhatabım bunlar değil. Benim muhatabım AKP'li yöneticiler. Varsa cesaretiniz, getirin Arınç'ı konuşalım. Bizim o paralı katillerle mücadele etmemizi istiyorlar.

Size bir Kılıçdaroğlu hikayesi anlatayım 

Kemal Kılıçdaroğlu emekli olduktan sonra, bir holdingde yönetim kurulu üyesi oluyor. 1 yıl sonra Baykal, Kılıçdaroğlu'nu Parti Meclisi'nde görmek istediğini söylüyor. Dönüyor holdingle ilişkisini kesiyor. Kemal Bey istifasını verdiği şirkete çok önemli katkılar sunduğu için şirket yetkilisinin talimatıyla maaşı kesilmiyor. 4 ay sonra hesabına baktığında dört maaşı yatmış olarak buluyor. Kemal Bey bu maaşı iade ediyor. Ama iade ederken o günün faiz kurunu da hesaplıyor, bu parayı da üzerine ekleyip iade ediyor.

    :

    :

    :

    :

    "CHP'li Tekin: Bize yolsuzluk dosyalarını AKP'li vekiller getirdi" hakkında Tweetler

    DİĞER GÜNDEM HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete