Sözcü yazarı Rahmi Turan Türkiye'nin deprem geçmişi ile ilgili çok çarpıcı tespitlerde bulundu.
17 Ağustos felaketini köşesine taşıyan Turan '16 yılda geldiğimiz nokta ne? Depreme karşı daha güvenli bir durumda mıyız?' diye sordu.
İşte Rahmi turan'ın o yazısı
Marmara’yı yıkan 17 Ağustos Depremi’nin 16’ncı yılında, depremde hayatını kaybeden 17 bin 480 vatandaşımız anıldı.
16 yılda geldiğimiz nokta ne? Depreme karşı daha güvenli bir durumda mıyız? Hayır!
“Geleceğimiz karanlık” diyen deprem uzmanları, aynı büyüklükte bir depremin bugün olması halinde can kaybının (Allah korusun) 50 bini geçeceğini belirtiyor!
Afganistan oluruz!
“Allah bize çok iyi davranışlı bir fay vermiş. Bunun yanında da, çok akılsız bir halk vermiş!
Akıllanmamız için öncelikle eğitim sistemimizi adam etmemiz lâzım. Ama akılsızlığımıza bakın ki, eğitim sistemini bırakın adam etmeyi, tamamen tahrip etmekte olan bir partiyi defalarca iktidar yaptık!
Böyle giderse, garanti verebilirim, bir nesil sonra Afganistan oluruz. Bu açıdan, şu anda İran’ın tozuna yetişecek durumda değiliz. Tabii bu, depreme hazırlık açısından da hayra alâmet değil…
İstanbul’da 7 üzerinde bir şiddette deprem olma ihtimali yüzde 70. Bir jeolog olarak ne zaman olacağına dair bir tarih veremem ama büyük depremin çok uzak olmadığı kanısındayım.
TÜRKİYE BİTER
Bir âfet halinde deprem İstanbul’u perişan etmekle kalmaz, Türkiye’yi bitirir. İstanbul için en az 50 bin ölü diyorlar. Bunu ikiye çarpın. Bizi yönetenler âfette İstanbul ile başa çıkamaz. Böyle bir felâkette Allah hepimize acısın!
Politikacı değilim. Bilim adamıyım. Gördüğümü en kötü şekilde söylemek üzere eğitim aldım. Türkiye’yi yönetenler, ya da ‘yönetemeyenler’ mi demeliyim acaba, bir İstanbul depremi ile başa çıkamazlar. İşte o zaman, Allah’ın hepimize acımasına niyaz etmekten başka çaremiz kalmaz!”
En çok risk nerelerde?
Prof. Dr. Celâl Şengör’e göre, beklenen büyük İstanbul depreminde güney sahilleri çok tehlikeli…
Silivri-Tuzla arasında risk daha da artıyor. Birinci Boğaz Köprüsü’nü başvuru çizgisi olarak ele alıp, Avrupa ve Anadolu yakası sahillerine paralel bir çizgi çizelim. Onun güneyi tehlikeli… Fakat tabii ki bu, evinizin sağlamlığına ve evinizin oturduğu zeminin tabiatına bağlı!
Kısacası, artık işimiz Allah’a kalmış. Dua edelim de büyük depremi mümkün olan en az hasarla atlatalım!
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ