AKP'liler tecavüz skandalıyla anılan vakfı nasıl savunacaklarını şaşırdı.
Ensar Vakfı'na ait evlerde 10'u belgeli 45 çocuğa tecavüz skandalının yankıları sürüyor. Başka hükümet erkanı olmak üzere AKP'liler adı tecavüz skandalıyla anılan Ensar Vakfı'nın savunmak için ellerinden geleni yapıyor. Son "savunma" ise "Erdoğan'ın fetvacısı" olarak anılan İslam hukuku profesörü ve Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman'dan geldi.
Karaman "Bekçi mi, hırsız mı?" başlıklı yazısında "Karaman'da cereyan etmiş olan olaya çeşitli çevreler kendi dava, menfaat ve hedefleri bakımından yaklaşıyorlar. Bu hedeflerin başında da Ensar Vakfı'nı karalamak ve aleyhinde algı oluşturmak var" diyor.
Karaman şöyle yazdı:
"Diyelim bir yerde bir hırsızlık vak'ası olmuş, ilgililer haklı olarak gerekli emniyet tedbirlerinin alınıp alınmadığını da (yani bekçiyi de) sorgularlar, eğer makul ölçüde ve herkesin her yerde yaptığı gibi tedbirler alınmış, ama buna rağmen hırsızlık yapılmış ise bekçiye bir diyecekleri olmaz, tedbirde kusur varsa bekçi de sorumlu olur, ama hırsızın yakası bırakılmaz; çünkü asıl suçlu hırsızdır.
Anılan olayda normal olmayan yaklaşım, Ensar vb. vakıfları sevmeyen, bunların varlıklarına ve faaliyetlerine tahammül edemeyen bazı çevrelerin el ve işbirliği yaparak hırsızı bırakıp devamlı bekçiye saldırmalarıdır. Hatta bunlar, bekçiye saldırmakla yetinmiyor ithamı, oradan sırayla emniyet müdürü veya amirine, valiye, İçişleri Bakanı'na, Başbakan'a ve Cumhurbaşkanı'na kadar uzatıyorlar!
CHP'den bir heyet olay mahalline gitmiş, soruşturma yapmış, bir bayan milletvekili açıklama yapıyor ve araya Ensar Vakfı'nın adını sıkıştırıveriyor."