CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Son 13 yılda devletin en saygın kurumları, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş oranda yıpratıldı.

Bunun başında da yargı geliyor. Sınavlarla hâkim-savcı alınmasından başlayarak, HSYK iktidarın arka bahçesine dönüştürülerek yargı yozlaştırıldı ve güven vermez noktaya geldi. Öncelikle sorulması gereken soru şu: Yargıyı kim bu hale getirdi?” dedi. 3’üncü seçim mitingi için Niğde’ye giden Kılıçdaroğlu, uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını şöyle yanıtladı:

YARGI GÜVEN VE İTİBAR KAYBETTİ

“17-25 Aralık olayıyla hükümet-yargı işbirliği sona erdi. HSYK’da siyasal görüşe göre yeni bir tablo oluştu; milliyetçiler, AKP’liler, sosyal demokratlar ve paralelciler... Bu, yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına gölge düşüren bir anlayış. Bugün gelinen noktada, yargı büyük güven ve itibar kaybetmiştir. Liyakata göre değil, siyasal görüşe göre yargı elemanı atanmıştır. Avukatlık yapıp yargıya sınavsız geçenler, AKP kadrolarında görev alanlardan seçilmiştir.

ERDOĞAN’A ‘KARIŞMA’ MESAJI

Hiçbir makam ‘Ben yargı kararını uygulamıyorum’ diyemez. Anayasa’nın kesin hükmü var; yargı kararını uygularsınız ama yargı kararının yanlışlığına inanıyorsanız itiraz edersiniz. Yargıdaki kademenin oluşturulmasının temel amacı da budur. Mahkeme vardır, üst mahkeme vardır, Yargıtay vardır, Anayasa Mahkemesi ve AİHM vardır.

BU YETKİYİ YÜRÜTME ORGANINA KİM VERDİ

Siz inatla bir mahkemenin verdiği kararı uygulamıyorsunuz. İyi de bu yetkiyi yürütme organına kim verdi? Kararı uygular, gereğini yapar, itiraz da edersiniz. Bu tartışmanın içine Cumhurbaşkanı’nın girmesi de doğru değil. Kendi konumunun farkında olmak zorunda. Yargı kendi sorunlarını, kendi iç dinamikleriyle çözmelidir.

"DIŞARIDAN MÜDAHALELERLE..."

Dışarıdan müdahalelerle sorunu çözüyormuş gibi görünmek aslında sorunu derinleştirir. Kendi sorununu çözemeyen yargı, dışarıdan müdahalelerle çözer noktaya gelmişse ona da ‘yargı’ denmez zaten.

Bizim projelerin uygulanabilir olduğunu herkes kabul ediyor. Onlar da biliyorlar projelerimizin uygulanabilir olduğunu. ‘Vereceğiz ve yapacağız’ dediklerimizin tümünün yapılabilecek ve verilebilecek olduğunu bildikleri için itiraz ediyorlar.

EMEKLİLERE GÜVENİYORUM

11 milyon emekli var, tamamının oyunu istiyorum, fire olmayacağına inanıyorum, onlara güveniyorum. Kamudaki taşeron işçiler için de çiftçiler için de... Görecekler 4 yılda farklı bir Türkiye ortaya çıkacak.

YÜZDE 38’E YÜZDE 35

Son gelen araştırmaya göre Ankara, İstanbul ve İzmir’in ortalaması şöyle: AKP’nin oy oranı yüzde 38, bizimki 35.”

Kaynak: Hürriyet / Okan Konuralp