HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve İdris Baluken basın mensuplarına açıklama yaptı.
İşte Buldan'ın açıklamasından satır başları:
Milliyetçilerin partisi tüm hırsızlıkları bir kenara bırakmış, HDP’nin kapatılması için AKP ile suç ortaklığı yapmaktadır. Erdoğan da adeta talimat verircesine, gereğini yapın demiştir. Her bir HDP’liyi bedel ödetmekle tehdit etmiştir. Bu beylik tavırlar korkunun ifadesidir.
Her şeyden önce HDP’ye oy veren milyonların iradesine yapılan saygısızlıktır. Hangi mevkide olursa olsun, HDP’yi ağzına alanlar önce haddini bilmelidir. Bize hesap sorma cüretini gösteren ve bedel ödetmekle tehdit edenleri uyarıyoruz, siz hesap sorma konumunda değil hesap verme durumundasınız. Bu gerçeklikten kaçamazsınız.
Yolsuzluklarınızın, hırsızlıklarınızın milyar dolarlarınızın hesabını daha vermediniz. Roboski, Gezi, Reyhanlı, Suruç katliamlarının hesabı orta yerde duruyor. Türkiye’yi çatışmanın içine sokan politikalarınızın hesabı daha görülmedi. IŞİD’e gönderdiğiniz silahların hesabı duruyor. Çerez parası diye yağmaladığınız kamu kaynaklarınız dosyanızda bekliyor. Devletin, cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığınız seçim çalışmalarının hesabı duruyor.
IŞİD ile ilişkilerinden dolayı asıl yargı konusu yapılması gereken AKP’dir. Erdoğan ve Davutoğlu ikilisidir. Asıl bedel ödemesi gerekenler, kendi suçlarını örtbas etmeye çalışmaktadır.
Biz korkmuyoruz. Alnımız açık, başımız diktir. Dokunulmazlığın arkasına sığınarak siyaset yapan bir gelenekten gelmiyoruz. Onurlu bir direniş mücadelesinin içinden geliyoruz. Eş genel başkanımızın çağrısında olduğu gibi biz sözümüzün arkasındayız. 80 vekilimizin imzasıyla, bu açıklamanın hemen ardından dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için meclis başkanlığına başvuruyoruz. Tüm parlamentoya da çağrı yapıyoruz. Gelin 550 vekilin dokunulmazlıklarını kaldıralım. Herkes yaptıklarının hesabını versin. AKP ve MHP’ye sesleniyorum, gelin samimiyetiniz cesaretiniz varsa dokunulmazlıkları kaldıralım.
İDRİS BALUKEN: BUNU EN İYİ BİLENLERDEN BİRİ YALÇIN AKDOĞAN
İdris Baluken ise toplantıda şunları söyledi:
Yalçın Akdoğan çok iyi biliyor ki Dolmabahçe’de Başbakanlık çalışma ofisinde o metin pek çok yerde müzakere edildi. Müzakere edilen metinlerin son haliyle İmralı adasına gidildi. Sayın Öcalan’ın yaklaşımıyla bunu kamuoyuna duyurulması konusunda anlaşıldı.
Bunu en iyi bilenlerden biri Yalçın Akdoğan’dır. Bunu inkar etmek kendi emeğini inkar etmekle eş anlamlı hale gelir.
Başbakanın hem bizle hem de yaptığı açıklamalarda çözüm sürecinin devam etmesi gerektiği ile ilgili ifade ettiği hususlar son derece önemlidir. O iradenin arkasında olup olmadığının açıkça söylemesi lazımdır.
Bizimle yaptığı görüşmede de çözüm sürecinin devam etmesi gerektiğini açıkça ifade etmiştir. Ama görülüyor ki hem Yalçın Akdoğan hem Başbakan bir hafta öne söylediklerini unutarak psikolojik algı operasyonunun bir parçası haline geliyorlar.
AKDOĞAN’IN "ÖCALAN’IN ADINI KULLANARAK YALAN SÖYLÜYORLAR" SÖZÜ
Son derece seviyesiz bir üslup. Açıklamanın tamamını okuyalım gereken bilgileri verir.