Penguen dergisinin 21 Ağustos 2014 tarihli sayısının kapak karikatürü 2 çizerine hapis cezasına mal oldu. Erdoğan’ın karşısında ceketi iliklerken çizilen adamın elinin “yuvarlak’ olması “Erdoğan’a hakaret” sayıldı.

Penguen Dergisi’nin 2 karikatüristi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Köşk’e çıkışını konu alan kapak karikatüründe, Erdoğan’ın önünde ceketini ilikleyen bir vatandaşın başparmak ve işaret parmağını yuvarlak hale getirerek hakaret ettikleri gerekçesiyle ikinci duruşmada 11 ay 20’şer gün hapis cezasına çarptırıldı.

Karikatüristler Bahadır Baruter ve Özer Aydoğan’a verilen hapis cezası, günlüğü 20 TL’den 7 biner lira para cezasına çevrildi.

“HAKARET ETMEDİK”

Hürriyet’ten Ayşegül Usta’nın haberine göre; İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya hakaret suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Penguen Dergisi çizerleri Bahadır Baruter ve Özer Aydoğan katılmadı. Mahkeme, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılma talebini kabul etti. Baruter ve Aydoğan’ın avukatı Tora Pekin, “Erdoğan aleyhine bir çizim ya da hakaret söz konusu değildir. Müvekkillerimin ayrı ayrı beraatine karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.

CEZAYA “KAMU GÖREVLİSİ” ZAMMI!

Mahkeme, hakaret suçundan 3’er ay hapis cezasına çarptırdığı çizerlerin cezasını, eylemin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlendiğini belirterek 1’er yıl hapis cezasına çıkarttı.

Cezayı ‘aleniyet unsuru’ oluştuğu gerekçesiyle 1/6 oranında arttırarak 1 yıl 2’şer aya çıkartan mahkeme, sanıkların iyi halini dikkate alarak cezalarını 11 ay 20’şer gün hapse indirdi.

10 TAKSİTTE ÖDEYECEKLER

Mahkeme daha sonra cezayı 7’şer bin lira para cezasına çevirdi ve 10 eşit taksitle ödenmesine hükmetti. Mahkeme ayrıca sanıklardan Bahadır Baruter hakkında bir önceki oturumdaki savunması nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Baruter, söz konusu savunmasında, “Karşılayan kişinin köşk görevlisi olduğu düşünüldüğünde hem Cumhurbaşkanı’nın karşılanması hem de ona el hareketinin yapılması mizah tarzı olarak uygun değildir. Bu şekilde tanımlamanın savcının de şuuraltıyla ilgili olabileceğini söyleyebiliriz” demişti.