Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu,Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasını basın özgürlüğüne ilişkin bir müdahale olarak nitelendirerek, iki gazetecinin tutuksuz yargılanması gerektiğini söyledi.
Anayasa hukukçusu Prof. Necmi Yüzbaşıoğlu, Türkiye’nin basın özgürlüğü bakımından iyi bir noktada olmadığını vurguladı.
Bu konuda uluslararası kurumların değerlendirmelerine işaret eden Yüzbaşıoğlu,
“Nesnel ölçülere göre durum bu. Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması basın özgürlüğü bakımından Türkiye’nin geldiği olumsuz noktanın son halkasıdır. Bu durum basın özgürlüğüne ilişkin açık bir müdahaledir” değerlendirmesinde bulundu.
'BUNUN TELAFİSİ OLMUYOR'
Necmi Yüzbaşıoğlu, her zaman tutuksuz yargılamadan taraf olduğunu belirterek, “Aslolan tutuksuz yargılamadır” diye konuştu.
Tutuklu yargılamaların sonuçlarını geçtiğimiz yıllarda malum davalarda gördüklerini anlatan Yüzbaşıoğlu, “Bu insanlar sonunda beraat ettiler.
Tutuklu yargılama sonunda beraat edildiğinde bunun telafisini olamıyor. İnsanların özgürlüğünü nasıl telafi edebilirsiniz? Can Dündar konusunda da deliller toplanmıştır.
Bu saatten sonra delilleri karartama imkânı da yoktur. Kontrollü şekilde yani yurtdışına çıkma yasağı gibi tedbirlerle tutuksuz yargılama mümkündür” dedi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temir Demirbaş, tutuklama kararı ile Ceza Muhakemesi Yasası’nın 100. maddesinde düzenlenen tutuklama nedenlerinin ihlal edildiğini kaydetti.
100. maddede tutuklama nedenlerinin belirtildiğini vurgulayan
Demirbaş, “
Can Dündar ve Erdem Gül’ün delilleri karartma kaçma şüphesi yok, kendileri ifade vermeye geliyorlar. Olayla ilgili delil karartma ihtimali de yok. Zaten olayın haberleştirilmesi var” dedi.
Ceza hukukçusu Timur Demirbaş, MİT TIR’ları haberinin, “haber verme hakkı” kapsamında olduğunu söyledi. Ceza Kanunu’nun 26. maddesi kapsamında haber verme hakkının kullanıldığını belirten Demirtaş, “Anayasaya göre basın özgürdür ve her türlü baskıdan uzaktır.
Bunun sebebi de haber verme hakkıdır. AİHM ve AİHS’nin 8. maddesi düşünceyi açıklama kapsamında verdiği kararlarda eleştiri hakkına işaret eder.
Bu yönüyle toplumun bilgilendirme hususunda haber verme hakkı hukuka uygundur. Burada hangi casusluktan bahsedilebilir? Tam bir komedi.
Yargıda olan bir konuyu gazeteci haber yapacak ki toplum bilgilensin. Haberleşme hakkı kapsamında bu özgürlüğün kullanılması söz konusudur” görüşünü kaydetti.
GENCO ERKAL'DAN DAYANIŞMA ÖRNEĞİ
Sanatçı, oyun yazarı ve yönetmen Genco Erkal, önceki akşam Dostlar Tiyatrosu’nca İstanbul Trump AVM Gösteri Merkezi’nde sahnelenen ‘Yaşamaya Dair’ adlı oyun esnasında,
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül adına dayanışma örneği sergiledi.
Oyunun kadrosundaki Tülay Günal ile Dündar ve Gül’ün isimlerinin yazılı olduğu dövizler açan Erkal, gazetemiz ve kamuoyuna, “
Selam olsun. Bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları dileğiyle.”Mesele esir düşmekte değil. Teslim olmamakta bütün mesele” mesajını gönderdi.
AVRUPA YEŞİLLER PARTİSİ'DEN DESTEK
Avrupa Yeşiller Partisi eş başkanı Monica Frassoni ve Avrupa Parlamentosu Yeşiller grubu üyesi Ska Keller, gazetemiz genel yayın yönetmeni Can Dündar’ın tutuklanmasını protesto etti.
Sosyal medya hesaplarında Can Dündar’ın resmini #FreeCanDündar (Can Dündar’ı serbest bırakın) etiketi ile paylaşan Frassoni ve Keller, Dündar’ın tutuklanmasının ardından Yeşiller Partisi’nin sitesinde de görüşlerini paylaşmıştı.
Frassoni ve Keller ortak yayıMladıkları metinde
“Can Dündar ile İstanbul’de bir aya kadar önce tanıştık. Erdoğan seçimleri kazandığı takdirde tutuklanacağından korkuyordu ve bu gerçekleşti.
Bu tür hareketlerin demokratik değerlere bağlılık ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da dile getirdiği Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği arzusu ile bağdaşmadığının altını çizmek önemli” ifadeleri kullanılmıştı.
Kaynak: cumhuriyet.com.tr