Erdoğan 33 gün sonra 'rehine' diyebildi!

İsraille normalleşmenin mümkün olmadığını söyleyen Erdoğan IŞİD'e seslendi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Antalya'da düzenlediği mitingin ardından, iftar yemeğine katıldı. IŞİD'e hala terör örgütü diyemeyen Erdoğan 'IŞİD denilen örgüt' diyerek seslendi. Erdoğan konsolosluk rehineleri için Dışişleri yetkililerinin aksine 'misafir' yerine 'rehine' ifadesini kullandı. Erdoğan'ın konuşmasındaki "Tutmaya hakları yok. Bunları özellikle bırakmalarını kendilerine hatırlatıyoruz" ifadeleri de dikkat çekti.

Erdoğan, mitingin ardından Antalya Valiliği'ni ziyaret etti. Valiliğe Başbakanlık otobüsü ile gelen Erdoğan, güzergah boyunca vatandaşlara otobüsten satranç takımı dağıttı. Valiliğe girişi sırasında sevgi gösterisinde bulunulan Başbakan Erdoğan, tören mangasını selamladı. Valilikte yaklaşık 45 dakika kalan Başbakan Erdoğan'ı görmek isteyenler ile başbakanlık korumaları arasında zaman zaman tartışma yaşandı. Başbakan Erdoğan, makam otomobiliyle ayrıldığı Valilikten, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Konyaaltı Sahili'ndeki BecahPark'ta yetimler için düzenlediği iftar programına katıldı. Dolunay eşliğindeki iftarda denizde 'Antalya sana inanıyor', 'Sen nereye biz oraya' yazılı tekneler bekledi. Başbakan iftara geldiği sırada üst kısmı çıplak bir vatandaş 'Başbakanım yardım istiyorum' diyerek yaklaşmak istedi, ancak korumalar tarafından alan dışına çıkartıldı. İftara şehit aileleri, gaziler, yetiştirme yurdunda kalan çocuklar, engelliler de katıldı. İftarda katılımcılara 'Recep Tayyip Erdoğan' ve 'Küresel Barış Vizyonu' isimli kitaplarda masalara bırakılarak hediye edildi.

İFTARDA KONUŞTU

Yaklaşık 10 bini kişinin davetli olduğu ve aralarında 176 yetimin de yer aldığı iftarda konuşan Başbakan Erdoğan, çocukların etnik kökeni, milliyetleri, mezhepleri olmadığını söyledi. Söz konusu mazlumlar özellikle de çocuklar olunca sınırlar, milliyetler ve aidiyetlerin ortadan kalktığını belirten Başbakan Erdoğan, “Barış içinde, huzur içinde bir ülkemiz var ve kardeşliğimiz her geçen gün güçleniyor. Ama bu kardeşliğimizi, bu dayanışmamızı hazmedemeyenler var. Bizi bölmek isteyenler, parçalamak isteyenler var. Onlara inanıyorum ki fırsat vermeyeceğiz" dedi.

Fakat Türkiye'nin sınırlarının hemen yanı başında çok büyük acılar ve trajediler yaşandığını, Irak, Suriye, Mısır, Libya Myanmar başta olmak üzere tüm İslam dünyasında sıkıntılar olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Özellikle Filistin'de, şu anda İsrail'in yaklaşık 400 ton bomba yağdırdığı Filistin'de şu anda ölüm sayısı 120, yaralılar 700 civarında. Acımasızsa İsrail her zamanki kinini kanını orada yine estiriyor. Bizimle biliyorsunuz, Mavi Marmara gemisi olayından sonra yaşananlar vardı. Biz ilişkileri kesmiştik ve araya dünyanın birçok ülkeleri girdi. Sonunda özür dilediler, tazminat davası, yargı süreci değil, 'şu kadar tazminat ödeyelim' dediler. Ama üçüncü bir şartımız daha vardı. Dedik ki, 'Filistin'e ablukayı kaldıracaksınız.' Güya ona da 'evet' noktasına geldiler. Fakat gel de, gör ki şimdi bu olay patlak verdi."

İSRAİL'LE NORMALLEŞME OLMAZ

Bunu İsrail'in Türkiye'yle bir normalleşmeyi kabul etmemesi olarak okuduklarını belirten Başbakan Erdoğan, “İsrail Filistin'e bu uygulamasını devam ettirdiği sürece Türkiye'nin İsrail'le bir normalleşme sürecine girmesi mümkün değildir" dedi. Bu noktada bahsi geçen konunun 'Kuru kuruya bir kınamadan' öte olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, “Madem bizden normalleşme istiyorsunuz, bu normalleşme bizim Filistin'e ablukayı ambargoyu kaldırmanız isteğimizi yerine getirmemiştiniz. Demek ki siz bu noktada samimi değilsiniz" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Filistin'de son yaşanan gelişmelerle birlikte İsrail'le normalleşme döneminde atmaya hazırlandıkları adımların da kapılı kutunun içine girdiğini kaydetti, “Mazlumun ahı, gözyaşı, yürek ateşi döner eninde sonunda zalimi yakar" dedi.

İŞİD'E SESLENİRKEN NE DİYECEĞİNİ BİLEMEDİ

Başbakan Erdoğan, konuşmasında İŞİD elinde rehin tutulan konsolosluk görevleri konusuna da değinerek, “İŞİD denilen örgüt 49 tane başkonsolosluk görevlimizi rehine alması olayı var. Yaklaşık 1 aydır ellerinde. Bu örgüt niçin bizim vatandaşlarımızı rehin almıştır? Bunları artık bırakmasının gereğini özellikle hatırlatıyoruz. Bunları ellerinde rehine olarak tutma hakkına da sahip değiller. Bunları özellikle bırakmalarını kendilerine hatırlatıyoruz" diye konuştu.

İSLAMİ SORUMLULUĞUMUZ

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bölgede zor durumda bulunan insanlara yardım elini uzatmasının tarihi bir sorumluluk olduğunu söyledi. AFAD, Kızılay ve TİKA aracılığıyla bu yardımlarını bölge insanlarına aralıksız devam ettiğini bildiren Başbakan Erdoğan, bu politikalarınının eleştirildiğini belirterek, “Suriye'den gelen kardeşlerimize kucak açtığımız için bizi eleştirenler var. 1 milyon insan niçin Türkiye'de olacakmış. Bombaların altında ölsünler mi? Ak Parti davasına gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, Irak politikasında, Suriye, Filistin, Mısır politikasında da şunu bilesiniz ki, biz tarihi sorumluluğumuzun, insani, islami sorumluluğumuzun gereğini yapmaktayız" dedi.

Bölgede izledikleri politikanın bir vicdan, gönül meselesi olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, vicdanı olmayanların bunu anlayamayacağını kaydetti. Başbakan Erdoğan, “Devletin fiziki sınırlarıyla gönüllerdeki sınırları başkadır. Fiziki sınırlara sahip olabiliriz ama gönlümüz birdir. Geçmişiz birdir. Geleceğimiz de birbiriyle çok yakından ilişkilidir. Fiziki sınırlarımızın dışında kaldılar diye buradaki kardeşlerimizden vazgeçemeyiz" söyleriyle konuşmasına devam etti.

VİCDANI AYAKLAR ALTINA ALANLARDAN OLMAYACAĞIZ

Bunun tarihi bir sorumluluk olduğuna dikkati çeken ve “Anlayanlar, anlamayanlar olur. Biz anlayanlarla yolumuza devam ederiz. Anlamayanlar bizi o kadar da ilgilendirmiyor" diyerek net ifadeler kullanan Başbakan Erdoğan, “Başı dara düştüğü için Anadolu'ya Türkiye'ye gelip de sırtımızı çevirdiğimiz, sınırımızı kapattığımız hiçbir kardeşimiz olmamıştır ve olmayacaktır. Canlarını kurtarmak için ülkemize gelen herkes bizim kardeşimizdir" dedi. Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz tarafsızlık adına, dengeler adına, stratejiler adına vicdanını ayaklar altına alanlardan olmayacağız. Unutmayın, zulme rıza gösteren de zalimdir. Kurda merhamet etmek kuzuya zulümdür. Filistin davasında tarafsız kalmak doğrudan doğruya zalimin yanında yer almak, zulme destek vermektir. Biz hiçbir zaman böyle bir millet olmadık asla da olmayacağız."

'CHP SENİN GİDECEK YERİN VAR MI?'


Başbakan Erdoğan, "Geçmişten acı bir hatıra" diyerek Boraltan Köprüsü olayını anlattı. 1944 yılında Sovyet Rusya'nın devlet Başkanı Stalin'den kaçan 146 Azeri'ye Türkiye sınırlarının kapatıldığını ve olayın Boraltan Köprüsü olayı olarak tarihe geçtiğini anlatan Başbakan Erdoğan, “Türkiye tarafsızlık adına, dengeler adına 146 kardeşimizi Stalin'in askerlerine teslim etti. CHP'nin iktidar dönemi. Burası manidardır. CHP varya CHP, bunu çok iyi anlamak, çok iyi bilmek yazım. Bunun geçmişi sakat. CHP'li kardeşlerime sesleniyorum, bu geçmişi iyi değerlendirmeniz lazım. Ah CHP ah, senin gidecek yerin var mı ya? Sen Azeri kardeşlerimi Stalin'e satacaksın, onları seyredeceksin ondan sonra da biz bu ülkede şöyleydik böyleydik diye afra tafra yapacaksın" diye konuştu.

'KARA LEKE DÜŞÜRMEYECEĞİZ'

Bunun sorumlularını tek parti döneminin CHP'si ve izlediği denge, tarafsızlık politikası olduğunu savunan Başbakan Erdoğan, “İşte bir Türkiye'ye bu tip kara lekeleri asla bulaştırmayacağız. Kardeşlerini, evlatlarını satanlardan olmayacağız. Vicdanı kurumuş bir dünya karşısında vicdanı yüceltmeye inşallah biz devam edeceğiz" dedi.

İftar sonrasında çocuklarla ve bazı katılımcılarla fotoğraf çektiren Başbakan Erdoğan daha sonra havalimanına geçti. Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte 'Ana' uçağıyla 22.30'da İstanbul'a hareket etti. (KKK)


    :

    :

    :

    :

    "Erdoğan 33 gün sonra 'rehine' diyebildi!" hakkında Tweetler

    DİĞER POLİTİKA HABERLERİ