Küyük, “Keşke madende ölseymişim” diye konuştu. Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasından geriye yürek burkan hayatlar kaldı.

Madende yakınları ölen aileler adalet ararken, madenden sağ kurtulan işçiler ise işsizlikle mücadele ediyor. Bu isimlerden bir tanesi de iki çocuk babası Ahmet Küyük. Maden faciasında arkadaşlarını kaybeden Küyük, yaşadıklarını anlattı.

Maden faciasından sonra işten çıkartıldığını ve işsizlik maaşı aldığını söyleyen Küyük, “Bu ay son maaşımı alacağım. Kazadan sonra maddi durumum çok kötü oldu. 310 lira kira veriyorum, işsizlik maaşım da yaklaşık 800 lira.

Benim hasta iki çocuğum var. Kazadan önce tedavileri devam ediyordu. Kazadan sonra işten çıkartıldığım için tedavisine devam edemedik.

Bir çocuğum Akdeniz Anemisi hastası. Doktor tedavi ettirin dedi ama parasızlıktan tedavi ettiremedim. Çocuğum evin içerisinde bile oynayamıyor hastalıktan.

Mağazalara, marketlere borcum var. Para olmadığı için sürekli yazdırıyorum. Borç batağı içerisindeyim” dedi.

BİZİ KARA LİSTEYE ALMIŞLAR

Soma’da işçilerle ilgili “Kara Liste” diye bir liste oluşturulduğunu da söyleyen Küyük, “Şu an Kara Liste diye bir şey var Soma’da. Soma Madencilik’in sahibi olduğu üç maden firması var burada.

Biz madenden çıktık bizim aylıklarımızı kestiler. Biz de eylem yaptık ve paralarımız yattı. Oysa kazadan sonra bize, ‘Kimse mağdur edilmeyecek’ denmişti.

Aylardır işsiziz. Biz dört arkadaş kişi kaymakamın yanına gittik, ‘Bize yardımcı olun’ dedik. Kaymakam bey de madenin müdürünü arayarak, ‘Arkadaşlar zor durumda, yardımcı olun’ dedi.

Müdür de, ‘Gelsinler’ demiş. Sonra biz dört arkadaş madene gittik. Kapıdaki güvenlik, isimlerimizi ve telefonlarımızı aldı, ‘Biz sizi ararız’ dedi. Akşam madencilikten arandık biz.

Bize, ‘Siz kara listeye alınmışsınız, bir daha gelmeyin’ dendi. Eylem yaptığımız için bizi kara listeye almışlar” ifadelerini kullandı.

Soma davası ve mağdur ailelerle ilgili çalışmalar yapan Sosyal Haklar Derneği’nin avukatlarından Pelin Buket Olçay ise, “Soma’da tedbirler alınmadığı için facianın yaşandığı gerçeği yerine, ‘Allah verdi, Allah aldı’ diyerek insanları kenarda oturtmaya çalışılıyor.

Madencilerin yaşananlara seslerini çıkartmaması isteniyor. Şu an Soma’da bir kara liste olmasa bile, bu bir baskı unsuru haline geldi. Bir gruba, ‘Sessiz olun, itiraz etmeyin’ baskısı yapılıyor böyle şeylerle” ifadelerini kullandı.

KEŞKE MADENDE ÖLSEYMİŞİM DİYORUM

301 işçinin öldüğü faciadan sağ kurtulan ve psikolojik tedavi görmeye başladığını söyleyen Küyük, tedavi süreci nedeniyle de diğer maden şirketleri tarafından da işe alınmadığını söyledi.

Küyük, “Tedavi için raporlu olduğumuz günler oluyor, ilaç kullanıyoruz, haliyle devamsızlık günleri oluyor. İş için madene başvurduğunuz zaman ise, madenden bize, ‘Siz psikolojik ilaç kullanıyorsunuz madende çalışamazsınız’ diyorlar.

Bizim işimiz devamsızlık yüzünden olmuyor. İşe alınmıyoruz artık. Ben sadece iş istiyorum. Yeter ki bize iş versinler kimse hakkında kötü bir şey söylemek istemiyorum. Keşke devletimiz kimseyi mağdur etmeseydi.

O madencilerin çalışmalarını görseniz ‘Bu iş yapılmaz’ dersiniz ama biz yapmak zorundayız maalesef. Diğer maden şirketlerine de başvurdum ama ret cevabı geldi.

Mesela buraya yeni bir maden açıldı. Zonguldak ve diğer illerden işçiler buraya çalışmaya geliyor ama bizi almıyorlar. Bu kazadan sonra yaşadıklarımı görünce ‘Böyle rezil olacağıma keşke bende madende ölseymişim’ diyorum” dedi.

Kaynak: Aysun Yazıcı / Taraf