20-30 kişilik bir grubun saldırısına uğradığını iddia eden Zehra Develioğlu’nun, daha önce de benzer iki olaydan şikâyetçi olduğu öğrenildi.
Gezi Parkı Direnişi sırasında Kabataş’ta 20-30 kişilik bir grubun saldırısına uğradığını iddia eden Bahçelievler Belediye Başkanı’nın gelini Zehra Develioğlu’nun 2010’da da benzer bir iddiayla şikâyetçi olduğu ortaya çıktı.
Develioğlu’nun kendisini ‘selektörle taciz ettiği’, ‘araçla sıkıştırıp takip ettiği’ iddiasıyla şikâyetçi olduğu Arif Y. hakkında 1 yıla kadar hapis istemli dava açıldı.
EVRAK İMZALATMAK İSTEYEN BİR KİŞİDEN ŞİKAYETÇİ OLDU
Yargılama sonrası Arif Y., delil yetersizliğinden beraat etti. Öte yandan Develioğlu’nun, 2011’de de kapısına gelip kendisine evrak imzalatmak isteyen bir kişiden şikayetçi olduğu öğrenildi. Savcılık soruşturmaya takipsizlik kararı verdi. Develioğlu’nun Kabataş ile ilgili iddiası ise emniyet raporuyla yalanlanmıştı.
Develioğlu, yaşandığını iddia ettiği olaya ilişkin Başakşehir Polis Merkezi Amirliği’nde verdiği ifadesinde, 20 Eylül 2010’da saat 16.40 sıralarında aracıyla Kavacık’tan Başakşehir istikametine geldiğini belirtti. Develioğlu, şikâyetçi olduğu Arif Y.’nin kullandığı araçla arkasından gelerek 1-2 kez selektör yaptığını anlattı.
Arif Y.’nin daha sonra tekrar aracın arkasına geldiğini ve ardından kendisini geçtiğini aktaran Develioğlu, “Aracını aracımın önüne kırarak beni yavaşlattı ve sağa yanaşarak emniyet şeridinde durdu. Ben bununla uğraşmamak için yoluma devam ettim. Başakşehir 5. etapta bulunan itfaiyenin oradan geçerken bu araç yine beni takip etti. Ben de bunun üzerine polis merkezine doğru geldim. Polis merkezine geldiğimi görünce yoluna devam etti” ifadelerini kullandı.
‘İçerisi görünmüyordu’
Arif Y. ifadesinde, Başakşehir’de bulunan bir şirkette çalıştığını belirterek, olay günü saat 16.00 sıralarında işyerine ait araçla Kartal’dan Başakşehir istikametine gittiğini anlattı.
Arif Y., Maslak sapağında seyir halindeyken plakasını sonradan öğrendiği Develioğlu’nun kullandığı aracın sağ şeritte gittiğini kaydederek, “Bu aracın camları filmliydi ve içerisi gözükmüyordu. Bu araç aniden önüme kırdı. Ben de ikaz etmek için kendisine 1-2 kez selektör yaptım ve yoluma devam ettim” dedi.
Arif Y. daha sonra aynı aracı Atatürk Caddesi üzerindeki bir marketin önünde gördüğünü ifade ederek, kimseyi takip ve rahatsız etmediğini söyledi.
Arif Y. mahkemedeki savunmasında ise, Develioğlu’nun kendisini sıkıştırdığını ve sağ tarafında bulunan kamyonu tehlikeye düşürdüğü için kendisini selektör yaparak ikaz ettiğini belirtti. Arif Y., işyerinin ve ikamet adresinin Başakşehir’de olduğunu vurgulayarak suçlamayı kabul etmedi.
DURUŞMAYA BİLE GELMEDİ
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Arif Y.’nin 20 Eylül 2010’da kullandığı araç ile seyir halinde iken Develioğlu’nu trafikte sıkıştırıp takip ederek rahatsız edip, huzurunu bozduğu iddia edildi. Arif Y.’nin “kişilerin huzur ve sükûnunu bozduğu” suçlamasıyla 1 yıla kadar hapsi istendi.
Dosyada, Develioğlu’nun şikâyetine ilişkin beyanı haricinde hiçbir delil yer almadığı gibi Develioğlu duruşmaya da katılmadı. Yargılama sonunda Arif Y. mahkûmiyete yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat etti. Gerekçeli kararda, Develioğlu’nun adresine çıkarılan davetiyenin adresinde tanınmadığından iade edildiğini, yeni adresinin tespit edilemediğini ve soruşturma sırasında verdiği ifadesiyle yetinildiğini kaydedildi.
BİNLERCE SAATLİK GÖRÜNTÜ İNCELENMEŞTİ
Gezi Parkı Direnişi sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Benim başörtülü bacıma saldırdılar” sözleri üzerine emniyetin başlattığı soruşturmada hazırlanan raporda 2 bin 560 saatlik görüntü kaydının incelendiği belirtilmişti.
Görüntülerde, Develioğlu’nun Kabataş’ta eşini beklediği yere geldiği 19.43’ten bölgeden ayrılana kadar geçen yaklaşık15 dakikalık süreçte, etrafta yüzlerce kişinin, başörtülü, çoluk çocuk, ailenin gelip geçtiği görülmüştü.
Kaynak: Canan Coşkun | Cumhuriyet