MİT TIR’ları haberleri nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül’ün Silivri Cezaevi’ndeki ilk haftaları doldu.
Gül ve Erdem altı yıl boyunca Silivri Cezaevi’nde kalan Tuncay Özkan aracılığıyla mektuplar gönderdi.
Erdem Gül, çocuklarına yazdığı mektupta şöyle seslendi: “Bilmezsiniz, zor zamanlardan geçiyorum. Bilmemesi gereken yaştasınız. Ama sizin bu hakkınız size tanınmıyor. Öyle bir zor zaman ki, illa size bunu bildirecek ve yaşatacaklar. Neyse, dün Ankara’ya ilk kar yağmış. İkinci karda kartopu oynamak üzere kucaklıyorum ikinizi de.”
‘HABER ÖZGÜRLEŞSİN’
Erdem Gül, dışarıdakilere yazdığı mektupta ise ‘Haber özgürleşsin’ diyerek şunları yazdı:
“Hapiste birinci haftamızı tamamladık. Bu süre boyunca hukuk kavramı çerçevesinde buradan ölerek çıkabileceğimiz ağırlıkta cezalar isteyen savcıya tek bir ifade verdik. 2 soru sordu. Birisi telefonlarım, diğeri de haberi aldığım kaynak. Sonrasında hakime çıktık. O da sadece haber ve devletin güvenliğini sordu. Bu bir haftalık süreçte adaleti bekliyorum.
Beklediğimiz haberin adaletidir. Habere hürriyet, habere adalet. Yaşadıklarımın insanlık ve Türkiye açısından bir ilk değil. Ama artık son olması gerekir. Bizden sonra bir daha ‘Ne ilk ne de son değil’ cümlesi kurulmasın. Artık son olsun. Haber özgürleşsin. İfade özgürleşsin. Yazı söz, düşünce özgürleşsin.”
‘KALABALIĞIZ, HAKLIYIZ’
Can Dündar ise ‘kalabalık ve haklı’ olduklarını belirterek, “Sevgili dostlar. Bugün 1 haftamız doldu. Arayanımız, soranımız, gelenimiz çok. Yalnız olmadığımızı gördük. Kalabalığız. Haklıyız. Moralliyiz. Bu destek, bu moral, bu dayanışma bitirecek bu hukuksuzluğu. Hep birlikte düze çıkacağız. Herkese dostça en içten selam ve sevgiler” diye yazdı.
‘SİLİVRİ'DE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK’
Altı yılını Ergenekon davasından yargılanırken Silivri’de geçiren Tuncay Özkan ise, “Burası esaret yeridir. Daha önce Silivri toplama kampıydı ama değişen birşey yok. Buraları yok etmek gerekir. Ben burada 6 yıl kaldım. Bok içinde yaşadım. Masumlar cezaevinde kalır, ezilirse bu Türkiye’nin felaketi olur. O zaman hep birlikte onlara değil kendimize ağlarız”dedi.
Kaynak: cumhuriyet / Ali Açar