Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin dün yaptığı "komutanların tutuklanmasına gönlüm razı olmadı" açıklaması tartışılmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Harp Akademileri Komutanlığı'nı ziyaret ederek Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin konuştu.
Ergenekon ve Balyoz operasyonlarındaki subay tutuklamalarına değinen Erdoğan, "Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı.
Kurumlarımızın içinde örgütlenmiş, güçlü medya desteğiyle teçhiz edilmiş bir yapının, Türkiye'yi ele geçirmek için yürüttüğü bir kumpasa, bir darbe teşebbüsüne hep birlikte maruz kaldık" dedi ve ekledi:
"Samimiyetle ifade ediyorum; eski Genelkurmay Başkanımız başta olmak üzere, birlikte mesai sarf ettiğim için yakından tanıdığım pek çok komutanın tutuklanmasına şahsen gönlüm hiçbir zaman razı olmadı."
İşte bu açıklamalardan sonra gözler konunun mağdurlarına çevrildi. Bu davalarda bir yandan büyük bir hukuk mücadelesi verirken bir yandan yıllarca hapis yatan askerler bu açıklamayı samimi bulmuşlar mıydı?
Dursun Çiçek Erdoğan’ın açıklamalarını hiç samimi bulmadığını belirtirken “AKP şuanda hala bize açılana davalarda müşteki konumunda.. Dilekçelerini bile çekmediler. Erdoğan her zamanki gibi ikiyüzlülük ve riyakarlık yapıyor, algı operasyonu yapıyor. Buna milletimiz inanmayacaktır, inandırabilecekleri bir tarafları da kalmadı zaten.”diye konuştu.
Aynı zamanda CHP İstanbul 2. Bölge’den milletvekili aday adayı olan Dursun Çiçek, CHP ve cemaat ilişkisi iddialarından, adaylığı ile ilgili konulara siyasi gündeme ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte Dursun Çiçek’in CagdasSes.com’dan Erman Çimen’e yaptığı özel açıklamalar:
“ERDOĞAN HER ZAMANKİ GİBİ İKİYÜZLÜ VE SAMİMİYETSİZ”
“Bu dava süreçlerinde devletin bütün istihbarat birimlerinin verdiği raporlar, 2004’te Taraf gazetesinde yayınlanan Milli Güvenlik Kurulu kararları, bizim gibi adalet arayan gazilerin, şehit yakınlarının gönderdiği onlarca mektupta gösteriyor kesinlikle kandırılmakla ilgili bir durum söz konusu değil.
Erdoğan her zamanki gibi ikiyüzlülük ve riyakarlık yapıyor, algı operasyonu yapıyor. Buna milletimiz inanmayacaktır, inandırabilecekleri bir tarafları da kalmadı zaten.
Geçen gün bir gazetede de çıkmıştı, Bu iki sahte imamın birbirleriyle mücadele ettikleri Türkiye’den hep birlikte 7 Haziran’da kurtulacağız. Tüm millimize çağrımız, amacımız bu.
“AKP ISLAK İMZA DAVASINDA HALA MÜŞTEKİ”
Erdoğan bu davalarda hiç dahli olmamış gibi konuşuyor ama bu ‘ıslak imza’ davasında hala taraflar ve dilekçelerini çekmediler. Ben onlarca mektup yazdım, resmi başvuruda bulundum, hala davanın iddia makamındalar ve hala bizi suçluyorlar. Bu kadar samimiyetsizlik içinde, milletin de bunlara inanmaması lazım. Hala o davada bizi karalayanların yanındalar, resmi olarak da partileri çekilmedi.
“CHP’DE CEMAATE YER YOK!”
Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün kurup, ilkelerini koyduğu bir partidir, cemaatle aralarında bir doku uyuşmazlığı olur. Ayrıca Teğmen Çelebi’lerin, Dursun Çiçekler’in siyaset yaptığı, aday olduğu bir partide, cemaatçilerin, bir imama bakarak hareket eden çağ dışı zihniyetlilerin, CHP’de taban bulması mümkün değil. Varsa da CHP’de onlara karşı mücadele edeceğiz.
Hep söylüyorum CHP bu ülkeyi kuran ideolojisini yazan bir partidir, bu tür çağdaş değerlere karşı olan, yabancı güçlerin maşalığını yapan örgütlere CHP’de yer yoktur diye düşünüyorum.
“KONTENJAN KALKMALI, HERKES ÖN SEÇİME GİRMELİ”
Burada çok önemli bir konu var. CHP bildiğiniz gibi ön seçime gidiyor. Biz de ilçeleri, mahalleleri dolaşıyoruz. Ama diğer partilerde böyle bir şey yok. Demokrasi yok. Bu yüzden bu konuda programlar hazırlanmalı, tartışılmalı.
Bu konuda taleplerimiz oldu ancak AKP’den yada MHP’den bir geri cevap yok. Ancak bu demokrasi adına, çağdaş değerler adına, önemlidir. CHP’nin bu kararını mutlulukla, saygıyla karşılıyoruz.
Ancak sıfır merkez yoklaması olmalı. En son öğrendiğimize göre Genel Başkan’da İzmir’den ön seçime girecekmiş, diğer başkan olan arkadaşlarımızın da böyle seçime girmesini istiyoruz.
Demokrasi de budur, bir kişinin demesiyle milletvekili olmak gerçekten milletvekili olmak demek değildir. Yani merkez atamanın, kontenjan atamasının tamamen kalkmasından yanayım. Ben ikinci bölgeden 51 numaralı adayım.
Bu bölge Türkiye’nin en zenginlerinin, aydınlarının, eğitimli kesimin olduğu bölge. Bu bölge beni 5 kere tutukladı biliyorsunuz.
Beşiktaş hukuksuzluğuna dair, şu safhada Çağlayan’ın hukukun ve adaletin merkezi olması için uğraşıyoruz. Bu konuda tarafsız yargıçlarımıza güveniyoruz, güvenmek istiyoruz.”
Kaynak: Erman Çimen / Çağdaş Ses