A Haber'de yaptığı programlarla tanınan Avukat Fidel Okan, 7 Haziran seçimlerinin ardından erken genel seçim olacağı uyarısında bulundu.
A Haber'de yaptığı programlarla tanınan Avukat Fidel Okan, 7 Haziran seçimlerinin ardından erken genel seçim olacağı uyarısında bulundu. Anket şirketleriyle görüştüğünü dile getiren Okan, kamuoyu araştırmalarından çıkardığı sonucu, “7 Haziran Genel seçimlerinden çıksa çıksa ‘Erken Genel Seçim’ çıkar diyebilirim…” dedi.
Okan, SONAR ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Andy-Aranket şirketleri ve DTK Eş Başkanı Hatip Dicle ile MHP içerisinden görüştüğünü söylediği isimlere dayanarak seçim analizi yaptı. Açıklamalarında, “Açıkça ifade etmek gerekir ki; 7 Haziran seçimleri, bundan önceki hiçbir seçime benzemiyor. Ak Partinin %44’ün altında oy alması ve HDP’nin barajı geçmesi halinde 276 sandalye sayısına ulaşmasına imkân yok, öncelikle bu durumu iyi kavramak gerekir” diyen Okan, AKP’de önceki genel seçime göre 2-3-5-7-9 puanlık düşüşler gördüğünü dile getirdi. Okan, “Tabloyu biraz daha yakından incelemek ve reel durumu tespit etmek için son 15 gündür yoğun bir çalışma içindeyim. Hemen hemen her kesimle görüştüm. Fikir ve düşüncelerini aldım” dediği analizinde şu cümlelere yer verdi:
AKP’YE YAKIN ŞİRKETİN ANKETİNDE 2 PUANLIK DÜŞÜŞ
“Andy-Ar Başkanı Faruk Acar, bilindiği üzere halef/selef her iki Cumhurbaşkanına çok yakın olan ve Ak Parti kesiminin görüş ve düşüncelerine büyük önem verdiği bir isim. Son yayınladığı anketten önce, anketten sonra ve listelerin tesliminden sonra yaptığımız görüşmelerde seçime ilişkin hemen hemen her konuyu tartıştık. Faruk bey müthiş bir insan, ne kadar konuşursa konuşsun asla tekrara düşmüyor ve her cümlesinde farklı bir detayı size aktarıyor. Yaptığı araştırmaları gönül süzgecinden geçirip sunmuyor. Önce araştırmaları net bir şekilde ortaya koyuyor, ondan sonra görüş ve önerilerini sıralıyor. Son yaptığı anket sonuçlarını açıklarken, aslında Ak Parti açısından bir tehlikeye de işaret ediyor. Bir önceki yayınladığı ankete göre Ak Parti’de yaşanan 2 puanlık düşüşün sebebinin iyi analiz edilmesi gerekiyor.Ak Parti %43,7, CHP %23,3, MHP %17,6, HDP ise %10,4.Yukarıdaki Andy-Ar tarafından yapılan son anketin milletvekili dağılımını nasıl etkilediğine gelirsek;Ak Parti 273, CHP 122, MHP 97, HDP 58 milletvekili çıkarabiliyor.
MHP’NİN YÜZDE 20 OLMASI PEK DE MÜMKÜN DEĞİL
SONAR Başkanı Hakan BayrakçıHakan Bayrakçı’da CHP ye çok yakın bir isim, fakat işine duygularını kattığı noktasında ki eleştirileri haksız bulduğumu ifade etmeliyim. Birkaç programda kendisi ile tartışmış olmama rağmen, tanıdıkça kendisi ile ilgili görüş ve düşüncelerim pozitif manada değişti. Son anketi yayınladıktan sonra yaptığımız görüşmelerde çalışmanın detaylarını anlattı. Sonar Anketine göre;Ak Parti %40, CHP %27,1, MHP %18, HDP ise %10,1Sonar Anketine göre dağılım şu şekilde;Ak Parti 243, CHP 133, MHP 116, HDP 58 milletvekili çıkarabiliyor.
Her iki anketin ortak noktası olarak, MHP ve HDP’nin oy oranları olduğunu görüyoruz. Bayrakçı’ya göre MHP için %18’lik oran asgari nitelikte ve seçime kadar %20 ve üzerinde bir oya ulaşması mümkünken, Acar’a göre bu oranın daha fazla yükselmesi pek de mümkün gözükmüyor. Her iki isimde HDP’nin bu verilere göre barajı kesin olarak aşacağı şeklinde ki bir yoruma katılmıyor. Araştırmalarda ki %1,7’lik hata payına dikkat çekerek, HDP açısından anketlerde %12’lik sonuçlara ulaşılması durumunda baraj sorunu kalmadığının söylenebileceği ifade ediliyor. Hem Acar, hem de Bayrakçı seçmen geçişleri konusunda AK Partiden, CHP’ye bir geçişin olmayacağı görüşünde. Farklı düşündükleri en önemli nokta ise, HDP ye batıdan gelen oylar hususu. Acar, Batıda HDP’nin daha çok CHP den oy alacağı görüşündeyken, Bayrakçı ise HDP’nin, hem AK Partiden hem CHP den oy alacağını söylüyor.
DİCLE, BARAJ KONUSUNDA TEMKİNLİ
DTK Eş Başkanı Hatip Dicle’nin yorumu yukardaki tabloyu ve son gelişmeleri değerlendirmesi için Hatip Dicle ile görüştüğümde, Hatip bey çok ilginç tespitlerde bulundu. Öncelikle neden aday olmadınız sorusuna gayet içten bir şekilde; Hem DTK Eş Başkanı, hemde İmralı heyeti üyesi olarak iki görevi birden yürüttüğünü ayrıca sağlık sorunlarının da bulunduğunu ifade etti. Dicle; barajı kesin olarak aştık diyebilmeleri için, önümüzde ki günlerde yaşanacak gelişmelerin görülmesi gerektiğini, ayrıca kamuoyunda şu anda yayınlanan kendileri ile ilgili anketlere de temkinli yaklaştıklarını belirtiyor. Aslında Dicle’nin tavrı ile HDP yöneticilerinin tavrının aynı paralellikte olduğunu vurgulamak lazım. HDP bu süreçte özellikle oy oranları ile ilgili çok iddialı söylemlerde bulunmaktan kaçınıyor. Bana göre de siyaset tekniği açısından doğru olanı yapıyorlar. Görüşmemizde Dicle’nin altını ısrarla çizdiği bir nokta daha var. Buna göre Ak Parti’nin 276 sayısına ulaşamaması durumunda, CHP-MHP-HDP koalisyonu ile ilgili yapılan yorumlar olduğunu ve şaşırdıklarını ifade ediyor. Dicle; HDP’ nin, MHP ile bir koalisyon ortaklığının, eşyanın tabiatına aykırı olduğunu ve böyle bir ihtimalin hiç olmadığını belirtiyor.
MHP MEMNUN
MHP’de hareketin içinden gelen etkili isimler, yaşanan gelişmeler karşısında oldukça memnun gözüküyor. Yaptığımız görüşmelerde, MHP’de ideolojik değil, obez bir büyüme yaşandığını açıkça söylüyorlar. 7 Haziranda partileri için %18’lik oranın asgari olduğunu ve yaşanacak gelişmelere göre artacağını, %20 ve üzeri sonuçlarının sürpriz olarak adlandırılmaması gerektiğinin altını çiziyorlar. Kendi yaptıkları araştırmalarda, Türkiye genelinde ve özellikle İç Anadolu bölgesinde Ak Partiye kaptırdıkları son sıra milletvekillerinin tamamını bu seçimde geri alacakları görüşü hakim. Aday listelerini, İstanbul dışında genel olarak beğendikleri ve parti teşkilatında önceki seçimlere kıyasla, ciddi hiçbir itirazın olmadığını bu durumunda son derece pozitif yansımalar doğuracağını ifade ediyorlar. SP-BBP ittifakının neden gerçekleşmediği sorusunu sorduğumda ilginç bir cevapla karşılaştım. Kamuoyunun bildiğinin aksine, bu ittifaka sadece Bahçeli’nin değil, Partinin nedeyse tüm teşkilatının karşı olduğunu, ayrıca tabanlarının da böyle bir ittifaka onay vermediğini ifade ediyorlar. 7 Haziran seçimlerinde olası bir koalisyon ihtimalinde, HDP’nin değerlendirmeye bile tabi tutulmayacağını ayrıca AK Parti’ye karşı kendi ideolojik tabanlarında büyük bir öfke oluştuğunu, bu nedenle Ak Parti ile bir ortaklığı da imkânsız olamamakla birlikte mümkün görmediklerini söylüyorlar.
SEÇİMİN ETKİSİZ ELEMANI CHP
Açıkça ifade etmek gerekir ki; 7 Haziran seçimleri, bundan önce ki hiçbir seçime benzemiyor. Ak Partinin %44’ün altında oy alması ve HDP’nin barajı geçmesi halinde 276 sandalye sayısına ulaşmasına imkan yok, öncelikle bu durumu iyi kavramak gerekir. Partisel değerlendirmeye geçtiğimizde, bana göre seçimin tek etkisiz elemanı CHP’dir. Yüzde 1,5 aşağı veya yukarı hareketinin ortaya çıkacak tabloya sandalye sayısı anlamında da etkisi olmaz. CHP’nin en fazla yukarı yönlü %2’lik bir hareket potansiyeli var. Gerek Vatan Partisi, gerekse HDP faktörü nedeniyle bu ihtimalde oldukça zayıf duruyor. MHP için aynı şeyleri söylemek mümkün değil, 2-3 puanlık yukarı yönlü hareketler bile 20-30 milletvekili daha çıkarmak demek. Kaldı ki MHP oylarını yukardaki, her iki ankette olduğu gibi 5 puan artırırsa, Meclisteki sandalye sayısını ikiye katlıyor. MHP bu seçimde milletvekili sayısını en fazla artırma potansiyeline sahip olan parti olarak karşımıza çıkıyor. HDP ise doğru bir strateji ile hareket ediyor. Seçim gününe kadar, barajı geçtiğinden emin dahi olsa, kendisini baraj sınırında göstermeye devam edecektir. Çünkü baraj tartışmaları HDP’yi sürekli gündemde tutuyor ve her geçen gün bindelik dilimlerle de olsa oylarını artırıyor. Ayrıca HDP, Başkanlık sistemi tartışmalarından pozitif yönde en fazla etkilenen parti konumunda duruyor.
GALİP GELMEK TEK BAŞINA İKTİDAR ANLAMI TAŞIMIYOR
Ak Parti ise sıralama anlamında tartışmaz seçimin galibi olacaktır. Ancak seçimin galibi olmak tek başına iktidar olmak anlamını taşımıyor. Nasıl olsa alırız. Her ne kadar çeşitli itirazlar olsa da, millet sandığa gittiğinde gene bize oy verir şeklinde ki bir yaklaşım veya rehavet Ak Parti’yi hezimete götürür. Siyasi, ve ekonomik istikrar nedeniyle Ak Partiye oy veren ancak bu seçimde kararsızlığa düşen seçmen psikolojisinin ve başkalaşımın nedenlerinin de iyi etüt edilmesi gerekir. Başkanlık Sistemini savunan biri olarak, Başkanlık Sistemini getiriyoruz şeklinde ki sert yaklaşımların seçmeni ürküttüğünü altını çizerek vurgulamam gerekir. Dil ne kadar yumuşak ve kucaklayıcı olursa, etkisi o derece iyi olur. Medyada ve sosyal medyada, Ak Partili olduğu bilinen isimlerin, kutuplaşmayı ve gerilimi artırıcı söz, eylem ve davranışları, toplumu gerdiği gibi, her oyun çok önemli olduğu bu seçimde kararsızlar üzerinde negatif etki yaratmaya devam ediyor. Ak Parti’nin bir an önce bu duruma önlem alınması gerekiyor. Paralel Devlet Yapılanmasına karşı (CEMAAT) net duruş sergileyen meclisteki tek parti olan AK Parti, yürütülen bu mücadeleden dolayı seçmenden hem yerel seçimlerde, hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde büyük bir destek gördü. Ancak aradan geçen zaman diliminde, medyada yer alan bazı haberlerin mücadeleyi sulandırması, yapılanmaya yönelik Ana Örgüt Soruşturmasının tamamlanmamış olması da, bir negatif faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Önümüzde ki günler çok şeye gebe, seçim yaklaştıkça yeni gelişmeler veya olaylar sürpriz olmayacaktır. Fakat şu anki mevcut tablo değişmezse, 7 Haziran Genel seçimlerinden çıksa çıksa “Erken Genel Seçim” çıkar diyebilirim…”
Kaynak: odatv.com