Reza Zarrab'ın yerleştirildiği hapishane, New York'ta yargılanan ağır suçluları barındırıyor.
Reza Zarrab, davasının görüleceği New York’a getirildi. Zarrab, New York’ta şehir merkezindeki hapishaneye, Metropolitan Correction Center’a yerleştirildi.
New York MCC’de El Kaide üyeleri de var, uyuşturucu kaçakçısı mafya liderleri de. New York MCC’ye konulan suçlular arasında öne çıkanlar arasında; 11 Eylül saldırılarını planlanlayan teröristlerden Remzi Yusuf, El Kaide’nin üst düzey yöneticileri Abu Anas Al Libi ile Halid Abdulrahman Al-Fawwaz da bulunuyor. Al Libi geçen yıl yargılanmayı beklerken hapishanede ölmüştü.
1998′deki ABD Büyükelçilik bombalamalarının beyni olarak tanınan Al Fawwaz’ın ise yargılanması devam ediyor. Remzi Yusuf ise iki kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldıktan sonra başka bir hapishaneye sevk edilmişti.
UYUŞTURUCU KAÇAKÇILARI DA VAR
Reza’nın “hapishane arkadaşları” arasında ayrıca çok tanınan uyuşturucu kaçakçıları da var; Korkunç Korsan Roberts olarak tanınan, dünya çapındaki uyuşturucu kaçakçısı Ross Ulbricht, Meksika’daki Los Zetas uyuşturucu karteli yöneticilerinden Horst Overdick de halen New York MCC’de kalıyorlar
İKİ KİŞİLİK KOĞUŞLAR
New York MCC, en sıkı federal hapishaneler arasında sayılıyor. Buraya konulanlar, çoğunlukla New York’ta duruşmaları devam eden sanıklar. Hapishanede sanıklar ve mahkumlar iki kişilik koğuşlarda kalıyorlar.
DURUŞMAYA HEM EL, HEM AYAK KELEPÇESİ İLE GÖTÜRÜLÜYORLAR
New York Times’ta 2011 yılında yayınlanan bir yazıda, sanıkların New York MCC’den New York adliyesine nasıl götürüldüklerine ilişkin ayrıntılar yer almıştı. Yazıda sanıkların hapishane-mahkeme yolu şöyle anlatılmıştı; “Duruşma için mahkemeye götürülecek olan sanıklar, New York MCC’nin zemin katında Federal polislere teslim ediliyorlar. Ellerine kelepçe takılıyor. Ayak bileklerine de bellerine bağlı şekilde zincirleniyorlar. Buradan yer altındaki bir tünel aracılığıyla, kendilerini mahkemeye götürecek tünele gidiyorlar. Geçilen yeraltı tünelinin giriş ve çıkışında elektronik kapılar bulunuyor. Bu kapıları, tüneli kameralarla sürekli izleyen gardiyanlar açıp kapıyorlar. Tünel yer altında olduğundan, mahkumlar mahkemeye geçerken beraberlerindeki federal polisler ve kameralarla tüneli izleyen gardiyanlar dışında kimse onları görmüyor. Mahkumlar, tünelin kuzey ucunda, otomatik kapıdan geçtikten sonra mahkum asansörüne bindiriliyorlar. Buradan da yine polisler eşliğinde mahkeme salonuna getiriliyorlar”