26. dönem İstanbul Milletvekili seçilen Barış Yarkadaş, Zeynel Emre, Gamze Akkuş İlgezdi mazbatalarını aldı.
CHP'den İstanbul milletvekili seçilen Barış Yarkadaş, Zeynel Emre ve Gamze Akkuş İlgezdi, İstanbul İl Seçim Kurulu'ndan mazbatalarını aldı.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Yarkadaş, Emre ve İlgezdi, 26. dönem milletvekilleri olduklarına dair mazbatalarını, İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı Hayriye Gül'den aldı. Başkan Gül, milletvekillerine mazbatalarını verirken, "Hayırlı olsun" dedi. Milletvekilleri de mazbatalarıyla fotoğraf çektirdi.
DEMOKRASİNİN AYAKLAR ALTINA ALINDIĞI SİSTEMİ KABUL ETMEYECEĞİZ
Yarkadaş, Türkiye’yi demokrasiyle taçlandırmak, haklar ve özgürlüklerin birinci gündem maddesi olan bir yasama döneminde halkın verdiği oyların hakkını vereceklerini söyledi. Basın kuruluşların tehdit altında olduğu bir sistemi kabul etmeyeceklerini belirten Yarkadaş, "Denge ve fren mekanizmasının olmadığı, kurumların birbirini denetleyemediği, demokrasinin ayaklar altına alındığı, hukuk sisteminin yerle bir edildiği, Kanaltürk ve Bugün gibi kuruluşlara el konulduğu Samanyolu TV’nin, Hürriyet gazetesinin, Cumhuriyet gazetesinin, Sözcü gazetesinin iktidarın tehdidi altında olduğu bir sistemi kabul etmeyeceğiz." dedi.
SEÇİM YAPABİLİYORSAK ATATÜRK'ÜN LİDERLİĞİ SAYESİNDE
Yarkadaş, “Az önce gördüğünüz üzere 26. dönem İstanbul Milletvekili olarak mazbatamızı aldık. Önümüzdeki günlerde TBMM’nin çalışmalarına başlaması ile birlikte halkımızın, seçmenlerimizin bize verdiği görevleri layıkıyla yerine getirmek için partimizin çatısı altında demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Ve AKP iktidarının Türkiye’yi tahrip eden ve edecek olan politikalarına karşı ciddi bir muhalefet sergileyeceğiz. Tabii meclisimiz yeniden açılırken bize bu gazi meclisi miras olarak bırakan ve yarın ölüm yıldönümünde kendisini yeniden minnet ve şükranla anacağımız Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü de anmadan geçmek istemiyorum. Bugün Türkiye eğer bir seçim yapabiliyor, parlamenter demokratik sistemini aksaklıklara rağmen işletebiliyorsa ve Ortadoğu’daki yangın çemberinin dışında durmayı başarabiliyorsa bu Mustafa Kemal Atatürk’ün yüksek öngörüsü, liderliği, siyasi dehalığının sayesindedir.” açıklamasını yaptı.
'TOPLUMUN PARLAMENTER SİSTEMDEN YANA TAVIR KOYDUĞU AÇIKTIR'
AK Partili Mustafa Şentop’u eleştiren Yarkadaş, “Ne acıdır ki parlamento çatısı altında bulunan AKP’nin temsilcileri tek adam anlayışına dayalı diktatörlük zihniyetini topluma dayatırken ve toplumdan da destek isterken haklar ve özgürlükler bizim için birinci gündem maddesi değil diyor. Bunu söyleyen Mustafa Şentop, hukukçu kimliğinin yanı sıra aynı zamanda bir parlamenter. Ama Mustafa Şentop Tayyip Erdoğan’ın tek adamlık anlayışına dayalı sistemini bizlere getirirken önemli bir itirafta bulunuyor. Haklar ve özgürlükler AKP’nin birinci gündem maddesi değildir, gündeminde değildir. Gündemimiz başkanlık sistemidir diyor. Mustafa Şentop’un bu açıklamasının başkanlık sisteminin nasıl bir garabet olduğunun ve tek adam anlayışına dayalı bir diktatörlüğü olduğunun en açık göstergesidir. Mustafa Şentop’un ve AKP’nin bu zihniyetine karşı bizler parlamenter sistemi savunuyoruz ve Türkiye’nin parlamenter sisteminin başkanlık tartışmalarının gölgesinde bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Zira Mustafa Kemal Atatürk’ün bıraktığı parlamenter sistem bugün ağır aksakta olsa sonuçta demokratik bir işleyişle yoluna devam edecektir. Toplumumuzun da zaten parlamenter sistemden yana tavır koyduğu çok açıktır.” şeklinde konuştu.
KAÇAK SARAY'IN YANINA YILDIZ SARAYI'NI DA EKLEDİ
Basın kuruluşlarının tehdit altında olduğu bir sistemi kabul etmeyeceklerini kaydeden Yarkadaş şöyle devam etti: “Bugün getirilmek istenen başkanlık sistemi kılıfı adı altında tek adamın diktatörlüğünün anayasal kılıfa sokulmasından başka bir şey değildir. Bunu zaten kendileri de önceliğimiz haklar ve özgürlükler değildir diyerek itiraf etmektedir. Başkanlık tartışması o yüzden Türkiye’ye zaman kaybettirmekten başka hiçbir işe yaramaz. Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı makamında hakkıyla oturacaksa herkesin cumhurbaşkanı olmaya gayret etmelidir. Ancak görüyoruz ki bugün ne yazık ki cumhurbaşkanlığı makamı da Tayyip Erdoğan’a yetmemektedir. Cumhurbaşkanlığının sağladığı olanaklarda kendisine yetmemektedir. Gözü doymaz bir biçimde kaçak sarayın yanına şimdi Yıldız Sarayı’nı da ekleyerek orayı da kişisel kullanımına açmaya çalışmaktadır. Parlamenter sistemde bile bunu yapanların başkanlık sisteminde neler yapabileceğini hayal dahi etmek istemiyoruz. Ve o yüzden Türkiye’yi demokrasiyle taçlandırmak, haklar ve özgürlüklerin birinci gündem maddesi olan bir yasama döneminde temsil etmek, halkın bize verdiği oyların hakkını vermek istiyoruz.”
‘ENERJİYİ KURULTAYLARA HARCAMAK DOĞRU DEĞİL’
Bir gazetecinin, "CHP'deki kurultayla ilgili neler söylersiniz?" sorusunu Yarkadaş, şöyle cevapladı: "CHP'nin genel başkanlık sorunu yoktur. CHP'nin bir genel başkanı vardır ve kurultay delegelerinin oylarıyla seçilmiştir. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, hem toplumun hem kurultay delegelerinin kendisine gösterdiği güveni hakkıyla yerine getirmektedir, mücadele etmektedir. Sayın Kılıçdaroğlu, AKP iktidarına karşı demokratik bir direniş cephesinin lideridir ve bu liderliğini sürdürmeye de devam edecektir. CHP'nin enerjisini kurultay tartışmalarıyla kaybettirmek doğru değildir. Enerjimizi AKP iktidarına karşı harcamaya ve AKP iktidarına karşı demokratik bir direniş hattı oluşturmaya harcıyoruz. Benim kişisel görüşüm şudur; ocakta yapılacak kurultayda Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vereceğim. Kılıçdaroğlu'nun da CHP'yi layıkıyla yöneteceğini, bugüne kadar da yönettiğini düşünüyorum."
Yarkadaş, açıklamasının ardından adliye binasından ayrıldı.