İddiaya göre kamuya ait milyarlarca liralık kaynak, reklam ajanslarının aracılığında oluşturulan
“havuza” akıyor. Yani reklam işleri hem kazanıyor hem de kazandırıyor.
26 Ekim 2015 Pazartesi 10:272015 yılı sonu itibariyle yaklaşık 6.5 Milyar lirayı bulması beklenen Türkiye’nin reklam pastasının en çok para harcayan reklam verenlerinin başında kamu ve kamunun kontrolündeki şirketler geliyor. Bu şirketlerin tamamının yönetim kurullarında AKP’ye yakın isimler oturuyor.
Yönetim kurulu üyelerinin aldıkları ve dilden dile dolaşan 1-2 milyon liralık “huzur hakkı” bedellerinin aslında pek bir önemi yok. Asıl önemli olan bu üyelerin onayladıkları reklam ve yatırım bütçeleri. Siyasette artık sık sık duymaya alıştığımız “win–win” (kazan-kazan) sistemi reklam alanında da işliyor.
İddiaya göre kamuya ait milyarlarca liralık kaynak, reklam ajanslarının aracılığında oluşturulan “havuza” akıyor. Yani reklam işleri hem kazanıyor hem de kazandırıyor.
TRT’NİN KREMALI REKLAM PASTASI
Kamu yayıncısı TRT 4 Kasım’da 2015’te üçüncü kez reklam ihalesine çıkıyor. “Kapalı Teklif Alma” usulü ile gerçekleşecek ihalede TRT’nin 10’dan fazla televizyon ve radyo kanallarının reklam süreleri 3 yıl 56 gün süreyle satılmış olacak. Reklam sektörünü bütün bir pasta olarak kabul edersek, bu pastanın TRT dilimi öylesine iştah kabartıcı ki, herkesin ağzının suyu akıyor. Ama nedense yıllardır belirli firmaların dışında pek kimse bu iştah kabartıcı dilime yaklaşamıyor.
Bugüne dek İlbak Holding’e yakınlığıyla bilinen firmaların almayı başardığı TRT’nin reklam ihalesine, bu kez Şems Ethem Sancak’ın da girmeye hazırlandığı konuşuluyor. Sancak’ın 200 Milyon liranın üzerinde bir bedelle sonuçlanması beklenen ihaleyi kazanmak için yeni bir şirket kurduğu belirtiliyor. Eğer bir yerlerden bir uyarı gelmezse TRT’nin reklam ihalesi AKP’ye yakınlığı ile bilinen iki şirket; Sancaklar ve İlbaklar arasında ciddi bir çekişmeye sahne olacak gibi görünüyor.
Tabi böylesine “kremalı” bir dilime ulaşmak herkesin harcı değil, birinci şart “yandaş” olmak.
SATIŞ OFİSİ
TRT reklamları denilince akla gelen ilk isim Eyüp Batal. Batal, TRT’nin 2008 yılındaki reklam ihalesini alan Akdeniz Medya Satış ve Pazarlama Evi şirketinin büyük ortağı idi. Çeşmeden milyarlar akarken küpünü dolduran Batal, bir dönem TRT ile mahkemelik oldu. Dava konusu Batal’ın firmasının sözleşme şartlarını yerine getirmemesi ve bunun sonucunda doğan 150 milyon liralık alacağı TRT’ye ödememesiydi.
TRT’nin 2011 yılındaki reklam ihalesini görünürde farklı bir şirket, Nafia Sevin Ergun Sefada’nın büyük ortağı olduğu Satış Ofisi aldı. Ne var ki o ihaleyi mercek altına alan ulusal medya, özellikle de Cumhuriyet gazetesi çarpıcı sonuçlara ulaştı. Müfettiş raporlarına dayandırılan iddialara göre Akdeniz Medya ile Satış Ofisi aslında aynı kişilere aitti.
Yani firma sadece görüntüde değişmişti. Bu iddiaya gerekçe olarak ise Satış Ofisi ile eski firma Akdeniz Medya’nın adres ve telefonlarının birebir aynı olması gösteriliyordu. Buna ek olarak Akdeniz Medya adına resmi bir belgeye imza atan Ahmet Teoman Tükeler adlı kişinin aynı zamanda Satış Ofisi adına düzenlenen belgelere de imza atması dikkat çekiyordu.
TRT’nin reklam ihalesini alan Satış Ofisi adlı şirketin sahibi Nafia Sevin Ergun Sefada. Sefada reklam sektörünün yakından tanıdığı bir isim. Bir dönem ZEDPAŞ ve Kanal D’nin reklam grup başkanlıkları yapıyor. Geçtiğimiz yıllarda Kanal D’deki işini bırakıp Satış Ofisi adlı firmayı kuruyor. Şirketinin 2011 yılında TRT’nin reklam sürelerinin pazarlanması ihalesini almasıyla Sefada’nın işleri çok hızlı biçimde yaver gitmeye başlıyor. İddialara göre Sefada şu anda büyük bir servete, milyonlarca lira değerinde çok sayıda gayrı menkule sahip durumda.
KAMUDAN AKAN MİLYARLAR
Kamu kaynaklı reklam pastasına mercek tutulduğunda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:
Bu büyük akışı Recep Tayyip Erdoğan’a İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde çok yakın çalışan Mustafa ve Murat İlbak kardeşlerin yönlendirdiği görülüyor. Yani bir anlamda sistemi onlar yönetiyor. Nafia Sevin Ergun Sefada’nın sisteme dahil olmasıyla bu akış daha da hızlanıyor, rakamlar büyüyor. Reklam dünyasının oyunlarını çok iyi bilen Sefada, İlbaklarla sadece iş yapmıyor onlara bir anlamda güçlü bir danışmanlık hizmeti de sunuyor.
Nafia Sevin Ergun Sefada, TRT’den aldığı reklam sürelerini ağırlıklı İlbaklar’ın sahibi olduğu PC İletişim (People Communications) adlı firmaya pazarlıyor. PC iletişim Avea, THY, TT Net gibi kamu ortaklığı olan firmaların medya planlamasını yapıyor. Ajansın sadece bu üç firmadan bir yıllık periyotta aldığı reklam satın alma bütçesi yaklaşık 1 milyar lirayı buluyor.
“YALNIZ YEME KUSTURURLAR”
Hatırlayın o meşhur telefon tapesini… Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım “Tilki Selim” lakaplı Yüksekovalı bir kaçakçıyı arıyor ve şunları söylüyordu: “Ama ben sana diyorum ki oğlum yalnız yeme, akıllı ol. Yalnız yedirmezler adama. Yalnız yiyen adama da bir gün kustururlar!”
Milyarlarca liralık kamu reklam pastası da işte bunun bir benzeri. Pasta dilimi yeniyor ama elbette ki yalnız değil. PC İletişim de kamu payı olan firmalardan aldığı reklam bütçesinden yaklaşık 250 milyon liralık kısmını kamuoyunda “havuz” olarak bilinen yapının amiral gemisine yani Erdoğan’ın damadının abisi Serhat Albayrak’ın yöneticilik yaptığı Turkuvaz Grubu’na
(SABAH – ATV) aktarıyor. Turkuvaz Grubu kanalları izlenirlikleri açısından Doğan Medya kanallarından daha geride. Buna karşın Turkuvaz’ın reklamlardan aldığı pay çoğu zaman diğer tüm medya kuruluşlarının toplamının en az 2, bazen de 3 katı oluyor.
NEREYE BAKSAK İLBAKLAR
İlbaklar yıllardır Türkiye’nin en büyük “outdoor” (billboard vs.) mecralarının da pazarlamasını tekel olarak elinde bulunduruyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kültür A.Ş. ile İlbaklar’a ait 3. Mecra Reklam şirketi arasında yaklaşık 100 milyon liralık bir satış anlaşması bulunuyor. 3. Mecra, bu hakları yine İlbaklar’ın bir diğer firması olan Ströer Kentvizyon adlı şirkete yüzde 300 karla pazarlıyor. Ströer Kentvizyon da yine okkalı bir kar koyarak açık hava mecralarını piyasadaki firmalara satıyor. Ströer Kentvizyon’un en “yağlı” müşterileri arasında ise AKP’nin bizatihi kendisi bulunuyor.
İlbaklar’ın ortağı olduğu bir diğer firma ise İnter Tanıtım Hizmetleri. Yüz milyonlarca liralık reklam planlaması yapan bu şirketin büyük ortağı ilginç bir isim. Sözde AKP’ye muhalefet etmek için kurulduğunu deklare eden Merkez Parti’nin Genel Başkanı Abdurrahim Karslı.
TRT’nin ilk reklam pazarlama ihalesini alan Akdeniz Medya’nın büyük ortağı Eyüp Batal’ın ismi burada da karşımıza çıkıyor. Batal, İlbak Holding bünyesindeki 3. Mecra ile Kentvizyon adlı şirketlerin de ortaklarından. Aynı zamanda İlbak Holding Yönetim Kurulu üyesi. Oldukça çok yönülü (!) bir isim olan Eyüp Batal, FORS Medya adlı şirket çatısı altında da İhlas Medya ile ortak. İTO verilerine göre Eyüp Batal BBM (Büyük Baskı Merkezi) adlı firmanın da sahibi. BBM de tıpkı diğerleri gibi İlbak Holding bünyesindeki çok sayıdaki şirketten biri.
İLGİNÇ BAĞLANTILAR
Eyüp Batal’ın ortak olduğu bir diğer şirket ise VERICERT adlı ajans. VERICERT’in ortaklarından biri siyasetten tanıdığımız bir isim. AKP Kahramanmaraş Milletvekili ve Grup Başkanvekili Mahir Ünal. Diğer ortak ise reklam dünyasının çok yakından uyanıklığı ile tanıdığı isimlerden Burak Kaan Bülbüloğlu.
Mahir Ünal’ın Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı’nı yürüten Fuat Oktay ile ANKA danışmanlık adlı bir şirket kurduğu biliniyor. Bu şirket üzerinden İstanbul’un farklı belediyelerinden 6 milyon lira civarında, Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı’ndan ise yaklaşık 3 milyon liralık ihale aldığı belirtiliyor.
Mahir Ünal’ın ortağı Burak Kaan Bülbüloğlu’nun, eşi Asena Bayhan Bülbüloğlu ile ortak VERİTAS Bilgi İletişim adlı bir ajansı bulunuyor. VERİTAS, kamu bankalarından olan Vakıfbank’ın medya planlama ve reklam satın alma işlerini yapan firma. Sektörel verilere göre Vakıfbank’tan alınan yaklaşık 200 milyon lıralık reklamın yarısına yakını da yine Turkuvaz Grubu’na aktarılıyor.
Burak Kaan Bülbüloğlu’nun kardeşi Mehmet Cem Bülbüloğlu da abisi gibi mahir bir reklamcı. Kardeş Bülbüloğlu’nun Abdullah Buladı adlı kişi ile ortak SKALA Medya İletişim adlı bir firması var. SKALA Medya İletişim de Halk Bankası, Avea ve Konya Şeker (TORKU) gibi doğrudan ya da dolaylı olarak kamuyla ilintisi bulunan şirketlerin medya planlamalarını ve reklam satın almalarını yapıyor. SKALA üzerinden yine Turkuvaz Grubu’na ve İlbak Holding bünyesindeki Ströer’e milyonlarca liralık kaynak aktarılıyor.
Abdullah Buladı aynı zamanda MAS Yapım ve Sinema adlı şirkette Erdoğan’ın PR’cısı olarak bilinen Erol Olçok ve AKP’nin “Aynı yoldan geçmişiz biz” adlı seçim şarkısını hazırlayan Özhan Eren’le de ortak. Özhan Eren, ortağı olduğu bir diğer firma SEPYA Film de TRT ve Ziraat Bankası’yla iş yapıyor.
Özhan Eren’in kardeşi Kanal 7 eski çalışanı Özkul Eren de Kule İletişim ile AKP’nin prodüksiyon işlerini yapan firmalardan. Özkul Eren’in diğer şirketi ATM Film
, “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti” organizasyonundan milyonluk ihaleler almıştı. Özkul Eren’in üçüncü şirketi Vizyon Sinema üzerinden de
“Eskişehir 2013 Türk Dünyası” organizasyonundan 3 milyon liralık ihale aldığı biliniyor. TRT’ye ve Diyanet’e yaklaşık 30 milyon TL’lik prodüksiyon yapan “Kim Bunlar” adlı şirketin de Özkul Eren’in sahip olduğu Vizyon Sinema’ya yaklaşık 2,5 milyon liralık para aktardığı görülüyor.
AKP REKLAMA EN ÇOK PARA HARCAYAN PARTİ
Yandaş firmalara para saçan bir diğer yapı ise bizzat AKP’nin kendisi. AKP’nin Hazine’den aldığı yüz milyonlarca lirayı yoğunlukla dört firma üzerinden harcıyor. Erol Olçok’un sahibi olduğu Arter ve C-Medya, İlbaklar’ın Fokus Medya’sı, Atakan Öztürk ile Mehmet Fatih Öztürk’ün sahip olduğu Altus adlı şirketler…
Arter ve C-Medya, AKP’nin işlerini özellikle Veritas, Ströer-Kentvizyon ve Altus ile yürütüyor. AKP’nin Hazine’den aldığı paraların bir bölümü de Erol Olçok’un kardeşi üzerine kurulan “Yeni ve Eski Reklam Ajansı”na aktarılıyor. Aynı ajansa bir diğer kamu bankası olan Halkbank’tan da milyonlarca liralık kaynak aktarılıyor.
Altus’un görünürdeki sahipleri her ne kadar Atakan Öztürk ile Mehmet Fatih Öztürk olsa da Saray’a çok yakın bir AKP Milletvekilinin firmanın gizli sahibi olduğu iddia ediliyor.
BALLI ARAŞTIRMA ŞİRKETLERİ
AKP’nin Hazine’den aldığı paraları “araştırma” satın alarak aktardığı iki araştırma şirketinden biri Pollmark, diğeri ise ANAR.
Pollmark adlı şirketin iki ortağı bulunuyor. Bunlardan biri İbrahim Dalmış diğeri ise aynı zamanda Erdoğan’ın uzun yıllardır danışmanı olarak görev yapan AKP Ankara Milletvekili Ertan Aydın. Pollmark’a sadece AKP’den değil, başta Vakıfbank olmak üzere çok sayıda kamu kuruluşundan “araştırma ve danışmanlık bedeli” adı altında büyük paralar kazanıyor.
ANAR’ın eski sahibi uzun bir dönem AKP’de bakanlık ve başbakan yardımcılığı görevlerinde bulunan Beşir Atalay. Firmanın şimdiki sahibi Kanal 7’nin eski ortaklarından Ahmet Hüküm. Firmanın Genel Müdürü ise AKP’den milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen İbrahim Uslu. Uslu’nun eşi AKP Uşak Milletvekili Zeynep Armağan Uslu.
Tüm bu karmaşık yapının reklam yayınlatmak gerekçesiyle en fazla para aktardığı yerlerin başında Turkuvaz Reklam geliyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olan kişi 17/25 Aralık tapelerinde “havuz” medyasına kaynak aktaran şirketlerden olarak anılan Kalyon İnşaat’ın sahibi Ömer Faruk Kalyoncu. Kalyoncu’nun yardımcısı ise Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak.
Başta kamu bankaları olmak üzere kamunun ortak olduğu ve TMSF kontrolündeki dev firmalardan Turkuvaz’a yıllık yaklaşık 2 MİLYAR LİRA’ya yakın reklam bütçesi harcandığı görülüyor.
Kaynak: Nokta dergisi