CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Ankara’daki bombalı saldırıya ilişkin, “Sorumlu kim sorusunun cevabı, yöneten kimse, yetkili kimse sorumlu da odur” dedi.

“TÜRK DIŞ POLİTİKASI BAŞKENTİN GÖBEĞİNDE İNFİLAK ETMİŞTİR”

Sadece bir araç patlamasından bahsetmediklerine dikkat çeken Özel, “Başta Suriye politikası olmak üzere Türk dış politikası başkentin göbeğinde infilak etmiştir, göçmen politikası başkentin göbeğinde patlamış, parçalara ayrılmış ve bir istihbarat zafiyeti var mı sorusunun cevabı bir istihbarat zafiyetini aşan şekilde bir istihbarat rezaleti ile karşı karşıyayız” dedi.

“BİR İSTİHBARAT REZALETİNDEN BAHSEDİYORUZ”

Özel şöyle devam etti:

“Eylemci bir Suriyeli sığınmacı olarak evrak üstünde de hala öyle görünerek 2014’ün Temmuz’unda Türkiye’ye girmiş, devletin kayıt sistemine gidip kendi başvurmuş, Gaziantep İl Göç İdaresinde parmak izini vermiş, biyometrik bir kimlik almış, daha Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yüzde 1’inde yok. Geçici vatandaşlık numarasını almış, buna dayanarak Türkiye’de özgürce seyahat etmiş. İzmir’e gitmiş geçici kimlik numarasıyla araç kiralamış. Aracı geri getirmediğinde hakkında ihbarda bulunulmuş. O çalıntı araçla 2850 km yol yapmış, 23 şehir değiştirmiş. Tüm dolaşmanın sonunda eylemi yapacağı yere Ankara trafiğine dahi takılmadan o saatte tam istediği zamanda istediği yere gelmiş, eylemini gerçekleştirmiş. Bir istihbarat zafiyeti değil bir istihbarat rezaletinden bahsediyoruz.”

“CUMHURBAŞKANI EN BAŞTAKİ SORUMLUDUR”

“Cumhurbaşkanı en baştaki sorumludur” iddiasında bulunan Özel, şöyle devam etti:

“Bütün yetkiyi üzerinde toplamak isteyenler, rutin Bakanlar Kurulu toplantısıyla gerekirse anayasaya rağmen fiili bir başkanlık sistemini dayatmak isteyen devletin başı olan ve her şey bana bağlı olacak her şeyi ben belirleyeceğim uçan kuştan benim haberim olacak diyen Cumhurbaşkanı en baştaki sorumludur. Ardından Cumhurbaşkanının ziyaretlerine eşlik eden Bakanlar Kurulu, Başbakan’ı her ne kadar yalnız bırakıyorlarsa da tek başına gidip oraya o yalnızlık içinde karanfil koymak zorunda kalan Başbakan ve üst düzey bürokrasi bu meselelerden tamamen sorumludur.”

“KENDİSİ İSTİFA EDERSE TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK BİR HAYIR İŞLER”

CHP olarak sorumluların istifa mekanizmasını işletmesini, istifa müessesine başvurmalarını talep ettiklerini ifade eden Özel, “Bu olaydan sonra onları o koltuklarında oturtmayız. Başbakan, özellikle Cumhurbaşkanı kabine ilişkilenmesinden de ve buradaki sorumsuzluk ve çaresizlikten de ortaya çıkan tabloda kendisi istifa ederse Türkiye için büyük bir hayır işler ama hiç değilse İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın zaman geçirmeden istifa etmelerini bekliyoruz” dedi.

“BİR EMNİYET MÜDÜRÜNÜ ASALETEN ATAYAMADILAR”

“Ankara Emniyet Müdürü istifa etmişti Ankara saldırısından hemen sonra” diyen Özel, “O günden itibaren Ankara Emniyet Müdürlüğüne yeni bir atama yapamadılar. Patlamaya engel olacak bir emniyet müdürünü asaleten atayamadılar. Bu patlamaya da engel olamadılar. Sorun partili cumhurbaşkanı ve partili MİT Müsteşarı’dır” dedi.

Özel, istifa mekanizması işlemezse sorumluluğu Meclis’in yapmasını beklediklerini de ifade etti.

“EFELENİN MEYDAN OKUYAN BİR DİL KULLANIYORLAR”

“Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç İncirlik Üssü’nü ABD’ye kapatabiliriz, dedi, ne diyorsunuz?” sorusuna Özel, “Çok ciddi bir hamle olur. Böylesine çok ciddi bir hamlenin çok ciddi sonuçları olur” diyerek şöyle devam etti:

“Yine bir yetki tecavüzü var. Kabadayıcı açıklamalar. Zaten Sayın Sözcü şu anda kabadayıcı konuşan birisinin sözcüsü. Bir kabadayının kendisine sözcü ataması alışılmış bir şey değildi. Armut dibine düşüyor. Sözcüsü olduğu kişi gibi dış politikada özenli bir dil kullanmak yerine kabadayılık yapan, efelenen, meydan okuyan bir dil kullanıyorlar. Böyle kahve ağzıyla, meydan okuyarak bunları söylemek sonra da hiçbir şey olmamış gibi hayata devam etmek olsa olsa işte bugünkü sarayın diplomasi ve dış politika anlayışına uygun olur.”

“O MASAYA BİR DAHA OTURTMAYIZ”

CHP’nin anayasa masasına tekrar oturup oturmayacağına ilişkin soruya da Özel, “Bir masaya oturabiliriz ama oturacağımız masa o masa olmaz. Masayı bizatihi Meclis Başkanı kendisi dağıttı” diyerek şöyle devam etti:

“Biz Meclis Başkanı’nın illa da başkanlık yoksa dağıtırım bu masayı diye dağıttığı o masaya bir daha oturmayız. Ama bir masaya otururuz parlamenter sistemi esas alan, özgürlükleri genişleten, yasakları kaldıran, toplumu demokratikleştiren, devleti hukuk devleti çizgisine çeken bir anayasa yapılacaksa o masaya ilk önce oturur sonuç almadan da oradan da kalkmayız.

“O MASADAKİ TEMEL ŞARTIMIZ PARLAMENTER SİSTEMDİR”

Ama sarayın isteğine göre onun tarifine göre bir başkanlık yemeğini pişirip servis edecek bir masada ne aşçı oluruz ne de o yemeği bir an önce pişirip saraya servis etmek için koşturmak isteyen Sayın Meclis Başkanının bu tutumuna seyirci kalırız. O masayı Meclis Başkanı dağıttı. O masanın bir daha kurulması mümkün değil. Yeni bir masa kurulabilir o masadaki temel şartımız özgürlük, demokrasi ve sonuna kadar parlamenter sistemdir.”

“Size gelen resmi bir çağrı var mı?” sorusuna Özel, “Resmi bir çağrı gelirse resmi yanıt vereceğiz” dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda dün yaşanan tartışmaya ilişkin soruya da Özel, “Dün Meclis Genel Kurulu’nda Şamil Tayyar CHP’nin angajman kurallarını ihlal ettiğinden kendisine misliyle cevap verdik” yanıtını verdi.