Türk Hava Kuvvetleri'nin (THK) sınırlarımız dışındaki PKK hedeflerini ASELSAN'ın F16'lar için ürettiği "Tarp Podu" adlı yazılımla imha ettiği ortaya çıktı.
ABD ve İsrail hava kuvvetlerinin bir benzerini kullandığı yazılım, havalanan uçaklara anlık keşif ve anında imha yeteneği kazandırıyor. Keşif için üretilen İHA’lar ise F16′ların ardından zaiyatı tespit ediyor.
Türkiye’yi kan gölüne çevirmeye çalışan bölücü örgüt PKK’nın İran, Irak ve Suriye’de çok sayıda kampı bulunuyor. İstihbarat raporlarına göre ise sınır dışındaki bu alanlarda 22 bin civarında terörist barınıyor. Türkiye, 2007′den itibaren, terörle mücadelenin olmazsa olmazı keşif ve istihbarat için İnsansız Hava Aracı’nı (İHA) kullanmaya başladı. İran’ın 1980′den beri kullandığı bu araçlar, Türk Ordusu’na yeni bir güç kattı.
GÜCÜMÜZE GÜÇ KATTI
Ancak,bir süre sonra İHA’ların da keşif ve istihbarat için yüzdeyüz etkili olmadığı görüldü. İHA’nın elde ettiği görüntüyü önce Ankara’ya aktarması, zaman kaybına sebep olan değerlendirme süreci ve düşük irtifada uçmasından dolayı çıplak gözle görülebilir olması, zaafiyetlerin odak noktası oldu. İşte, bu noktadan yola çıkan ASELSAN, “TARP Podu” adı varilen yeni bir yazılım ve donanım geliştirerek Türk Hava Kuvvetleri’nin gücüne güç kattı.
SÜLEYMAN ŞAH’TA DENENDİ
Hedeflere yönelen savaş uçaklarına “anında keşif, haritalandırma ve imha” yeteneği kazandıran sistem ilk kez, 27 Mart’ta bizzat Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Akın Öztürk, tarafından denendi. TARP podu yüklenmiş F-16 ile Akıncı’dan kalkış yapan Org. Öztürk, Süleyman Şah Türbesi üzerinde uçuş yaptı.
Yaklaşık bir buçuk saat boyunca Konya, Kayseri, Adana, Gaziantep ve Şanlıurfa üzerinde uçuş yapan Org. Öztürk, çok sayıda keşif fotoğrafı çekti. Tarp Podu’yla birlikte gözden düşen İHA’lar ise bombardımanın ardından fotoğraf çekerek düşman hedeflerin kaybını belirliyor.
YAZILIMIN ÖZELLİĞİ
Tarp Podu, güvenli veri bağını (data link) kullanarak çekilen görüntüleri, belli bir mesafeden yer istasyonuna aktarıyor. Böylece uçak yere inmeden, elde edilen görüntüler kıymetlenmiş oluyor.
Bir benzeri ABD ve İsrail’de bulunan sisitem uçaklarımıza, harekât alanına girmeye gerek kalmadan, uzun mesafe ve yüksek irtifadan, çok yüksek kalitede görüntü alma kabiliyeti kazandırıyor. Tarp Podu öncesinde bir RF-4E uçağı 10 kez keşif uçuşu yapmak zorunda kalıyordu. Uçaklarımız, 3 boyutlu çekim yapabilme kabiliyetine sahip TARP Podu sayesinde, keşif faaliyetlerini daha emniyetli, etkin, kolay ve hızlı icra etmeye başladı.
Kaynak: Şenol Gezer | Sözcü