2009’da dönemin Cumhurbaşkanı Gül tarafından ‘insan onuruna yakışmayan durumların doğmasına’ den olabileceği gerekçesiyle veto edilen kiralık işçi uygulaması başlıyor.
İşçilerin kiralanmasının ve özel istihdam büroları kurulmasının yolunu açan, İş Kanunu ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlandı.
Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan yasaya göre, kiralık işçi uygulaması özel istihdam büroları vasıtasıyla uygulamaya geçecek.
İş ve işçi arayanlar özel istihdam bürolarına başvurabilecek. Özel istihdam büroları da işveren ile işçi kiralama, geçici işçi ile de iş sözleşmesi imzalayacak.
İşçiyi çalıştıracak olan işveren işçi kiralama sözleşmesi karşılığında özel istihdam bürosuna bir bedel ödeyecek. Özel istihdam bürosu bu bedelden kendi komisyonunu aldıktan sonra işçinin ücretini ödeyecek.
Geçici işçiyi çalıştıranlar, iş hukuku bakımından işveren olmayacak. Özel istihdam bürolarının işveren olarak yükümlülüğü işçinin kiralık olarak çalıştığı süreyle sınırlı olacak.
SEKİZ AY KİRALIK İŞÇİ ÇALIŞTIRMA İMKANI
Yasa ile işyerindeki başka işçilerin hamilelik, askerlik, yıllık izin ve hastalık hallerinde, mevsimlik tarım işlerinde ve ev hizmetlerinde kiralık işçilik uygulaması yapılabilecek.
İşyerinin iş hacminin “öngörülemeyen ölçüde” artması nedeniyle, dönemsel iş artışları ve aralıklı olarak gördürülebilecek işlerde de kiralık işçi çalıştırılabilecek. Bu hallerde yapılacak kiralık işçi uygulaması ise dört ayı geçmeyecek ancak iki kez yenilenebilecek.
Böylelikle işverenlerin sekiz ay boyunca kiralık işçi çalıştırma imkanı olacak. Aynı iş için altı ay geçmedikçe uygulama tekrarlanmayacak.
Kiralık olarak çalıştırılacak işçi sayısı toplam işçi sayısının dörtte birini geçemeyecek. Ancak on veya daha az işçi çalıştırılan işyerleri için beş işçiye kadar kiralık işçi çalıştırılabilecek.
GÜL DÖNEMİNDE VETO EDİLMİŞTİ
Yasa, 2009 yılında Meclis’ten geçmiş, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül sendika temsilcileriyle görüştükten sonra “işçilerin emeğinin istismarına ve insan onuruna yakışmayan durumların doğmasına, olumsuz uygulamalara ve çalışma barışının bozulmasına yol açabileceği” gerekçesiyle düzenlemeyi veto etmişti.
Düzenleme mevcut hükümet döneminde yeniden Parlamento’ya sunulmuştu.