Erdoğan, İstanbul Milletvekili Eren Erdem hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret' ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunun gerekçesinde CHP'li Erdem'in kişisel sosyal medya hesabından paylaştığı bir gönderide kullandığı "Lale Devri Saraylarında yaşayanlar" ifadesi delil olarak sunuldu. Erdem'in Rus TV'sine verdiği röportajın ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Mensubu olduğu partiden bir ses var mı, neyi bekliyorlar? Bu nasıl bir ihanettir." açıklamalarına yanıt olarak CHP'li Erdem'in kişisel sosyal medya hesabından şu iletiyi paylaşmıştı:
"Hain arayanlar,
MİT tırlarıyla teröristlere silah yollayanlara,
Millet açken Lale Devri SARAYlarında yaşayanlara,
Rant için binlerce işçiyi ölüme yollayanlara,
Halka gerçeği haykıran gazetecileri cezaevlerine attıranlara,
Katliam üzerinden oy hesabı yapanlara,
Milyarlarca lira yolsuzluk yapıp yalılarda yaşayanlara,
Ülkeyi baskı ve korku yeri haline getiren faşizm sevdalılarına,
Ülkenin yarısını Açlık sınırına mahkum edip yalılarda yaşayanlara,
Saray soytarılığı yapan paralı AKTROLL zırvalarına,
Yalanı ve sahtekarlığı şiar edinmiş HAVUZ çukuruna,
Teröristlerle arasında 360 derece olanlara.. Baksın.
Onlar görmeseler bile, ben gerçekleri yüzlerine haykırmaya devam edeceğim."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın suç duyurusunun gerekçesinde Erdem'in şu ifadelerine de yer verildi: "Cumhurbaşkanı, başkanlık sistemi referandumunu gündeme getirmek için yarattığı ve bölgenin bir diğer otoriter ve baskıcı lideri Putin'le girdiği polemik üzerinden yapay bir milliyetçilik dalgası estirmeye çalışıyor. Bunun üzerinden de partimize ne konuşup konuşmayacağının talimatını vermeye çalışıyor. CHP, Rusya ve İran'ın, ya da ABD'nin kuyruğuna takılıp BOP gibi katliamlara sebep olmuş projelere eşbaşkanlık yapmaz. CHP, İran Devrim Muhafızları komutanlarına biat etmiş adamları milletvekili yapmaz. CNN International'a çıkıp da milli orduyu yerden yere vuran, Türkiye'yi kötüleyen kişileri başbakan yaptırmaz. Cumhurbaşkanı hem yasal sınırlarını hem haddini bilmelidir."
Dün katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan dokunulmazlığının kaldırılması için hakkında fezleke hazırlanmasına Erdem, "Sosyal medyadan Cumhurbaşkanına hakaret nedeniyle yargılananlar kervanına ben de katıldım. TCK 299. gibi bir darbe yasasıyla tüm toplumsal muhalefet susturulmak isteniyor. Erdoğan artık öyle bir duruma geldi ki maalesef 'Lale Devri Sarayı' denildiğinde bile üstüne alınıyor. Lale Devri Sarayı, tarihsel bir benzetmedi. Lüks ve şatafatın bir imparatorluğu nasıl gerilettiğinin analojisidir. Bugün gelinen noktada hepimiz Saray siyasetinin enkazı altında kaotik bir dönem yaşıyoruz. Ülkemiz bir yandan savaşla, bir yandan ekonomik kriz tablosuyla, bir yandan da katliamlarla boğuşuyor, çocuklar, kadınlar öldürülüyor; ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan,13 yaşında çocukları bile şahsını 'eleştirmeye cürret ettiği' için gözaltına aldırıyor. Bu Yeni Türkiye faşizmidir." dedi.
Katıldığı televizyon programında Davutoğlu ve Erdoğan arasında bir çatışma olduğunu ifade eden Erdem, "Türkiye'de paralel bir yönetim var. Anayasa sürecinde Davutoğlu, başkanlık sisteminin dayatılmayacağını ve 12 Eylül darbe hukukunun kaldırılacağı sözünü vermesine rağmen, komisyon bir anda dağıltıldı. Bu bir kandırmacadır ve ben bunun başbakanın inisiyatifi dışında geliştiği kanaatindeyim. Eğer biz bugün Anayasa Komisyonu'nda 4 parti olarak en azından belli Anayasa maddelerinin tasfiyesi ve yenilenmesi konusunda uzlaşsaydık, Türkiye'nin gündemi değişecekti ve parlamenter demokrasi varlığını güçlendirecekti. Türkiye'nin darbeden arındırılması ve komisyonun dağıtılması, 'parlamenter sistem çalışmıyor işlemiyor' demek adına Cumhurbaşkanı tarafından engellenmiştir. Bunun en büyük zararını Ahmet Davutoglu yaşayacaktır." dedi.
Programda parlamentonun AKP'li vekiller tarafından çalıştırılmadığını belirten Erdem, "AKP'nin 317 milletvekili var ama her nedense bir kanun görüşüldüğünde o milletvekillerinin hiçbiri salonda bulunmuyor ama oylama anında hücum eder gibi gelip oy için ellerini kaldırıorlar. Evet, parlamento 317 tane saray kulu için, Saray'ın gözüne girmek için, kariyerini artırmak için, vatandaşın vergilerini cebine doldurmak isteyen vekiller için çalışmıyor. Evet, kaos süreci de var ve bunun temel sebebi demokrasi eksikliği.. Cumhurbaşkanı korkuyor, Orta Doğu politikası çöktü ve ekonomimiz maalesef sıcak paraya dayalı. Eğer küresel baronlar Suriye konusunda Esadlı geçiş için adım atarsa Suud-Katar sermayesi Esad'ın safına geçecek ve ülkemizin bu durumda yaşayacağı ekonomik kriz, çok derin olacak. çok daha yüksek develüe olmasına neden olacak. Bizim ülkemizin ekonomisini çökmesini istememiz mümkün değil, zaten bu yüzden 'Suud-Katar sermayesine dayanmayın bu hatadır, IŞİD'e destek vermeyin' diyoruz." dedi.
Erdoğan'ın AYM kararına ilişkin açıklamalarını eleştiren Erdem, "Erdoğan'ın açıklamaları sivil bir 28 Şubat Darbesi açıklamasıdır. Mahalle kabadayılığı yaparak, kutuplaştırıcı konuşarak siyaset yapılmaz." ifadelerini kullandı.