Telekominikasyon İletişim Başkanlığı'nda (TİB) çalışan üst düzey bir yöneticiden ulaşan ihbar mektubunda, kurum bünyesindeki bilgisayarlar için 1000 adet yüksek kapasiteli disk siparişi verildiği, yeni sipariş verilen diskler sayesinde kurumun hafızasının silineceği iddia edildi. Grihat.com.tr'de yer alan habere göre; TİB yöneticisi, disklerin alımının Haziran ayına yetiştirmek için çok çaba sarfedildiğini, bunun sebebinin ise hükumetin değişmesi ihtimaline karşı kurum kayıtlarında sıkıntı yaratması muhtemel bilgilerin temizlenmesi olduğunu öne sürdü.

İşte TİB yöneticisinden gelen ihbar mektubu:  

Ben, yaklaşık 20 yıldır bilişim sektöründe çalışmaktayım. İş hayatımın büyük bölümünde Ankara'da bulundum. Kamu kurumlarının irili ufaklı birçok bilişim projesinde yer aldım. Ankara'da kamu kurumları ile çalışan bilişim sektörü oldukça dardır, herkes birbirini tanır, hangi kurumun hangi iş için hangi firma ile çalıştığı, hangi ürünü hangi firmadan ne kadar tedarik ettikleri de tüm sektör tarafından anında bilinir. Öyleki firmalardan kurumlara gelmeler-gitmeler olduğunda; konuşulan şeylerden, kurumlardaki arkadaşlıklardan ve duyulanlardan yola çıkarak kurumların çalışmaları hakkında detaylı bilgi sahibi olunur.

Özellikle son birkaç aydır sektör olarak alışık olmadığımız tarzda bazı kamu alımlarına şahit olmaya başladık. Rutinin dışında birtakım talepler ve alım işleri benim ve sektörde çalışan diğer meslektaşlarımın da dikkatini çekiyordu. Basında da çıkan bazı haberleri okuduğumuzda ortaya çıkan dehşet senaryosu karşısında insan ürküyor...

Geçen Aralık ayında Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, TİB'de kabloların uçlarının bulunamadığından dolayı TİB'in teknik altyapısının çözümlenemediği ve gömülmesi gerektiğini söylemişti. Akabinde de bununla ilgili çok konuşulmuştu. Fakat bu sektörde çalışan herkes gibi ben de bunun çok saçma olduğunu düşünmüştüm. Bir kere, anlatıldığı gibi TİB'in devasa bir kablo altyapısı olmadığını sektörde çalışan herkes bilir. TİB bir telekom şirketi değil, kaldı ki telekom şirketleri için bile bu ifadeler kullanılamaz. Bu mesele bu kadar net olması nedeniyle bu haberlerin arkasında başka bir gündem olduğundan şüphelenmiştim.

TİB'i gömme gündemini, kurumun son alımları ile birleştirdiğimde burnuma pis kokular gelmeye başladı. Daha sonraki araştırmalarımda bunu teyit ettim ve dehşete kapıldım.

"1000 ADET BİLGİSAYAR DİSKİ İMHA EDİLECEK"

TİB yönetimi yakın zamanda çok yüksek miktarda disk siparişi verdi. 1 TB, 2 TB, 4 TB kapasiteli Yaklaşık 1000 adet bilgisayar diskinden bahsediyoruz. Bilgisayar diski, bilgisayarlarda verilerin depolandığı parçalar. 1000 tane disk ile bir kurumu baştan yaratırsınız. Normalde bir kurum, bilgisayarlarının en fazla 1/10'u civarında yedek disk bulundurur. Ömrünü dolduran sistemler veya bilgisayarların belirli periyotlarda komple değiştirilmesi tercih edilir. Burada olduğu gibi bilgisayarın sadece diskleri değiştirilmez.

Şüphelerimi artıran diğer konu ise disklerin alımının Haziran'a yetiştirilmesi baskısı oldu. Alınacak disk sayısı normalin çok üzerinde olması nedeniyle firmaların stoklarını aşan bir durum söz konusu ve yurtdışından getirmek nerden bakarsanız 2 ay sürer. Bu zaman baskısı ciddi sorun oluşturdu. İlgili firmalar gerildi tabi.

Üst üste gelen bu anormallikler kafamı kurcalamaya devam ediyordu. Geçen haftalarda TİB'den bir yöneticinin sözleri durumu açıklığa kavuşturdu. "Seçimle birlikte koalisyon görünüyor, bugüne kadar hükümet için her türlü riski göze aldık ama daha fazla kendimizi riske atamayız". Bu ifade alımların asıl amacını ortaya koyuyordu.

Zaten şu anki TİB yönetimi döneminde "her türlü risk göze alınarak" yapılan birçok usulsüz, hatta yasadışı işler uzun süredir sektörde kulaktan kulağa herkes tarafından konuşuluyordu. Görüşme kayıtlarının silindiği, kurumun istihbarat kurumlarının oyun alanı haline getirildiği, belediye seçimlerindeki siber saldırılar, paralel davaları için olmayan delilleri üretme vb. birçok şey konuşuluyor...

Bir kuruma 1000 tane disk almak, yaklaşık 200 tane bilgisayarın içini tamamen değiştirmek anlamına gelir. Bunun ihtiyaçtan kaynaklanmadığı çok açık. Bilgisayarları değiştirmek dikkat çekeceği için bilgisayarların kendisi değil içleri değiştirilecek. AKILLICA!!! Bilgisayar disklerinin ayrıca demirbaş kaydı olmadığı için yok olan disklerin izini sürmek imkânsız. İçi değiştirilmiş bilgisayarların fark edilmesi ise hiç de kolay değil. Bu şekilde yapılan bütün kirli işler hiçbir iz bırakmayacak şekilde silinmiş olacak.

İşte bu ürkütücü...

Mesele ortada! Mevcut TİB yönetimi, AKP hükümetinin değişme ihtimaline karşı, son 1,5 yıllık geçmişini SI-FIR-LA-MAK için bu kirli işlerin yapıldığı bilgisayarların disklerini imha edecek ve sıfır diskler bilgisayarlara takılacak. Böylece, "her türlü riski göze alarak" yaptıkları, hesabını veremeyecekleri birçok işi gizlemiş olacaklar.  Anlaşılan binayı gömmekten vazgeçmişler sadece diskleri gömmeye karar vermişler.

"KAMERA KAYITLARI DA İMHA EDİLDİ"

Dahası, sadece bilgisayar diskleri değil TİB'deki kamera kayıtları da imha edildi. Beraber iş yaptığımız başka bir firmadaki arkadaşım geçen 2-3 ay içerisinde TİB'den ilginç bir talep geldiğini anlattı. Arkadaşım, TİB yönetiminin, 2014 yılına ait kamera kayıtlarını sildiğini, kendilerinden ise bu kayıtların geriye getirilemeyeceğine dair yazı istediklerini söyledi. Yani TİB yönetimi kamera kayıtlarının silindiğinden emin olmak istiyor. Böylece TİB'deki kirli işlerin görüntü kayıtları da ortadan kaldırılmış olacak.

"YENİ HÜKÜMET ÖNCESİ TEMİZLİK Mİ YAPILIYOR?"

Yeni hükümetin kurulma arifesinde bu telaşlı imha faaliyeti ne anlama geliyor? Anlaşılan o ki, seçim sonrası koalisyon kokusu alan bürokratlar arkalarını toparlamanın derdine düşmüş. Sadece TİB'de değil başta emniyet teşkilatı olmak üzere birçok kamu kurumunda da aynı telaşın olduğu basına da yansıdı. Son 1,5 yıldır bu insanlar yasadışı bir iş yapmadı ise bu yoğun imha gayretinin sebebi nedir?  Kamera kayıtları gibi bilgisayar verileri gibi kritik delillerin imha edilmesi neleri gizlemek için yapılıyor?

Kaynak: grihat.com.tr