Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü üzerine açılan davada 6'ncı duruşma görüldü.
BBP'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin Göksun İlçesi'nde düşmesi sonucu 5 kişi ile birlikte ölümünde, dönemin İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı olan Dursun Özmen hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçlamasıyla açılan davanın duruşmasına devam edildi.
25 Mart 2009'da Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili olarak, dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'ye Yazıcıoğlu'nun yaralı kurtulduğu bilgi notunu gönderen Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Dursun Özmen hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçlamasıyla açılan davanın altıncı duruşması Kahramanmaraş Adliyesi'nde görüldü.
7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde öğleden sonra başlayan duruşmayı BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, kazada yaşamını yitiren Erhan Üstündağ'ın eşi Meryem Üstündağ, gazeteci İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş, avukatlar ve partililer katıldı. Mahkeme heyeti, Ankara'da talimatla alınan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nda görevli Mehmet Gül'ün ifadesini değerlendirdi. HTS kayıtları üzerinde araştırma yapılmasını ve bilirkişi raporu hazırlanmasını isteyerek duruşmayı 22 Aralık 2015 tarihine erteledi.
DESTİCİ: DOSYANIN AYDINLATILMASINI İSTİYORUZ
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, dosyanın aydınlatılmasını istediklerini kaydederek, şöyle dedi:
"Biz bu dosyayı bıkmadan, usanmadan takip etmeye devam edeceğiz. Hiç kimse bizim bıkmamızı, usanmamızı, yorulmamızı beklemesin. Biz Büyük Birlik Partisi, aileler olarak diyoruz ki; bu dosya ya aydınlanacak, ya aydınlanacak. Er ya da geç Allah'ın izniyle bu dosya aydınlanacak ve bu hadisenin nasıl olduğu ortaya çıkacak. Ama biz adaletin an önce tecelli etmesini ve bu dosyanın aydınlatılmasını bekliyoruz. Bugün de bu davayı takip ettik, takipçi olmaya da devam edeceğiz."
Davanın avukatlarından Selami Ekici ise, TÜBİTAK tarafından hazırlanması gereken raporu beklediklerini ifade ederek, "14 Şubat 2014 tarihinde Erzurum Dumlu Radar Üssü'nde Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda ve Ahlatlıbey Mevzi Komutanlığı'nda yapmış olduğumuz keşif neticesinde TÜBİTAK tarafından hazırlanması gereken bir raporu bekliyoruz. Bu rapor şu ana kadar hazırlanıp dosyaya sunulmadı. Ben buradan yetkililere, TÜBİTAK'a, ülkeyi yönetenlere sesleniyorum. Uzunca bir süredir bu raporun hazırlanıp dosyaya girmemesinin altında yatar sebep nedir? Bir an önce bu raporun tamamlanıp dosyaya sunulmasını buradan sizler vasıtasıyla kamuoyunu arz ediyoruz" diye konuştu.
Davanın avukatlarından Kemal Yavuz da talimatla ifadesi alınan Mehmet Gül'ün beyanlarının önem arz ettiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Dosyanın özellikle Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nda görevlilerden tanık Mehmet Gül, orada çalışan sivil bir polis arkadaş. Mehmet Gül isminde bir tanığın talimatla alınan ifadesi üzerine daha çok değerlendirmenin gerçekleştiği bir duruşma oldu. Çünkü o gün 38 kere Dursun Özmen'in, Mehmet Gül'le görüştüğü HTS kayıtlarında sabit. Bu kayıtlara göre biz kiminle görüştüğü ve ne konuştuklarını sorguladık. Bu anlamda ulaştığımız isim Mehmet Gül'dü. Mehmet Gül de görüşmediği şeklinde talimatla alınan bir beyanı var. Bunu biz oldukça önemsiyoruz. Çünkü 38 kez, 1 gün içerisinde, olay günü 38 kez görüşme var. Kayseri Valisi'nin yaptığı açıklamanın arkasında öyle anlaşılıyor ki; Kayseri Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı arasında ve Kahramanmaraş'taki Dursun Özmen arasında geçen bir organizasyon olduğu anlaşılıyor. Yani burada oluşturulan bilgi kirliliği, bilerek, istenerek ve bizim daha da doğrusu korktuğumuz ve çekindiğimiz; ortada cinayeti gerçekleştiren, var olan silahlı bir örgüt var. Bu örgütle işbirliği içerisinde bir bilgi kirliliği oluşturarak arama kurtarmayı akameti uğratmak maksadıyla yani ana amaca hizmet maksadıyla böyle bir işbirliği yapılmışsa bu çok vahim bir şeydir. İşte bu anlamda Mehmet Gül'ün ifadesi önem arz ediyordu. Onun üzerinde yapılan değerlendirmeler alınarak bir duruşma gerçekleşti. Duruşma 22 Aralık'a ertelendi. HTS kayıtları üzerinde yine bir araştırma yapılacak, bilirkişi raporu alınacak. Ona göre mahkeme durum değerlendirmesi yapacak."
Kaynak: DHA