Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberine göre;AKP’nin 12 yıllık iktidarı döneminde, tartışmalı birçok vergi incelemesine imza atan Maliye Bakanlığı, vergi uzmanlığı sınavlarındaki “yazılı sınav” şartını kaldırdı. Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayınlanan yönetmelik değişikliği ile gelir uzmanlarının sadece “sözlü sınav” ile alınmasına imkân sağlandı. Bu durum, milyonlarca memur adayının tepkisine neden oldu. Bazı memur adayları ise, sosyal medya üzerinden yayınladıkları “Maliye’ye sadece AKP yakınları alınır, diye düzenleme yapın biz de rahat edelim” mesajları ile yeni düzenlemeye tepki gösterdi.
AKP Hükümeti döneminde, muhalif şirketlere yönelik yaptıkları incelemelerle gündemden düşmeyen Maliye Bakanlığı bu kez de, personel alımı yönetmeliğinde yaptığı değişik ile tartışmaların odağı haline geldi. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, binlerce üniversite mezunu işsizin merakla beklediği “gelir uzmanı” alımı sınavlarında değişikliğe gitti. Değişiklik Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayınlandı. Yönetmelikte yapılan değişiklik ile, gelir uzmanlığı alımlarında yazılı sınav şartı kaldırıldı. Böylece, sadece sözlü sınav ile idare gelir uzmanı alabilecek.
Mevcut sistemde, Gelir İdaresi Başkanlığı KPSS sınavında belirli puanı tutturan memur adayları için uzmanlık sınavı düzenliyordu. Bu sınavda başarılı olanlar ise yeniden sözlü sınava alınıyordu. Yani üçlü sınav sistemi ile adaylar, gelir uzmanı olma hakkı elde ediyorlardı. Yeni düzenleme ile idare isterse, KPSS’de belirli bir puanı tutturan adayları sözlü sınav ile gelir uzmanı olarak atayabilecek.
SÖZLÜ SINAVDA ADAYIN TİPİNE BAKACAK
Yönetmelik değişikliğinde sözlü sınavda sorulacak sorularla ilgili de kriterler yer aldı. Buna göre sözlü sınavda komisyon üyeleri, adayın muhakeme gücü ve fiziksel özelliklerine bakarak not verecekler. Yönetmelik değişikliğinde sözlü notlarının verileceği kriterler şöyle özetlendi:
“.... Adayların muhakeme gücü, bir konuyu kavrama, özetleme ve ifade etme yeteneği, genel ve fiziki görünümü ile davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, yetenek ve kültürü, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı da göz önünde bulundurularak, her adaya sınav kurulu başkan ve üyelerinin (sözlü sınavın birden fazla komisyon tarafından yapılması halinde ilgili Komisyon üyelerinin) her biri tarafından ayrı ayrı 100 üzerinden puan verilir. Verilen bu puanların aritmetik ortalaması sözlü sınav puanını teşkil eder. Sözlü sınavda başarılı olmak için alınan puanın 70 ten az olmaması gerekir."
İKİNCİ HAK VERİLECEK
Öte yandan, Gelir İdaresi Başkanlığı geçtiğimiz yıl yeterlilik sınavı ile gelir uzmanı almıştı. Yapılan yönetmelik değişikliği ile bu sınavı kazanamayanlara da ikinci hak verildi. Yani geçen yıl yapılan yeterlilik sınavını kazanamayan adaylara ikinci kez sınav hakkı verilerek gelir uzmanı olmalarının önü açılacak.
FİŞLEME İLE GÜNDEME GELMİŞTİ
Öte yandan Maliye Bakanlığı geçtiğimiz yıl denetim elamanı alımı sınavlarında, renkli fişlemeler ile gündeme gelmişti. Söz konusu sınavlarda, Cemaat üyeleri, Gezi eylemlerine destek verenler ve Alevi olanlar “kırmızı liste”ye alınırken, AKP’ye gönülden bağlı olanlar ise mavi listede yer almışlardı. Yeşil liste ise, hiçbir görüşe yakın olmayan kişiler için oluşturulmuştu. Kamuoyunda renkli fişleme olarak nitelendirilen bu uyguluma, memur adayları tarafından tepkiyle karşılanmış ve yargıya taşınmıştı. Yargı süreci ise hâlen devam ediyor.
YANDAŞA ÖZEL YASAL DÜZENLEME
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, gelir uzmanlığı alımlarında yazılı sınav şartını kaldırması da memur adayları tarafından tepkiyle karşılandı. Memur adayları, sosyal medyada ve memurlara yönelik internet sitelerinde yayınladıkları mesajlarda düzenlemeyi tepki gösterdiler. Memur adaylarının düzenlemeye yönelik bazı tepkileri şöyle oldu:
» “Kardeşim insanları sınav için Ankara’ya git gel masraf et yormayın ya istediğiniz adamları evinden çağırın olsun bitsin bu iş. Yormayın diğer insanları bunu Allah rızası için yapın. Yazıktır iş diye çırpınan adamlarla oynamayın.”
» “Vay arkadaş adamlar torpil yapabilmek için yönetmeliği değiştiriyor. Utanmasalar kanunla direkt alacaklar. Olmadı biraz daha abartıp Anayasa’ya madde ekleyin, tanıdıklar istenirse direkt olarak alınabilir diye...”