Irak'ta terör örgütü IŞİD tarafından kaçırılan ve daha sonra kendi çabalarıyla kurtulmayı başaran Yezidi kızlar, rehin kaldıkları dönemde başlarından geçenleri anlattı. Yezidi kızların anlattıkları karşısında dinleyiciler gözyaşlarına hakim olamadı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Erbil kentindeki Saad Abdullah Konferans Salonu'nda "Irak'taki Yezidi ve Hristiyanlara Uygulanan Etnik Soykırım" paneli düzenlendi.
YÜREK BURKAN AYRINTILAR
Sincar'ın Tel Azer köyünden kaçarken Mezra bölgesinde ailesiyle birlikte IŞİD esir düştüğünü söyleyen gerçek ismi yerine "Vaha" kod ismiyle konuşan 17 yaşındaki kız, 5 otomobille gelen militanların, kendisini dakikalarca dövdüğünü ifade etti. Vaha, IŞİD militanlarının genç, yaşlı demeden işkence ettiğini belirtti.
ERKEKLERİ GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ÖLDÜRDÜLER
IŞİD militanlarının daha sonra kendilerini erkek, genç kız ve kadın-çocuk olmak üzere üç bölüme ayırdığını belirten Vaha, "Gözlerimizin önünde 17 erkeği Mazra bölgesinde vahşice öldürdüler. Vurulan insanlar, yakınlarının gözlerinin içine bakarak canlarını teslim etti" dedi.
HER GÜN DÖVEREK TECAVÜZ ETTİLER
Kendisiyle beraber 20 kişiyi Ebu Leyd adında birine sattıklarını vurgulayan Vaha, götürüldükleri evde yapılan kura sonucu IŞİD militanlarına dağıtıldıklarını kaydetti. Kura sonucu her militanın bir kadını alarak götürdüğünü aktaran Vaha, "Bana sahip olmak isteyen bir kişiye önce karşı koymaya çalıştım. Arkadaşlarımın yanından ayrılmak istemedim. Ama beni döverek götürdü. Her gün döverek tecavüz ettiler" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
KADINLARI MAL GİBİ ALIP SATIYORLARDI
Terör örgütü IŞİD'in kadınları mal gibi alıp sattıklarını birbirlerine ikram ettiklerini savunan Vaha şunları kaydetti: "Beş yaşındaki bir kızı da 50 yaşındaki bir adamın götürdüğünü kendi gözlerimle gördüm. O küçücük kızı götürdüler ona ne yaptılar hiçbirimiz bilmiyoruz. Verilen yemeklerin içine bir şeyler karıştırdıkları için uyukluyorduk sürekli. Onlar da bize istediklerini rahatlıkla yapabiliyorlardı. Çok sıkıntılı günler geçirdik.
Bir gün Musul'a yakın bölgeler uçaklar tarafından bombalanıyordu. O sırada kapımızdaki nöbetçi yerinden ayrıldı. Biz de gece saat 11.00'de bulunduğumuz yerden kaçmayı başardık. Giden bizden gitti. Hala da kabuslar görüyorum her gün. Sanki birileri beni kaçıracakmış gibi hissediyorum. Irak ve Kürdistan hükümetleri biran önce esir olan insanları kurtarmalı."
HAMİLE KADINLARA DÜŞÜK YAPTIRDILAR
Bir diğer Yezidi kızı olan 21 yaşındaki Hezal Mırzo ise esir düştükleri sırada militanların, birçok Yezidi erkeği kurşuna dizerek öldürdüğüne tanık olduğunu kaydetti. Mırzo, "Üç aylık esaret hayatım boyunca sürekli tecavüze uğradım. Hamile kadınlara ilaç vererek düşük yapmalarına sebep oldular. Suçsuz günahsız insanlar zulmettiler. Acı çekmemiz onların hoşuna gidiyordu" ifadelerini kullandı.
Bir süre Musul'da kaldıktan sonra Telafer'deki bir okula götürüldüklerini anlatan Mırzo, şöyle devam etti: "Gittiğimiz farklı yerlerde farklı adamlar zorla bizimle birlikte oluyordu. Çok direndiğimizde yemeklerimize ilaç karıştırıyorlardı. Yaptıkları zulmü her gün sıkılmadan tekrarlıyorlardı. Biz burada hayatımıza devam ederken, IŞİD başka yerde birilerine zulmetmeyi sürdürüyor. Şerefimiz, dinimiz ve namusumuzu kirlettiler."
"BU SOYKIRIMI HERKES TANIMALI"
IKBY Şehit ve Enfal Bakanı Mahmut Salih ise Musul ve çevresini işgal eden IŞİD'in azınlıklara verdiği zararın araştırılması için bir komisyon kurduklarını söyledi. Yezidilere yapılanların dünya çapında soykırım olarak tanınması için çalıştıklarını dile getiren Salih, şunları aktardı:
"Aylar öncesinde Şengal'in, işgal edilmesiyle yerlerinden olan insanların dağa sığınması. Ardından günlerce süren yolcukta kaybedilen insanları düşündüğümüzde. Yezidilere bir soykırım yapıldı. Bu soykırımı herkes tanımalı. Bugün yapılan bu konferans sayesinde herkesin bu kızların anlattıklarını duymasını istiyoruz.
ELİMİZDEKİ BELGELERİ SUNDUK
Irak ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin yapılanları soykırım olarak tanımlarını istiyoruz. Bu kapsamda Avrupa ülkelerini ziyaret ederek elimizdeki belgeleri onlara sunduk. Çeşitli makamlarla 20'ye yakın toplantı gerçekleştirdik. Ama önce Irak mahkemelerini soykırım kararını vermesi gerekiyor."