Anadolu turuna çıkan İnce, “Örgütü motive edip çok çalışacağım. Genel seçim çok önemli. Çünkü Başkanlık sistemi gelebilir. Bu Türkiye’nin sonu olur” dedi…
CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile yarışan Yalova Milletvekili Muharrem İnce “Kurultay parti içi bir yarıştır, genel seçimler kurultaydan çok daha önemlidir” deyip Anadolu turuna çıktı. 2015 genel seçimleri için kolları sıvayan İnce, “Daha çok çalışacağım” mesajı verdi. İnce, bundan sonraki hedeflerini ve CHP’nin genel seçimlerde nasıl bir yol izlemesi gerektiğini
Sözcü'den Bora Erdin'in haberi.
İşte İnce'nin o açıklamaları:
Genel seçimler kurultaydan çok daha önemlidir. Türkiye bir yol ayrımına girecek. Eğer CHP yüzde 26’nın altında kalır, AKP yüzde 40’ın üzerinde oy alırsa Türkiye’ye başkanlık sisteminin gelme ihtimali var. Bu Türkiye’nin ve siyasi partilerin sonu olur. Türkiye’nin bu yola girmemesi için CHP’nin başarılı olması lazım.
Her belediye başkanlığı seçimi öncesinde seçim kampanyasına katıldığım belediye başkanlarımıza hayırlı olsun ziyareti yapacağım. Örgütü motive edip, çok çalışacağız. Amacım CHP’yi iktidar yapmak. Partinin oylarını artırmasını sağlamak.
Bu partinin okulları örgütleridir. CHP’nin kendi evlatlarına güvenmeyi öğrenmesi gerekiyor. Hayalimdeki CHP, üyelerine güvenen, sandıktan çıkana güvenen bir CHP. Hatta genel başkanını bile delegelerle değil üyelerle seçen bir CHP…
CHP’nin çıkış noktası ve özü Kuvay-ı Milliye’dir. Mustafa Kemal Atatürk’ün dik duruşudur. Bunu sonra sosyal demokrasi ile taçlandırdık. CHP’nin soldan kopmaması lazım. Herkesin partisi olabiliriz ama her şeyin partisi olmamamız lazım.
20 senedir Türkiye, ‘dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında gireceğiz’ masalını dinliyor. Dünyanın 17’nci ekonomisiydik bu sırayı da Hollanda’ya kaptırdık. Dünyanın en pahalı benzinini kullanan, elektriği Avrupa’dan on kat pahalıya kullanan, samanını bile ithal eden bir Türkiye’den nasıl bir ekonomik başarı bekleniyor bunu anlayabilmiş değilim.
İnsanlar açlık sınırının altındayken, emeklilerin durumu ortadayken, kapanan iş yerleri artarken, bütün bu ekonomik veriler ortadayken Türkiye’nin ekonomisinin kötüye gittiği görülüyor. Ne yazık ki pembe yalanlarla bu farklı anlatılıyor.
TÜRKİYE’nin ekonomisinin dış politikayla bağlantısı var. Ahmet Davutoğlu dışişleri bakanıyken Türkiye’yi Kuzey Afrika ülkeleriyle, Irak’la, Suriye’yle bir belanın içine soktu. 2 milyon Suriyeli aç ve sefil vaziyette Türkiye sokaklarında geziyor. Gaziantep baklavanın, Hatay barışın başkentiydi, bugün bambaşka şeylerle anılır oldu. Ekonomi deyince aklımıza sadece borsa, dolar gelmemeli. Ekonominin yarısı psikolojidir.
Şimdiye kadar çıkan tüm torba yasalara bir genelleme yapalım. Bununla vatandaşın ağzına bir kaşık bal veriyorlar. Vatandaş bununla uğraşırken yan tarafta neler götürüyorlar buna bakmak lazım.
BU hükümetin yoksulun, emeklinin, memurun yararına bir yasa çıkaracağına asla inanmıyorum. 2010’da çıkan torba yasada İngiliz bir viski üreticisine 500 milyon dolarlık af getirdiler. Vatandaşa küçücük iyilik yaparlarken yandaşlarına trilyonlarca kıyak yapıyorlar. AKP hükümeti yoksula iyilik yapıyormuş gibi görünüp yandaşa kıyak çıkarırlar.
AKP döneminde her şey çalındı. Sınav sorularını çaldılar, hazineden paramızı çaldılar, sandıkta oyumuzu çaldılar şimdi de Torba Yasa ile CHP’li belediyeden mahalle çaldılar. Çocukların geleceğini de çaldılar, Cumhuriyetin kazanımlarını da çaldılar. Çalamadıkları bir tek Cumhuriyetçilerin direnci ve gururu kaldı. Onu çalamayacaklar.
AKP’ye muhalif olan isimler şimdi AKP kadrolarında yer alıyor. Ben Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş’u anlamış değilim. Önce karşısına geçip dünyanın en ağır laflarını söylediler sonra gidip biat ettiler. Bunlar yüzyılın çarkçısı. Özellikle Kurtulmuş türünün tek örneği. Kurtulmuş’un Erdoğan’a vaktiyle söylediklerini ben bile söylememişim.
30’lu yaşlarıma kadar Kurban Bayramlarını hayvan pazarlarında geçirdim. O pazarlarda çobanlık yapardım. Kurbanlık alanlardan bahşiş toplardık. Babam celepti, hayvan alıp satardı. Kurban Bayramı sabahı yine ailemizle babamın yanında olacağım.
Bayrama birkaç gün kala kurban pazarlarını gezerim yine bu yıl da gideceğim. Cumhurbaşkanı’nın mal varlığını görünce üzüldüm. Bu bayram kendisine et göndereceğim.