Muammer Akkaş’ın görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili HSYK’ya sunulan dilekçede, 25 Aralık dosyasının Eylül 2013 yılında HSYK tarafından incelenerek “iyi” notu aldığı vurgulandı.
Dilekçede, Bilal Erdoğan’ın şüpheli olduğu bir dosya hakkında AKP teşkilatında çalışmış HSYK üyelerinin tarafsız ve bağımsız olamayacağı belirtildi.
AKP VE ERDOĞAN YAKINLIĞINA DİKKAT ÇEKTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da şüpheli olduğu 25 Aralık dosyasının savcısı Muammer Akkaş hakkında verilen “görevden uzaklaştırma” kararıyla ilgili HSYK Genel Kurulu’na itirazda bulunuldu. Takipsizlik verilen dosyanın savcısı Muammer Akkaş avukatı Lütfü Alacaoğlu, kurula itiraz dilekçesini sundu. Dilekçede, Erdoğan’ın oğlunun şüpheli olduğu 25 Aralık dosyasıyla ilgili karar veren HSYK üyelerinin AKP ve Erdoğan yakınlığına dikkat çekildi.
HSYK’ya gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede, Muammer Akkaş’ın görevden uzaklaştırılma kararı sonrası meslekten ihraç edilmesinin kanun ve yönetmeliklere aykırı olduğu vurgulandı. Savunma yapmak için belge talep edilmesine rağmen HSYK’nın bilgi paylaşmadığı vurgulanan dilekçede, Akkaş’ın savunma yapmak için talep ettiği ek süre talebine de cevap verilmediğine ve HSYK’nın hak ihlali yaptığına dikkat çekildi.
ADALET BAKANI YETKİSİ OLMAMASINA RAĞMEN İZİN VERDİ
Dilekçede, eski savcı Akkaş hakkındaki soruşturma izninin de yetkisi olmadığı halde Adalet Bakanlığı tarafından verildiği ifade edildi. Dilekçede,izinle ilgili HSYK 3. Dairesinin yetkili olduğu ve dairenin görevden uzaklaştırmaya konu edilen iki madde hakkında soruşturma izni vermemesine rağmen, yürütme organının içerisinde yer alan Adalet Bakanlığı’nın kanunda belirtilen yetkiyi aşarak Akkaş hakkında soruşturma izni verildiği belirtildi.
HSYK, 25 ARALIK DOSYASINA “İYİ” NOTU VERMİŞ
Dilekçede ayrıca, Akkaş’ın şüpheli isimlerini UYAP’ kaydetmediği ve Bilal Erdoğan’ın çağrı kağıdının basına verildiği iddiasına yönelik savunmaların dikkate alınmadığı ve kamera kayıtlarının incelenmesi talebinin de yerine getirilmediğine değinildi. HSYK’nın Eylül 2013’te savcılara yönelik yaptığı rutin inceleme sırasında 25 Aralık dosyasının da incelendiği ve Akkaş’ın yürüttüğü tüm dosyalar için “iyi” notu aldığı vurgulandı. Dilekçede, “Ancak ne olduysa 25 Aralık 2013 tarihinde ve bu tarihten sonra yaşananlar neticesinde müvekkilimiz hakkında tamamlanmış olan teftiş incelemesi yeniden açılarak 25 Aralık dosyası incelenmiş ve öncesinde herhangi bir usulsüzlük bulunamayan dosya hakkında bir çok usulsüzlük olduğu iddia edilmiştir. Bu durum Başmüfettişlerin raporlarını hazırlarken siyasi baskı altında hareket ettiklerini ve bağımsızlıklarını yitirdiklerinin açık ispatıdır” ifadeleri kullanıldı.
BAŞKAN ALEYHE AÇIKLAMALAR YAPTI
Dilekçede son olarak HSYK’nıın tarafsız ve bağımsız olmadığı vurgulandı. Akkaş hakkında görevden uzaklaştırma kararı veren HSYK 2. Dairesi üyelerinin geçmişteki bağlantıları nedeniyle tarafsız ve bağımsız olamayacağı ifade edildi. Üyelerin tek tek sıralandığı dilekçede ilk olarak HSYK 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz hakkında itirazda bulunuldu. Yılmaz’ın, 17 ve 25 Aralık savcılarının görevden alınmaları kararının Danıştay’dan dönebileceği ihtimaline karşı, Danıştay ve Yargıtay’ın da yapısının değiştirilmesi gerektiği itirafında bulunduğu belirtildi. Yılmaz’ın Star Gazetesi’ne verdiği ropörtajda, savcılar aleyhinde konuştuğu, facebook hesabından AKP’li vekilleri beğendiği, bu nedenle tarafsız olmadığına değinildi.
AKP’Lİ ÜYELER TARAFSIZ OLAMAZ
HSYK 2. Dairesi’nin diğer üyesi Hayriye Şirin Ünsel’e de değinilen dilekçede, Ünsel’in 2007 yılında AKP’den milletvekili aday adayı olduğu, 2009-2012 tarihleri arasında İBB’de AKP Meclis üyesi olarak görev yaptığı, Ünsel’in facebook adresinde “Türkiye’nin gururu Erdoğan”, “Liderlerin lideri Erdoğan” gibi paylaşımları beğendiği vurgulanarak, Ünsel’in Erdoğan’la akraba olduğuna yönelik iddiaların bulunduğu ifade edildi. HSYK 2. Dairesi’nin diğer üyesi Muharrem Özkaya’ya da yer verilen dilekçede, Özkaya’nın kardeşi Ali Özkaya’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlığını yaptığı vurgulandı. Ali Özkaya’nın AKP Genel Merkezi Hukuk Müşaviri olduğu ve 2015 Genel Seçimlerinde AKP’den aday adayı olduğu ifade edilerek, “Şimdiye kadar kurulunuz nezdinde verilen tedbiren görevden uzaklaştırma kararları kovuşturma neticesindeki kesinleşme sürecinde verilmiş olup, şimdiye kadar disiplin soruşturması devam ederken, tedbiren görevden uzaklaştırma kararı verildiği görülmemiş bir uygulamadır” dendi.
Kaynak: Taraf / Aysun Yazıcı