Dava açan veliler tepkili: “Çocuk yaştaki öğrenciler ‘inananlar’ ve ‘inanmayanlar’ olarak ayrılıyor” AKP’nin dindar nesil yetiştirme projesinin en önemli ayaklarından birisi olan imam hatip okullarına bir dava daha açıldı.

Veliler birleşerek Kadıköy’deki Yeşilbahar Ortaokulu’nun İmam Hatip Ortaokulu’na dönüştürülmesi kararını yargıya taşıdı. Çocukları, Kadıköydeki Yeşilbahar Ortaokulu’na giden veliler, İdare Mahkemesi’ne dava açarak yürütmenin durdurulmasını ve kararın iptalini istedi. 48 yıldır hizmet veren okulun bu yıl eğitiminin aksamasına neden olan süreç şöyle gelişti: İki öğrenci velisi geçtiğimiz Haziran ayında, okulun imam hatibe dönüştürüleceği haberleri üzerine idari makamlardan bilgi talep etti. Cevap, İlçe Eğitim Müdürlüğü’nden geldi. 18 Haziran tarihli yazıda velilere, okulun imam hatibe dönüştürüleceği, öğrencilerin başka okula aktarılacağı ve 2015- 2016 eğitim yıllarında okula yeni kayıtla öğrenci alımı yapılamayacağı bildirildi.

BASKIYLA GERİ ALINDI

Bu yazı üzerine, Sosyal Haklar Derneği (SHD) avukatları ile Okuluma Dokunma Koordinasyonu, yarım asırlık okulun imam hatibe dönüşüm kararını yargıya taşıdı. Mahkemeye sunulan dilekçede, dönüşüm kararının 2014- 2015 eğitim yılında da uygulanmak istendiği ancak velilerin 14 bin imza toplaması, imam hatip ortaokuluna bir sınıfı bile dolduracak kaydın yapılmamış olması nedeniyle idare tarafından kararının geri alındığı vurgulandı.

Kararın, bu yıl gerekçesiz bir şekilde yeniden gündeme gelmesine tepki gösterilen dilekçede, dönüşüm kararlarının idare tarafından “keyfi” bir şekilde gerçekleştirdiği belirtildi. Dilekçede çok önemli bir iddiaya yer verildi. Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü’nün geçtiğimiz yıl İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderdiği yazıda, İmam hatip liselerinin akademik başarısını yükseltmek için, okullardan başarılı öğrencilerin imam hatiplere yönlendirilmesinin istendiği iddia edildi. Olayın, bazı müdürlerin, başarılı öğrencilerin imam hatip liselerini tercihe zorlamasıyla ortaya çıktığı, idarenin bu okullara daha fazla öğrenci çekebilmek için öğrencilere karşılıksız burs, yemek, servis aracı da sağlandığı öne sürüldü.

İNANAN İNANMAYAN

Türkiye’nin 2007 ve 2014 yıllarında zorunlu din dersi nedeniyle ağır tazminatlara mahkûm edildiği de hatırlatılan dilekçede, “Devlet, yani idare eğitim alanındaki görevlerini yerine getirirken anne-babanın dini ve felsefi inançlarına saygılı olmak zorundadır” ifadeleri kullanıldı.

Öğrencilerin ekonomik sebeplerden dolayı dönüştürülen okullara gitmeye mecbur bırakıldıkları ve uygulamanın insan haklarına aykırı olduğu vurgulanan dilekçe şöyle devam etti: “Dava konusu idari işlemle, köklü ve yerelin ihtiyaçlarına cevap veren okullar, din okullarına dönüştürülmekte ve açıkça Müslüman-Sünni inanışın eğitim öğretimde ağırlıklı bir yere sahip olması dayatılarak, çocuk yaştaki öğrenciler ‘inananlar’ ve ‘inanmayanlar’ olarak ayrılmakta ve çocukların nitelikli, bilimsel, kamusal laik eğitim görmesi engellenmektedir.”

Kaynak: Taraf / Aysun Yazıcı