Ben şaşırmadım. Siz de şaşırmayın. Neden mi? Anlatayım: 

 

Bakmayın siz, Devlet Bahçeli'nin seçim öncesi AKP iktidarı hakkında sert söylemlerde bulunmasına, İşte Devlet Bahçeli, tüzüğe aykırı bir şekilde grup kararı alarak AKP'li İsmet Yılmaz'ı Meclis Başkanı yaptı.

 

Yapar! Çünkü yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır. 

 

Neler yapmadı ki?

 

Gül'ün Cumhurbaşkanlığı seçilmesi sırasında AKP'nin yardımına koşmadı mı? 
 

Hapisteki milletvekilleri sorununun çözülmesi için yemin etmeme kararı alan CHP milletvekillerini yalnız bırakmadı mı?
 

4+4+4 Garabetinde, Türban'da AKP ile kolkola girip laikliği ayaklar altına almadı mı?
 

Bu Örnekleri çoğaltabiliriz...

 

***

Kılıçdaroğlu'nun "Gel sen başbakan ol" önerisine "koltuk tedarikçisi" diyerek karşı çıkan Bahçeli bu hareketleri ile AKP'nin koltuk değneği tedarikçisi olmamış mıdır? Yani Bahçeli, "Alayına gider" diyor ya; siz onu "alayına gider ama AKP'nin dümen suyuna girer." diye anlayın.

 

***

 

MHP'nin komisyonlarda AKP'nin yolsuzluk ve hukuksuzluklarını ortaya çıkarması, hesap sorması mümkün değildir.
 

AKP'nin anti-sosyal, anti-laik, anti-demokratik, hukuksuz, keyfi yasalarına karşı çıkması da mümkün değildir. 

 

MHP bundan sonra, ya AKP ile koalisyon kuracak ya da AKP azınlık hükümetini. dışardan destekleyerek kolkola erken seçime gidecektir. Gidecektir gitmesine ama o Sandık'tan çıkabilecek midir? Bilinmez! 

 

***

 

MHP seçmeni gençler, Doğu Türkistan'da Çin Yönetimi'nin zulmünü protesto etmek için İstanbul Tophane'deki Çin lokantasını basmış. 

 

Zulmü yapan Çin Yönetimi,

Zulme uğrayan Uygur Türkleri,

Basılıp tahrip edilen işletmenin sahibi Türk,

Tahrip edilen işletmenin aşçısı Uygur Türk'ü,

Basan Türk Gençleri,

 

Eyy Ülkücü genç kardeşim! Ataların kırk Savaşçı ile Çin Sarayı'nı basmıştı. Sen basa basa gariban bir Türk'ün işlettiği, gariban bir Uygur Türk'ünün çalıştığı adında "Çin" olan lokantayı mı bastın? Şimdi Kür Şad'ın kemikleri sızlamadı mı?