Türkiye’nin Suriye sınırını ya Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Davutoğlu’nun “PKK’nın uzantısı” olarak nitelendirdikleri PYD kontrol edecek ya da bu görevi Esad ve PYD güçleri birlikte yerine getirecekler.

Rusya’nın devreye girmesiyle birlikte, Türkiye sınırına yakın bölgelerde değişen harita şunu gösteriyor;

Türkiye’nin, Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte destekledikleri muhalif gruplar, Suriye’nin orta bölgesini kuzeydeki Türkiye sınırından ülkenin güneydeki en uç bölgelerine kadar bir şerit halinde kontrol ediyorlardı. Esad yönetimi ve Rusya’nın ortak operasyonları sonucu, Halep’in yakınında kuzeydeki ve güneydeki Türkiye destekli muhalif gruplar arasındaki ilişki kesildi.



PYD, Suriye’nin Türkiye sınırında doğu ve batıda, arada IŞİD ve Türkiye destekli muhaliflerin olduğu iki ayrı bölgeyi kontrol ediyor; Batı’da Afrin, doğuda Kobani bölgeleri PYD ve müttefiklerinin kontrolünde. Şimdi Esad yönetimi ve Rusya’nın Halep’te muhaliflerin kontrolündeki alanı tam ortadan ikiye bölgesi nedeniyle, Türkiye sınırındaki muhaliflerin güneyden destek almaları imkansız hale geldi. Bu da, Türkiye destekli muhalif grupların PYD ve ortakları karşısındaki gücünü zayıflatacak.

RUSYA UÇAKLARI DEĞİŞTİRDİ

Türkiye’nin PYD’ye karşı, kuzeydeki muhalif güçlere destek vermesinin önündeki en büyük engel ise Rusya. Düşürülen uçağın ardından Rus uçakları, Türkiye sınır bölgesinde sürekli devriye geziyor. Üstelik Rusya, Türkiye sınırında devriye gezen uçaklarının modelini de değiştirdi; bölgeye Kasım’da düşürülen Rus uçağından çok daha gelişmiş uçaklar gönderdi. Kasım’da düşürülen S-24 model uçağın yerini, çok daha gelişmiş S-34 model uçaklar aldı. Rusya’nın S-34 model uçaklarla devriye uçuşu yaptığı ise, 29 Ocak’ta Türkiye ve Rusya arasındaki yeni “hava sahası ihlali” gerginliği ile ortaya çıktı. Türkiye, 29 Ocak’ta hava sahasının ihlal edildiğini açıkladığında, bunun Rusya’ya ait bir S-34 olduğu açıklandı.

TÜRKİYE'NİN ELİ KOLU BAĞLI

Rusya, elindeki tüm propaganda malzemelerini kullanarak da Türkiye’nin elini kolunu bağlıyor; Ruslar dün yaptıkları açıklama ile “Türk ordusunun Suriye’ye karadan müdahaleye hazırlandığını” tüm dünyaya duyurdular. Bir anlamda, kendileri Suriye’de aylardır operasyon yaparken, Türkiye’yi “yapmadığı operasyon” için zan altında bıraktılar. Türk ordusunun muhaliflere yönelik olası bir desteği konusunda, Ankara’nın elini kolunu bağladılar.

TANSİYON İYİCE YÜKSELDİ

Suudi Arabistan’ın yaptığı açıklama ise, Suriye’de son yaşanan harita değişikliklerinin ardından tansiyonu iyice yükseltti; Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı, muhalifler açısından stratejik öneme sahip Halep ve çevresinin Rejim/Rusya güçlerine geçme ihtimaline karşı, “Suriye’ye kara birlikleri gönderebileceğini” söyledi. Ancak Suriye’ye kara sınırı olmayan Suudi Arabistan’ın bu birlikleri Suriye’ye kuzeyden Türkiye üzerinden mi, yoksa güneyden Ürdün üzerinden mi sokabileceği tartışılmaya başlandı. Suudi birliklerin Türkiye üzerinden girebilmeleri için, TBMM’nin tezkere oylaması yapıp yapmaması konusu, bu konudaki en büyük soru işareti.

Kaynak: Zeynep Gürcanlı / Sözcü Gazetesi